Ölüm haktır... Her canlı ölümü tadacaktır. Bu hakikati hiç kimse inkâr edemiyor. Allah’ın hikmeti gereği ölümü hiç bir canlı atlatamayacak, bu gerçeği aşamayacaktır. Dolayısıyla ölümü alt etmek, ölüme kafa tutmak yerine ölüm ile yüzleşmeye hazırlanmak en akıllı tutumdur.
Hiç kimsenin inkâr edemediği ölüm hakikatinden sonra ne olacağı hususunda insanlar, dinler, ideolojiler vs. farklı görüşlere sahiptir. Ama genel olarak bakıldığında dinler ölümden sonra bir hayat olduğunu kabul etmektedir, insanların çoğu da o yönde inanmaktadır. Bu da doğal bir şey, çünkü insanın özünde, doğasında sonsuz bir hayat düşünce ve özlemi vardır. Dinler bu özlemi karşılayacak yolları farklı şekillerde insanlara sunmaktadır ve bu da genellikle ölümden sonra dirilmeyle ilgilidir. Ancak ölüm sonrasında yaşanacaklar konusunda dinlerin farklı yorumları söz konusudur.
Allah’ın insanlığa gönderdiği son mesajın ortaya koyduğu İslâm dini de ölümden sonra bir hayat olduğunu, bunun kabir hayatı, kıyamet sahneleri, mahşer günü, cennet ve cehennem hayatı olarak yaşanacağını öğretmektedir ve genel anlamıyla bütün bunları ahiret günü olarak adlandırmaktadır. Her Müslüman bunları, kaynağın Allah’ın vahyi olan bilgiler ve hakikat olarak kabul etmektedir, can u gönülden inanmaktadır. Dünyadaki geçici hayatını da buna göre dizayn etme gayret ederek ebedî ahiret hayatını saadet içerisinde geçirmeyi arzu etmektedir. Bunun yolunun da iyi bir dünya hayatından, bugünü Allah’ın rızasına muvafık olarak yaşamaktan geçtiğini bilmektedir. Zira “dünya ahiretin tarlasıdır” sözleri her gün kulaklarında çınlamaktadır.
İnsan, Cenab-ı Allah tarafından yaratılmıştır. Bu yaratılışın ilk faslı ruhlar aleminde, elest bezminde gerçekleşmiş, ikinci faslı cennette yaşanmıştır. Devamı ise dünyada yaşanmaktadır. Varlığını yeryüzünde sürdüren insanın genetiğinde yaratılış..
İslâm dini insanın bütün hayatını kuşatan itikadî, fıkhî ve ahlâkî normlar bütünüdür. Hatta İslâm dinî sadece dünya hayatıyla sınırlı olmayıp dünya ötesi, ahiret hayatı ile ilgili konulara da taalluk etmektedir. İnsan, ömrü boyunca her an bir şeyler..
Şükür, insanın fıtratından gelen, yani doğal özelliklerinden biridir. Yapılan iyiliğe, verilen nimete değer vermek, kadirşinaslık göstermek ve bunu bir şekilde şükran ve teşekkür ile dile getirmek anlamına gelen şükür, nankörlüğün zıddıdır. Zira nankörlük,..