Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev’in ‘Çinli yatırımların ve üretimin AB’ne doğru kapısı ve aynı zamanda Birliğin aktif üyesi olarak AB-Çin arasında iyi ilişkilere katkıda bulunmak isteriz’ kilit sözleriyle Pekin’e yaptığı resmi ziyareti niteleyebiliriz. Bu ziyaret tesadüf değildi. Günler önce ekonomi Bakanı Dragomir Stoynev basına yaptığı açıklamada Bulgaristan’ın ticaret temsilciliklerini Avrupa’dan çekip, Asya ülkelerine yönlendirdiğini söyledi. Bakana göre amaç ihracatın ekonomik büyüme kaydeden ülkelere odaklanmak. İstatistik Asya’ya Bulgar ihracatının %5 büyüdüğünü gösterdi.

Rosen Plevneliev Pekin’de Çin Halk Cumhuriyeti Başkanı XiJinping ile görüştü. Görüşmelerden sonra yayınlanan ortak bildiride iki ülke arasında her yönde dostluk ortaklığının kurulduğu, siyasi güvenin arttığı , ekonomi, yatırım, tarım, kültür ve eğitim alanlarında işbirliğinin meyve verdiği bildirildi. Dahası da var: Bulgaristan ve Çin ticaret hacminin genişletilmesi ve önümüzdeki beş yıl içinde iki kat artması yönünde çalışacak.

İlk bakışta bu kuru rakamlar ardında neler var? Konkre projeler arasında Bulgaristan, Romanya ve Çin arasında üçlü işbirliği projesi var. Tuna nehrinde Nikopol ve Turnu Magurele şehirleri yakınlarında köprü ve su elektrik santralinin inşaatı, ‘Karadeniz’ otobanının Bulgar kısmının inşaatı bunların arasındadır. Çin’in de katılabileceği bir başka proje de Şipka tepesi altında Kuzey ve Güney Bulgaristan’ı bağlayacak tünelin inşasıdır.

Posen Plevneliev ziyaret çerçevesinde Pekin’de Bulgar-Çin iş forumuna katıldı. Foruma 150 Çinli ve 30 Bulgar şirketin 300’ün üstünde temsilcisi katıldı. Bilişim teknolojiler, tekstil, gıda ve şarap, ulaşım, ticaret, turizm, enerji üretimi ve yenilenebilir enerji alanlarından temsilciler bir araya geldi. Plevneliev yaptığı konuşmasında ikili ekonomik işbirliğinde olumlu eğilimler ve büyüme kaydedildiğini son 10 yılda ticaret hacminin dört kat arttığını ve Bulgaristan’dan ihracatın 2012 yılında 20111senesine kıyasla iki kat arttığını bildirdi. Plevneliev Bulgaristan’da 21 yeni sanayi ve yüksek teknoloji bölgelerine ait projelerin hazırlandığını söyledi. Ve Çin’in bu bölgelerde kendi işletmelerini kurabileceğini sözlerine ekledi. En stratejik olanları Bojurişte bölgesi ve Stara Zagora’da kargo hava alanıdır.

Sonunda bir ilginç ayrıntıya değinelim. Son zamanda Bulgarlar arasında Çin dilini öğrenmek merakı çok arttı. Okullarda ve hatta birinci sınıflarda da öğreniliyor. Sadece iki yıl içinde Çin dilini öğrenen öğrenci sayısı dört kez arttı. 2012 yılında sayısı 425 iken 2013 yılının sonunda 1 649’a vardı.