Pazar günü Balkanlar üzerinden Batı Avrupa’ya yönelik göçmen akını konusunda Brüksel’de yapılan AB üyesi 10 devletin ve AB üyesi olmayan üç ülkenin devlet ve hükümet yöneticileri, durumun kontrol altına alınmasının yollarını aradılar. Toplantı katılımcıları, AB sınırlarında “düzenin yeniden sağlanması” ve “kontrolsüz insan akınının yavaşlatılması” yönünde daha bugünden 17 önlemin uygulanması konusunda anlaştılar.

Mültecilerin Balkanlar’daki güzergahı üzerinde kurulan 100 bin kişilik barınakların yarısı kadarı Yunanistan’da olacak. Bu rakam iyimserliğe münasebet vermiyor, çünkü toplantının öncesindeki 24 saat içinde sadece Slovenya’ya giriş yapan mültecilerin sayısı 12 bini buluyor. Ayrıca göç dalgasının üstesinden gelinmesi için uluslararası finans kuruluşlarından kredilerin alınması fikri de iyimserliğe yol açmıyor, ki Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov da bu fikre kesinlikle karşı çıktı.

Bu arada AB’nin iltica, tıbbi yardım ve gıda sağlama mekanizmasının artık sadece kayıtlı göçmenler hakkında uygulanacağı, iyi bir haber niteliğinde. Kayıtlı olmayanlara hakların tanınmaması fikrinin hayata geçirilmesi, durumun kontrol altına alınması ve mevcut kaosun giderilmesi açısından son derece mühimdir. Almanya’nın ekonomik göçmenlerin iade edilmesi konusundaki kararlılığı da demokratik devletlerin hümaniter tututumundan toplu halde suistimal edilmesi konusunda nihayet sert bir tavrın alınması hissini verdiği için iyimserliğe vesiledir.

Brüksel toplantısının hemen öncesinde Sofya’da göçmenlerin Balkanlar’daki güzergahı üzerinde yer alan üç ülkenin – Bulgaristan, Romanya ve Sırbistan’ın başbakanları, ülkelerinin tampon bölgesi olmasına izin vermeyecekleri konusunda uyardılar. Oysa Balkanlar’da 100 000 kişilik barınakların kurulması kararı, AB’nin aslında tam bunu kastettiği izlenimini veriyor.

Öte yandan Bulgaristan, Romanya ve Sırbistan, göç konulu diyaloğun ilgi duyan diğer devletlerle genişletilmesine ihtimal verdiler. Brüksel’de konuya ilgi duyanların olduğu ve yakında yeni toplantıların yapılıp kararların alınmasının pek muhtemel olduğu görüldü.

Pazar günü Brüksel’de yapılan toplantının sonuçlarını özetleyen Sırbistan Başbakanı Aleksandır Vuçiç, “En azından konuyu görüşme imkanını bulduk, fakat yakında yararlı olacak bir şey konusunda anlaşacağımızdan emin değilim” dedi. Slovenya Başbakanı Miro Tserar ise yakın günlerde ve haftalarda sahada acil ve somut önlemlerin alınmaması halinde bütün AB’nin dağılmaya başlayacağı yönünde uyardı.

Çeviri: Tanya Blagova