İçişleri Bakanlığı’nın yazın AB’nin en yoksul ülkesi olan Bulgaristan’a yeni mülteci akını ile ilgili raporundan sonra Milli Güvenlik İçin Devlet Ajansı’nın bu hafta yayınlanan raporu da bu konuyu yeniden gündeme getirdi. Yıllık rapora göre 2013 yılında ülkemize doğru toplam 1.6 milyar avro değerinde kuşkulu para işlemleri kaydedilmiştir. Bu işlemler ama, kara para aklama gibi suçlarla değil, ülkemizde hümaniter statüsü olan mültecilerle, hatta terör ağlarıyla alakalıdır. Böylece mülteci sayısının artmasıyla hümaniter kriz riski artarken terör saldırısı riski de artıyor. Bu riski de 18 Temmuz 2012’de Burgas yakınında hissettik. Yani bu, “zor duruma düşeni kurtar” başlığı altında geçen hümaniter davanın arka, karanlık tarafıdır.
Rapora göre Suriye, İran ve Afganistan’dan Bulgaristan’da hümaniter statüsü olan mültecilere, aynı alıcıya eş zamanlı olarak farklı ülkelerden para transferleri yapılmıştır. Böyle bir olaya 2013 yılının sonunda rastlandı. Bunda Afganistan’dan bir erkek ve bir kadın, 15 ülkeden hızlı para transferleri sistemlerinin farklı ofislerinden 180’in üzerinde para transferi almıştır. Bu sistemler, AB’nin ve ABD’nin OFAC Yaptırım Dairesi’nin sınırlandırma listelerinde yer alan kişiler tarafından kullanılıyor. Mültecilere kuşkulu para havaleleri, kara para aklama ve terör eylemlerini finansmanı şamalarında yeniliktir. “El Kaide”nin mali operasyonlarıyla ilgili ifşalarla ama bunlar küçümsenmemelidir.
Tam menşei net olmayan para miktarları yüzünden Milli Güvenlik İçin Devlet Ajansı, mültecilerde yeni risk grubu görüyor. Suriyeliler, iyi hazırlıklı ve eğitimli kara para aklayanlardan farklı olarak kendilerinin yoksul olduğu için böyle şamalara katılamadığını iddia ediyor. Ama bu şemanının sıklıkla mülteci olarak giren teröristler tarafından da kullanıldığı bir gerçektir. Böyle şemalar, Çin, Filipinler, Hindistan ve Tayland’da var. Sadece 2013 yılı için Bulgar servisleri Milli Güvenlik İçin Devlet Ajansı’ndan kuşkulu havaleler için toplam 536 ihbar almıştır. Ama onlardan ancak 12’si savcılığa iletilmiştir, daha azı da durdurulmuştur. Servislerin isteği üzerine de hiçbir yabancının statüsü alınmamıştır. Milli Güvenlik İçin Devlet Ajansı’nın analizi ise bu konunun daha da “sıcak” olacağı ipucunu veriyor.
Çeviri: Rayna İvanova
Sıradaki erken genel seçimler artık arkada kaldı. Geçen erken seçimlere kıyasla katılım oranın biraz daha yüksek olması dışında, siyasi tahminlerde ve politik yapılaşmaların ne olacağı ve nasıl bir kabine ortaklığı kurulacağı sorularına yanıt bulmak yine..
Bulgaristan vatandaşları üç yılda yedinci kez olmak üzere sandık başına geçti. Bu yıl Haziran ayında olduğu gibi, şimdi de katılım düşük. Bulgaristan radyosu Sofya merkezinde anket yaptı ve insanların nabzını yokladı. Ülkeye sağlam bir yönetim..
Üç yıldan kısa sürede üst üste 6. kez düzenlenen erken genel seçimlerin öncesinde yönetim ümitsizliğinin Bulgaristan vatandaşlarına verdiği yorgunluk aşikâr olurken son derece cılız seçim kampanyasına bakılırsa yorgunluğun siyaset alanında da..