Avrupa’ya yönelik göç baskısının gittikçe artması, Bulgaristan ve Romanya’nın Schengen alanına kabul edilmeleri konusunu özellikle güncel hale getiriyor. Bu konu Başbakan Yardımcısı Meglena Kuneva’nın bundan kısa süre önce Finlanda’ya yaptığı ziyaret sırasında da masaya yatırıldı. Aynı zamanda hükümet, terör tehlikesinin Batı Avrupa ülkelerine yönelik olan ve bundan önce görülmemiş kadar büyük mülteci akını ile birlikte Schengen’i değişikliklere itiyor ve Bulgaristan bu süreçte yer almak istiyor.
Ülkemizin Schengen’e kabul edilmesi yönündeki esas argümanlar hep aynı: üyelik için koşulan teknik kriterlerini karşılayan Bulgaristan’ın kabulü yönünde bir gelişme yoktur. Bu arada Schengen’in dışında olsa bile Bulgaristan, AB’nin dış sınırının korunması ile ilgili yükümlülükleri titizlikle yerine getirmektedir. Sofya, Schengen alanına kısmen kabul edilmeye, yani ilk dönemde hava ve suda olmak üzere sözüm ona “mavi sınırların kalmasına”de razıdır. Ancak eskiden farklı olarak şimdi hükümet kabulün daha fazla ertelenmemesinde ısrar ediyor.
Kabine, ayrıca Schengen Anlaşmasının artık sırf serbest insan dolaşımı meselesi olarak değil, güvenlik aracı olarak da görülmesi gerektiği yönünde AB içinde yeni oluşan görüşü de paylaşıyor ve bu bağlamda Schengen bilgi sistemine tam erişim imkanına sahip olmayınca Bulgaristan’ın suç olayları ile mücadelede yüzde 100 etkin olamayacağını ileri sürüyor.
AB göç politikasını gözden geçirme sürecini yaşıyor ve Sofya bu sürece faal olarak katılmayı arzu ediyor. Bundan dolayı Dışişleri Bakanı Daniel Mitov, Bulgaristan’ın AB içinde İŞİD’e karşı yönelik stratejinin genişletilmesi ve daha ciddi eylemlerin düzenlenmesine ilişkin tartışmaların başlatılması girişiminde bulunmak niyetinde olduğunu açıkladı. Sofya’ya göre mülteciler ve ekonomik göçmenler arasında fark yapılması son derece önemlidir. Hükümete göre çabalar sadece sığınmacı akınının getirdiği sonuçlara karşı değil, olayın Yakın Doğu’da ve Kuzey Afrika’da yer alan problemli devletlerle alakalı olan kökenlerine de karşı yönlendirilmesi gerekiyor.
Sofya, Schengen alanına kabul konusunda Eylül ayında yapılacak olan Adalet ve İç Düzen Konseyi toplantısında gelişme olmasını, nihai kararın ise Ekim sonunda yapılacak olan Avrupa Konseyi oturumunda alınmasını bekliyor. İyi de mevcut durum buna elverişli ortam sağlıyor mu bakalım. Almanya İçişleri Bakanı, sığınmacı kabul etme yükü diğer ülkeler tarafından paylaşılmazsa eğer ülkesinin Schengen üyeliğinin daha fazla dayanamayabileceği yönünde uyardı. Bundan kısa süre önce Amsterdam – Paris seferini yapan bir trende terör eyleminin önlenmesi ile ilgili olarak Belçika, Schengen hükümlerinin yolcuların kimlikleri ve bagajları konusunda daha büyük denetime imkan verecek şekilde değiştirilmesini istedi, ki, bu aslında sınır kontrolünün bir bölümünün yenilenmesi anlamına geliyor.
Sonuçta göçmen baskısı, Bulgaristan’ın Schengen’e katılmasına bir yandan yol açarken, diğer yandan bu baskı ile ilgili değişikliklerden dolayı zorluk çıkarıyor. Durum böyle olunca Bulgaristan nasıl bir alana girmeye çalışıyor ve mümkün kararlar biraz daha beklese daha iyi olmaz mı sorusu beliriyor.
Yunanistan 2030 yılına kadar ordusunu modernize etmeyi planlıyor Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, Silahlı Kuvvetlerinin yeniden yapılandırılmasına ilişkin planını parlamentodaki partilere sundu. Öngörülen değişiklikler ordunun üç..
Üç yılda yedinci kez Bulgaristan vatandaşları milletvekili seçimini yaptıktan sonra, seçim neticeleri bazı kulis arkası oyunları da su yüzüne çıkardı. Kesin oy sayımında %4 olan barajı aşmak için %0.01 oyu yetmeyen “Veliçie” partisinin..
27 Ekim’de düzenlenen erken genel seçimlerinde oy kullanan seçmenler daha da renkli bir parlamentonun hatlarını çizdi. İlk tahminler 9 partili bir Halk Meclisi yönündeydi, ancak Merkez Seçim Komisyonu(MSK)’nun sandık kurulu protokollerinin yüzde 100’nün..