Son dönemde otizm konusu medyada çok konuşuluyor. Otistik çocukların bazı alanlarda dahi olabileceği söyleniyor, fakat bizde bu durumda olan çocuklara doğru teşhis bile konulmuyor. Ülkemizde otizm teşhisi konulan çocukların sayısına ilişkin resmi veriler olmadığı için gayri resmi verilere dayanacak olursak bizde yaklaşık her 80 çocuktan birinde otizm var, otizm teşhisi konulan 5 çocuğun dördü erkek çocuğudur.

Aslında hiç te az olmayan bu tür çocuklar ilk bakışta yaşdaşlarından ayırdedilemiyor. Ortam ve iletişim sorunu ancak böyle bir çocuk kreş veya okula başladığında kendini gösterir. Otist olan miniklerin iletişim kurmakta çektikleri sorunlar, aileler üzerine düşen en ağır yük ve zorluk olmaktadır. Böyle çocukların bakımında esas amaç, içindeki yetenekleri ve potansiyelini ortaya çıkarabilecek, işlev yapabilen, ayrı şahıslar yetiştirmektir.

Annesi çocuğunda yanlış giden bir şey olduğunu sezdiğinde Vladimir 3 yaşındaydı. Anne, oğlunun yakınında başka çocukların olduğunda konuşmadığını ve herhangi bir tepki vermediğini ve dikkatini farklı eşyalar üzerinde saatlerce yoğunlaştırdığını farketti. Vladi gibi çocuklar için çocuk yuvalarında yer yok. Genelde ailede otistik çocuk olduğunda velilerden biri evladına bakmak için evde kalmak zorunda kalıyor, çünkü bizde otizm hali bulunan çocuklara yönelik kuruluşlar yoktur. Bazı yerlerde gündüz merkezleri vardır, fakat bu merkezlerdeki hizmetler ücretlidir. Bu çocukların özelliklerini bilen, onlarla çalışabilmek için yeterliliği bulunan uzmanlar da yok. Son yıllarda otistik çocukların sayısı artsa da toplumumuz onları görmezden geliyor.

Kızılhaç örgütü büyük şehirde yaşayan otistik çocuklara yönelik bir proje başlattı. Proje katılımcıları, iletişim sorunu olan çocuklara karşı gerekli özen ve dikkat erkenden verilirse onların topluma tamamen kazandırılabileceğine inanıyorlar. “Esas engel, onların diğer herkes gibi olduklarının, nitelikli ve yetenekli kişiler olduklarının anlaşılmamasıdır” diyor proje yöneticisi Nevelina Stoyneva ve şunu da ekliyor:

“Bundan bir yıl önce başlayan proje tamamlanmak üzeredir. Proje faaliyetlerinin bir kısmı topluma yönelik olmaktadır. Bir yandan otizm haline dair insanları bilgilendirmeye, öte yandan otistik çocuklara karşı empati ve anlayış oluşturmaya çalışıyoruz. Çok spesifik olan bu durum, otistik insanlara temas etmiş olmayanlar tarafından anlaşılmıyor. Projenin amacı, bilincimizde mevcut basma kalıpların giderilmesidir. Bu yönde Kızılhaç örgütünün 35 genç gönüllüsü bize destek veriyor. Onların projeye katılımı çok değerlidir, çünkü onlar önyargılı olmayıp çocuklarla çok rahat bir şekilde iletişim kurabiliyorlar. Hedef grubumuz 10 ila 25 yaş arası gruptur. Otistik olanların günü rehabilitasyon merkezi, ev ve okul arasında geçiyor ve onlar her yerde yalnız kalıyorlar. İşte bu yönde değişiklik sağlamaya çalışıyoruz. Kızılhaç gönüllüleri, sosyal rehabilitasyon merkezlerine giderek uzmanlara yardım ediyorlar. Küçükler için sık sık çeşitli atolyeler organize ediyoruz ve bunun onların gelişimlerine katkı sağladığını görüyoruz. Otizm çeşitleri bulunan çocuk ve gençlerle çalışmak konusunda deneyimi bulunan devlet kuruluşları ve hükümet dışı örgütlerin çabalarını birleştiriyoruz” şeklinde konuştu Nevelina Stoyneva.

Çeviri: Tanya Blagova