Sofya acil servis için neler konuşsaksorunların acil çözüm beklediği tartışılmaz. Bütün sağlık sisteminde olduğu gibi. Sokakta ölümünü bulan, ambulansın yetişemediğifotoğrafçı Elizabet Dimitrova olayıyine ortalığı karıştırdı, yinekesin sonuçlara sebep oldu. Acil serviste çalışan doktorlar, personel ne kadar da suçlansa, iki milyonluk şehir için on- onbir çalışan ambulansın tamamen yetersiz olduğu malum. Bir sözle 200 bin kişiye bir ambulans hizmet etmektedir. Avrupa kriterlerine gelince - sayıları 50’in üstünde olmalıdır. Bu sektörde düşük maaşlardan dolayı boş iş yerinin bulunması kabul edilemez. Acil serviste gerginlik, işten çıkarılandr. Georgi Gelev’in desteklenmesi, geçici olarak tayin edilen müdür Aleksandır Zlatanov’un iş yerine ulaşımının engellenmesi tıp çalışanlarının bu defa endişe verici durum ile kesinkarar verilmesini istediğini ve baş eğme niyetlerinin olmadığını gösterdi. Sağlık bakanı Tanya Andreeva’ya iki talepte bulundular: maaşların artırılması ve eski müdürü dr Georgi Gelev’in işe dönmesi.
Sağlık bakanının cevabı ise: ‘ Bütçe yılının ortasındamaaşlara zam getirilemez’. Tıp çalışanları 1500 leva maaş istiyor. Son karar maliye bakanlığının. Buradasadece bir gerçeği hatırlatalım, belki de olaylardan uzak durur ama çok anlamlı. Siyasi partiler, seçim oylarının %1’ini kazanan siyasi subje için devlet sübvansiyonun yarıya azaltılmasını kabul etseler idi işte bu paralar ile ambulans alınabilirdi. Acil serviste doktorların maaşları için de belki de yetecekti. Avrupa’ya kıyasla bizde siyasi partiler için devlet sübvansiyonun oranı en yüksek. Finansal sınırlamalar, tasarruflar yapılması gerektiğini konuşurken sübvansiyon oranı neden? Aslında acil servisteki sorunlar halkın büyük bir bölümünü ilgilendirmektedir. Sözüm ona kontrol altındaki fakirlik kimin menfaatine?Bu durum karşısında kalifiye işçilerimiz, uzmanlarımız yurtdışında iş aramak zorunda kalıyor. Aynı zamanda bizim insanlarımıza anestezioloji uzmanı , cerrah, hemşire yetmiyor.
Türkçesi: M.BaharovaHalkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..
Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..
Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak..