Yılın Şubat ayında düzenlenen protestolar üzerine Eğitim Bakanı Todor Tanev, özel eğitim ihtiyacı sahibi çocuklara yönelik çalışan okulların kapatılmayacağı yönünde kamuya teminat vermişti. Ancak Parlamento’da bu ay içinde onaylanan Okul Öncesi ve Okul Eğitimi Yasası değişiklikleri ile sözüm ona “destek okulları” bir yıl içinde özel eğitim desteği merkezlerine dönüştürülmesine start verildi. GERB miletvekili Galya Zaharieva, bu kararı gerekçelendirirken şöyle konuştu: “Toplumun hassas olan kesimlerinin dışlanmışlığını ortadan kaldırmak istiyorsak okullardan başlamamız gerekir. Okullarda sadece çocuklara değil, yetişkinlere de beraber yaşamyı öğreteceğiz”. Öte yandan BSP milletvekili Yanaki Stoilov, şu sözleri kullandı: “Herkes aynı ortamda olmalı. Bizim için bütün çocuklar özeldir” şiarı altında izlediğiniz bu politika ile siz aslında bu çocukların durumunu daha da ağırlaştırıyorsunuz.
Destekleyici okulların statüsü değişince ne gibi değişikliklerin olacağı henüz belli değil, ancak “okul” kelimesinin bu müessese için artık güncel olmayacağı ortadadır. İtalya gibi bazı devletler bundan onyıllar önce özel ihtiyaç sahibi çocukların toplu okullara entegre etmeyi denedi, fakat bu modelin her zaman iyi sonuç vermediği görülünce vazgeçtiler. Ülkemiz Bulgaristan ise bu yönde gitmeyi nedense ısrarla sürdürüyor.
Sofya’da bulunan ve bundan 65 yıl önce kurulan III. Destekleyici Okulu ziyaret eden iş arkadaşımız Meglena İvanova, izlenimlerini şöyle paylaşıyor: Okulda gördüğüm temiz ve sıcak ortamdan dolayı hayrete düştüm. Koridorda karşılaştığım çocuklardan biri, gülümseyip el uzattıı bana. Müdüre Hanım Polikseniya Kisimova, “Bu Ayıcık’tır” diye takdim etti öğrenciyi. Okulda 1. ile 8. Sınıflar arasındaki dersliklerde hafif, ağır ve derin derecede zeka geriliği bulunan, otizm, serebral palsi, hiperaktivite, dikkat eksikliği ve epilsepsi gibi hastalıkları bulunan çocuklara eğitim verilmektedir. Birçok bozukluğu bulunan sınıflarda öğrenci sayısı 4 ila 6 arasında, diğer sınıflarda ise 8 ila 12 arasında değişiyor. Karşılaştırmak gerekirse sıradan okullarda öğrenci sayısı 22-26 kadar oluyor. Destekleyici okulda öğrencilere özel eğitim hizmeti, ayrıca logopedik ve psikolojik destek sağlanıyor, tedavi amaçlı beden eğitimi veriliyor.
Okul Müdürü Bayan Kasimova, entegrasyon potansiyeli bulunan çocukların müesseseden çıkarılıp toplu okullara gönderildiğini belirtirken özel ihtiyaç sahibi olan çocukların destekleyici okulda buldukları ayrıcalıkları söyle anlatıyor: “Bütün öğretmenlerimiz özel pedagoji uzmanıdır. Her derste çocuklara özel yaklaşım uygulanıyor, küçük gruplar halinde bireysel olarak çalışmalar yapılıyor. Bu çok önemli bir husus, çünkü bu çocuklar bilgiyi farklı yollardan benimsiyorlar. Öğrencilerimiz ötekileştirmiş değildir. Toplu okulla aynı avluyu paylaşıyoruz, fakat öğrencilerimiz genelde ayrı olarak oyun oynuyorlar. Sebebi de öğrencilerimizin oyunları ve aralarındaki iletişimin farklı olmasıdır. Ayrıca toplumumuz da bu çocukları kabul edecek kadar olgunlaşmış değildir” diyor Bayan Kisimova.
Özel eğitim ihtiyacı olan çocuklar sık sık toplu okullara gidince farklı travmalar yaşıyorlar. Destekleyici okullara dönünce de psikolojik olarak ezilmiş durumda oldukları için tekrar sosyalleşmeleri gerekiyor. Polikseniya Kisimova’ya göre “destekleyici okul” adının merkez adı ile değiştirilmesi ile okullar, mevcut olan diğer merkezlerden farksız hale gelecek.
“Bu isimden bizim eğitim hizmetini sunmakta olduğumuz anlaşılmıyor. Oysa bu çok önemli. Bu çocukların kendi ihtiyaçlarına münasip eğitim almaları çok mühim. Onlar, bütün duyuları ile algılayabilecekleri, enteresan ve anlaşılabilir şekilde sunulan bilgiler, akademik bilgilere değil, hayatta kendi yerlerini bulmaları ile güçlüklerin üstesinden gelmeleri ile ilgili bilgilere muhtaçtır” diyor Bayan Kisimova ve bu çocukların neden özel ve korumalı ortamlara muhtaç olduklarını da anlatıyor: “Çünkü ortam çocuklara uyum sağlamalı, çocukların ortama uyum sağlamaları mümkün değildir. Özellikle de otistik çocuklar adaptasyon güçlüğü çekiyorlar ve tanıdık çevreleri değişince zorlanıyorlar. Bilmedikleri bir yerde, gürültülü bir ortamda olmaktan stres oluyor onlar. Toplu okullarda öğretmenler bu çocuklarla çalışmak için gerekli niteliklere sahip değil, büyük bir sınıfta bulunan özel ihtiyaç sahibi çocuklar ise konforsuzluk çekiyorlar. Her çocuk entegre olamıyor. Çocukların entegre olmalarına karşı değiliz, ancak hafif derecede geriliği bulunan asgari ölçüde bozuklukları bulunan öğrenciler toplu okullara kazandırılmalıdır. Oysa daha ağır ve karmaşık teşhisleri bulunanlar destekleyici okullarda kalmalıdır. Biz zaten entegrasyon amaçlı çalışmalar yürütüyoruz. Eğitim entegrasyonuna değil, sosyal entegrasyona ağırlık vermek gerekiyor” dedi Sofya’da bulunan III. Destekleyici Okul’un Müdürü.
Evet, Parlamento’da onaylanan yasal değişikliklerle destekleyici okullar özel eğitim merkezlerine değiştirilecek. Özel ihtiyaç sahibi çocukların topluma bütünleştirilmesi aslında bu kadar kolay mı, doğru yolda mı gidiliyor, destekleyici okulların kaldırılmasında fayda var mı soruları ortada. Konuya destekleyici okul müdürü görevini yapan Bayan Kisimova’nın görüşünü aktardık. Bu arada öngörülen değişikliklerin ülke genelinde çalışan 48 okulu ve ortalama 4800 çocuğu etkileyeceğini de belirtmek gerekir.
Çeviri: Tanya Blagova
“Bulgaristan’ın genomu” adlı projenin pilot programına katılan 1000 kişi, çağdaş Bulgarların genetik koduna ışık tutan araştırmaya konu olacak. Avrupa’da kapsamı bir araştırmayla her ülke kendi halkına has referans genetik kodu..
Son haftalarda otokton (yerli) koyun c insleri yetiştiren bir hayvancı ailesinin içinde bulunduğu durum, kamunun dikkatini üzerine çekti. İnsanlar, Meclis’teki tiyatroyu ve siyasette üstünlük kavgalarını izlemeyi bırakıp Velingrad’lı bay..
Almanya’nın Stuttart şehri merkezli Bulgar Kültürü Derneği, kuruluşunun 20. yıldönümünü “20 Yıldır Martenista” konulu konserle kutluyor . BTA’nın haberine göre resmi etkinlik, 7 Aralık günün Almanya saati ile saat 17:00’de başlayacak. Konsere..
Son haftalarda otokton (yerli) koyun c insleri yetiştiren bir hayvancı ailesinin içinde bulunduğu durum, kamunun dikkatini üzerine çekti. İnsanlar,..
“Bulgaristan’ın genomu” adlı projenin pilot programına katılan 1000 kişi, çağdaş Bulgarların genetik koduna ışık tutan araştırmaya konu olacak...