Avrupa Parlamentosu seçimlerinden yüz gün sonra, Avrupa Komisyonu’nun oluşturulduğu bu günlerde “Avrupa’nın bundan sonraki rotası nereye” sorusu güncellik kazanıyor. AB önündeki en önemli sorunlar ve görevler arayışında Bulgar Başkentinde “Avrupa nereye gidiyor” başlıklı bir yuvarlak masa toplantısı düzenlendi. “Fredrich Naumann” vakfı ve “Sofya Güvenlik Forumunun“ organize ettiği etkinliğe, Avrupa konuları uzmanları Berlin’den Prof. Dr. Burkard Steppacher ve Sofya “Kliment Ohridski” Üniversitesinden Prof. dr. İngrid Şikova konuşmacı oldu. Ekonomik krizle başetme görevleri arasında, üye ülkelerin entegrasyonu, daha zenginlerin daha yoksul üyelerle dayanışması ve yardımlaşması ve eski kıtada barışın tesis edilmesi konuları da gündemde. 28 üye ülkenin bulunduğu Avrupa Birliğinde bugün barış ana konular cetveline alındı. Rus Federasyonun gayrıyasal şekilde Kırım’ı alması sonucu, barış sorunu olağanüstü önemli hal aldı. AB üye ülkelerin Galler’den “NATO-Ukrayna” zirvesinde de ana konu barış olacak. Cumhurbaşkanı Rosen Plevenliev, Savunma Bakanı Velizar Şalamanov da bu zirvede hazır bulunuyor. Rusya ve Ukrayna’daki savaş Avrupa için bir tehdit mi? Prof. Steppacher’in cevabı:
"Durum elbette çok endişe verici. Dünyada onlarca yıldan beri yürürlükte olan düzenin değişmesi anlamı taşıyor olanlar. AB olarak sınırları değiştirme teşebbüslerinden rahatsızlık duyuyoruz. Kırım’ın Ukrayna’dan ayrılması bunun ilk sinyalidir, ikinci uyarı da, Doğu Ukrayna’daki savaş. AB, NATO ve BMT nezdinde uluslararası ilişkilerde bu düzensizliğe yer olmadığı açıklandı. Ben güvenlik uzmanı değilim ve tarifi veremem. Oradaki şiddetin nasıl durdurulacağını düşünmeli bilir kişiler”.“Ben de güvenlik uzman değilim, fakat Ukrayna sorunları beni derinden alakadar ediyor” dedi prof. Şikova:
“Orada çatışmaların başlama noktası da, Avrupa değerleriyle bağlantılı bir sorundu. Ukrayna’nın AB ile Ortaklık Sözleşmesinin imzalanması söz konusu olmuştu. AB bayrağı ile ölecek insanlar olacağını sanmıyorduk. Böyle şeyler oluyor. AB müzakere dallarında daha aktif olmalı. Ben barışseverim, savaşı sevmiyorum. Karşılıklı diyalog ve müzakerelerle çözülmeli sorunlar, silahla değil. 21. asırda Avrupa’da savaş olabileceğine ihtimal vermezdim. Şu an mevcut durum çok tehlikeli ve endişe verici. Sadece Ukrayna ve Rusya değil, Avrupa’da da durum kötü. Yaptırım ve cezalar sonuç getirir mi, bilmem, çünkü böylece problemler durmadan patlak verebilir. Birileri ceza uyguluyor, sonra diğerleri....Müzakere masasına oturma zamanı geldi. Bu da AB’nin kazanımı olmalı”
Türkçesi:Sevda DükkancıSıradaki erken genel seçimler artık arkada kaldı. Geçen erken seçimlere kıyasla katılım oranın biraz daha yüksek olması dışında, siyasi tahminlerde ve politik yapılaşmaların ne olacağı ve nasıl bir kabine ortaklığı kurulacağı sorularına yanıt bulmak yine..
Bulgaristan vatandaşları üç yılda yedinci kez olmak üzere sandık başına geçti. Bu yıl Haziran ayında olduğu gibi, şimdi de katılım düşük. Bulgaristan radyosu Sofya merkezinde anket yaptı ve insanların nabzını yokladı. Ülkeye sağlam bir yönetim..
Üç yıldan kısa sürede üst üste 6. kez düzenlenen erken genel seçimlerin öncesinde yönetim ümitsizliğinin Bulgaristan vatandaşlarına verdiği yorgunluk aşikâr olurken son derece cılız seçim kampanyasına bakılırsa yorgunluğun siyaset alanında da..