Bundan 138 yıl önce Nisan Ayaklanması patlak veriyor, ki bu ayaklanma Bulgarların 5 asırlık osmanlı hakimiyetinden kurtuluş mücadelesinin en üst noktasıdır. Ayaklanmanın bastırılmasına rağmen Avrupa’nın dikkatini çekmeyi başarıyor. İki yıl sonra Rusya’nın yardımıyla Kurtuluş geliyor. Nisan Ayaklanmasının en aydın katılımcılarından biri de Tsanko Düstabanov.
Nisan Ayaklanması 20 Nisan 1876 tarihinde (yeni takvime göre 1 Mayıs) Koprivştitsa şehrinde kurulan Gürgevo Devrim Komitesi ülkeyi 4 ihtilaci bölgeye ayırıyor. Bu bölgelerin başına daha sonra Bulgaristan tarihinde önemli yer alacak kişiler geçiyor- Hristo Botev, Stefan Stambolov, Stoyan Zaimov, Georgi Benkovski, Panayot Volov ve Zahari Stoyanov. Hemen hemen hepsi dar ağacı asılıyor veya öldürülüyor. Bunların arasında Tsanko Düstabanov da var. Gabrovo Müzesinin yöneticisi Rosen Yosifov anlatıyor.
“Tsanka Düstabanov 13 Mayıs 1843 yılında Gabrovo’da doğmuş. Zengin ve asil bir aileden geliyor.”
1862 yılında Gabrovo okulunu tamamladıkatan sonra babasının emlaklarına göz kulak oluyor. Tek başına eğitim alıyor. Devamlı bilgilerini artırıyor. Fransızca, İtalyanca, Yunanca ve Türkçe’yi çok iyi biliyor. Rusça ve bütün bu dillerde kitap okyuyor ve konuşuyor. Daha sonra Tsanko Düstabanov, Türk dini hukuku uzmanı oluyor.
Kendisi bir imparatorluktan kurtuluşun ayaklanmayla gerçekleştirilemeyeceği fikrini savunurken Kurtuluşun dışarıdan geleceğini düşünüyor. Başında 1876 yılında devrim hazırlıklarına katılıyor. Rosen Yosifov şöyle devam ediyor:
“Gabrovo devrim komitesine katılıyor. İlk toplantıda katılımcılara hitap ediyor. Bu toplantıda Gabrovo çetesinin başkanı seçiliyor. Çetenin başkanı olmayı kabul etmesine rağmen bunun sonunun fedakarlık olduğunu da iyi biliyor.
Son çatışmada Tsanko Düstabanov yaralı düşüyor. Birkaç arkadaşı ile birlikte dağda dolaşmaya başlıyorlar. 16 Mayıs tarihinde yakalanıyor.”
Osmanlı mahkemesinin önüne çıkarılıyor.
15 haziran 1876 tarihinde dar ağacına asılıyor. Kahramanların fedakarlığı anısına Veliko Tırnovo’nun merkezinde bir heykel dikiliyor.
Çeviri: Şevkiye Çakır
Şirin dilimiz Türkçedeki bir yere birlikte yerleşmek ve birlikte yaşamak anlamlarına gelen konmak ve konuşmak kelimelerinden türeyen komşu kelimesi, çok önemli bir sosyal yapıyı ifade eden komşuluk kelimesinin de temelinde yatmaktadır. Arapçada bu keilmenin..
Dualarıyla insanların ruhlarını kurtaran Hz. Meryem’i Gerçek Yaşamın Annesi olarak adlandırıyorlar. O, Yaratıcı’dan sonra herkesin ona yöneldiği en sevilen ve en yüceltilendir. Hristiyanlar, 15 Ağustos’ta Meryem’in Göğe alınışı (yükselişi) yortusunu..
Meryem Ana’nın göğe yükselişinin kutlandığı günden önce K ü stendil’de “Panagia- ekmeğin yükselişi” adı altında ritüel ekmeklerin sergisi açıldı. Panagia- Meryem Ana’nın, ekmeğin yükselişi ve ekmeği paylaştırma geleneğinin adıdır. Bu günde gelenek..
İslâm dini , insanın Yaradan Rabbi ile ilişkilerini düzenleyen kurallar bütünüdür. Bu kurallara genellikle ibadet kapsamında değerlendirilmektedir...
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.