Ünlü araştırmacı, Fransız –Bulgar aydın Prof. Yuliya Krısteva’nın şöyle dediği anlatılıyor: ‘Blaga Dimitrova’nın bir hata olduğunu söylerler, hem bayan, hem şair ve aynı zamanda bu kadar mantıklı düşünen. Eleştirmenler onu ‘fazla düşünen, gözlemleyen’, fazla ‘uyduran’ olarak eleştirirler. Çağdaş Bulgar edebiyatında en büyük Bulgar şairlerinden biri hakkında böyle diyorlar eleştirmenler. Çok düşünen, mantıklı düşünen. Blaga Dşimitrova’nın yaratıcılığını en iyi anlatan iki sözcük. Totalitarizm zamanında resmi eleştiri onun eserlerinin sosyalist realizmden sapmakla, gerçekleri yansıtmamakla suçlar.
Değişiklikler öncesi ve bütün hayatı boyunca, son gününe kadar Blaga Dşmitrova çizilmiş parti rayları ve edebiyat kuralları dışında yürür.1988 yılında huzur içindeki yazar odasından dışarı çıkma vakti geldiği kararı verir. Toplum hayatına aktif bir şekilde katılma kararı alır , sadece yazar olarak değil vatandaş olarak hayatın içine girer. Blaga Dimitrova Ruse’de ‘Glasnost ve yeniden yapılanmayı destekleyen’ kulübün kurucularından biri olur. Dimitrova Fransoa Miteran’ın Sofya’da Fransa büyükelçiliğinde verdiği o ünlü kahvaltıya davet edilen entellerden biridir. Şair ideolojik açıdan uygun olmayan sanatçılar listesinin başında yer alır. 10 Kasım 1989 tarihinden sonra siyasi değişiklikler başlayınca Blaga Dimitrova Demokratik Güçler Birliği’ni destekleyen sanatçıların ilk sıralarındadır.
‘Saygıdeğer vatandaşlar, seçimler için propaganda yapmak istemem. Karalamalar ve saldırılara cevap vermek istemem. Ama susamadığım bir husus var ki, o da insanlarımızın temiz ve kutsal umutları. Onların üzerine saldırmayın. Ülkemizin kalkınması umutlarını çiğnemeyin. Bazıları gencecik özgürlüğümüz üzerine gölge düşürmek ister , ‘mavi totalitarizm’ den dolayı suçlarlar. Ben size sorayım, 9 Eylül’den sonra mahkemesiz, yargısız kim öldürüldü? Kimi evinden kovdular? Kimi kampa sürgün ettiler? Ana babalarının isimlerinin karalanmasından dolayı kimin çocuklarının geleceği mahvoldu? Bana söyleyin, nerede bu ‘mavi totalitarizm’?’
Jelev’in umduğu olmuyor. Blaga Dimitrova siyaset yaşamına son veriyor, siyaseti terk ediyor. 1999 yılında kesin vazgeçiyor. 2 Mayıs 2003 yılında kansere yenik düşüyor. Mütevazi yaşamı ve dürüstlüğü insanlara örnek kalıyor.
Çeviri:Müjgan Baharova
1994 yaz aylarında ABD’de Dünya Futbol Birnicliği heyecanı yaşanır. Bulgaristan 6. kez dünya şampiyonasına katılır. Bundan dokuz ay sonra, buradaki deyimle “Tanrı Bulgar oldu”, çünkü Paris’te Parc des Princesstadyumunda 17 Kasım’da Fransa- Bulgaristan..
Filip Dimitrov hükümetinin düşmesinden sonra bir sonraki hükümet, 2 yıl boyunca Bulgaristan’ı yönetiyor. 30 Aralık 1992 tarihinde Hak ve Özgürlükjler Hareketi, Bulgar Sosyalist Partisinin desteği ile hükümeti kurmayı başarınca, hükümetin başına..
“Görevimiz, Bulgaristan’ı mükemmel değil, normal bir ülke durumuna getirmek. Her insan normal bir dünyada yaşama hakkına sahip, öyle ki, devlet onu boğazlamasın, işini belirlemesin, görüş açısını belirlemesin ve nasıl yaşayacağına dair fikir vermesin...