Renkli, orijinal, birbirinden farklı geleneklerle süslüdür eşi benzeri olmayan Bon Bog“Tıpani i gaydi” grubunun müziği. Gaydacıların ismi şöyle: Grigor Lalov, Lazar Keremedçiyev, Kostadin Kanev, Rosen Rosenov. Bu toplulukta halk sanatçısı Valentina Dobreva da yer alırken Horhe ciceridu çalıyor, Petır Yordanov-Bıni ise davul çalıyor. Bıni, Bulgaristan Radyosunun konuğu oldu ve şunları paylaştı:
“Tesadüfen bir araya geldik. Bundan 4 yıl önce gaydacılardan biriyle tanıştık. Provalara başladık ve gaydanın ciceridu ile son derece uyum halinde olduğunu fark ettik. Daha sonra grubun diğer üyeleri katıldı. Gaydacılar, Smolyan’nın yerlisidir. Şimdi ise Sofya’da çalışıyor ve yaşıyorlar. Son katılımımız sırasında 5 gaydacı, 2 ciceridu müzisyeni, 2 davulcu ve şarkıcımız Valentina Dobreva bir araya geldik. Kendisi bizim bülbülümüzdür. Bize aranjmanlarla yardımcı oluyor, çünkü gruptan müzik dalında en eğitimli odur. Konserlerin büyük bir bölümünü kendimiz organize ediyor ve sunuyoruz. Müziğimize ilgi çok büyük. Kendimden pay biçiyorum. Rodop gaydasını ve eşi benzeri olmayan Rodop müziğini dinlemek için Gela köyüne gidiyordum, orada müzisyenler arasında yarışmalar var. Ama bu senede bir kez oluyor. Müziğimizi farklı kulüplere taşıyınca, insanlar buna bayılıyor ve horoya kalkıyorlar.
Göz doktoru, aşçı, tasarımcı, itfaiyeci... BonBog “Tıpani i gaydi” grubunun üyeleri bunlar.
“Gaydacılar geleneksel müzik çalıyorlar, bizler ise onlara eşlik ediyoruz- diyor Bıni ve devam ediyor. Müziğimiz bir derecede alternatif olarak kabul edilebilir, çünkü ciceridu ve kahon müzik instrumanları var. Onlar ise Bulgar foklorunda yer almıyor. Fakat diğer taraftan Rodop bölgesinden olan gaydacılarımıznın nine ve dedelerinin, atalarının müziğini seslendiriyoruz. Bu da müziğimize ilham aldığımız kaynak. İşte bundan dolayı icra ettiğimiz müzik, insanı kalbinden fethediyor.
BonBog “Tıpani i gaydi” grubunun amaçlarından biri de, genç Bulgaristan vatandaşalrını köküne döndürmektir. İşte bundan dolayı da grup, müziğini başta yaz aylarında olmak üzere, doğada seslendirmeyi tercih ediyor. Çünkü burada müzik, kulağı en hoş geliyor. Herkes yürekten çalıyor ve büyü işliyor- seyirciler, Bulgar foklorunun etkisinde kalıp oynamaya kalkıyorlar.
“2014 yılında birçok festivale katıldık – diye sözüne devam ediyor Bıni. Beglika mevkii “Uzana polyna fest” ile birlikte hoşumuza en çok giden yerlerden biri oldu. Makedonya’da da bir festivale katıldık. Şimdiye dek, kimse bizim grubumuza benzer bir grup görmemiştir, çünkü gayda ile ciceridu arasında uyum muhteşem. “Sofya etno fusion” festivaline katılacağız.
Bütün angajmanların yanısıra provalarımıza da ara vermiyoruz, çünkü hayalımız albüm çıkarmaktır. Ve studyoda çalışmak bizim için daha zor. Bizim güçümüz, insanların arasında olmak, doğal ortamda müzik yapmaktan geçiyor.”
Çeviri: Şevkiye Çakır
En önemli Bulgar rock gruplarından biri olan B.T.R., kuruluşunun 30. yılında düzenlediği ulusal turneyi NDK’nın 1 Nolu salonunda vereceği 1 değil, 2 konserle tamamlayacak. 20 Kasım’da verilecek olan birinci konsere yoğun ilgi duyulması, biletlerin..
“50 yıldır devam eden büyü” – Orlin Goranov’un sahne hayatını bu sözlerle tasvir etmek mümkün. Bulgaristan’ın büyük şehirlerinden geçerek 19 Kasım günü Sofya, NDK’nın 1 Nolu salonunda verilecek büyük konserle parlak bir şekilde tamamlanacak..
DEEP ZONE Project grubu bu yılın en önemli etkinliğine hazırlanıyor. DEEP ZONE All Stars adı altında düzenlediği etkinlikte yıllar içerisinde birlikte çalıştıkları vokalistleri bir araya getiriyorlar. Bunlar arasında Miro, Krisko, Desi Dobreva, Gumeni..
New York doğumlu dünyaca ünlü opera sanatçısı Maria Callas’ın “Ya sanatçı doğarsınız, ya da hiç sanatçı olamazsınız” sözlerinin gerçekliği..