Ülkemize yerleşen bir Avrupalı'nın gözü ile Bulgaristan nasıl görünüyor? Farklı zihniyete ve yaşam tarzına alışmak kolay mıdır? Bu soruları İspanyol, Barselona'lı olan bir anneye sorduk. Marta Ross, artık 7 yıldır Bulgar eşi ile ve 2 çocuğu ile birlikte Sofya'da oturuyor.
Bulgaristan'da hayat nasıl? İnsanlar araçlarını nasıl park ediyor? Bulgar dili ve İspanyolca birbirine ne ile benziyor? Bu soruların yanıtını Internet'te arayanlar, büyük ihtimalle Marta'nın bloguna rastlayacak. Merakla tıklayıp blog üzerinden Marta'yı tanırsanız pozitifliğine hayran kalırsınız. Marta, Bulgaristan'daki hayata olan objektif bakış açısı ile, ülkemizi ve insanlarımızı tanıma isteği ile insanı etkiliyor.
"Bulgaristan'a ilk defa geldiğimde bu ülke hakkında neredeyse hiçbirşey bilmiyordum. Bu anlamda sanırım hiçbir şey bilmeden gelip yeni izlenimler edinmek, önceden edindiğin bilgilere dayanmaktan da iyi olduğunu düşünüyorum. Bulgaristan'da kalmak kararını vermek hiç te kolay olmadı, çünkü insanın konforundan vazgeçmesi zordur. Oturduğum şehirden, ailemden ve arkdaşlarımdan uzak kalmaktan öte Avrupa'nın diğer ucunda bulunan ve hakkında neredeyse hiçbirşey bilmediğim bir ülkeye gidiyordum. Ne dilinizi ne de geleneklerinizi biliyordum. Fakat öte yandan Bulgar olan eşim için bu yurda dönüştü. Eşim Bulgaristan'a uyum sağlamak konusunda bana çok yardım etti" diyor Marta Ros ve buradaki hayat tarzını ve Bulgarca'yı öğrenmek kolay oldu mu sorusu üzerine şu cevabı veriyor:
"Kolay olmadı, fakat zamanla daha kolay oluyor. Artık yedi yıldır Bulgaristan'da oturuyorum. Bulgarca zor bir dildir, ancak öğrenilemeyecek bir dil yok. Sofya "Sen Kliment Ohridski" Üniversitesinde üç yıl boyunca Bulgarca dersleri aldım. Şimdi televizyon izliyorum, Bulgarca okuyorum, Bulgarlar’la konuşabiliyorum. Bu açıdan Sofya'ya geldiğimde burada bulunan başka İspanyollar'la irtibata geçmeyişim çok faydalı oldu. Eğer daha başından beri soydaşlarımla tanışmış olsaydım Bulgarlar'la dostluklar kurmaya çalışmayacaktım. Oysa şimdi arkadaşlarım hemen hemen hepsi Bulgardır. Bulgarca'ya onlar kadar hakim değilim tabii, fakat rahatça yaşamak, alış veriş yapmak, sosyal hayat sürmek ve herkesle konuşmak için yeterlidir bilgilerim. Hata yaptığımda da Bulgarlar beni gülerl yüzle, tatlı sözle düzeltiyorlar".
Bir yıldır radyomuzun İspanyolca Masasında yardımcı olan Marta Ros, bunun dışındaki hayatını şöyle anlatıyor:
"Çoğu zaman çocuklarla evde oluyorum. Okul saatlerinden dolayı yetişkin birinin çocukları okuldan almaları mecbur. İspanya'da ise okul programı ebeveynlerin çalışma saatlerine göre ayarlanmıştır. Oysa burada çocuklar okula 8'de başlayıp 12'de çıkıyorlar. Ayrıca haftanın önemli bir bölmünü "İspanska mama v Bulgaria" (Bulgaristan'da İspanyol anne) adlı bloguma ayırıyorum. Sadece yazı yazmak değil, bilgi toplamak da zaman alıyor. Bulgaristan hakkında hiçbirşey bilmeyenlere bilgilendirici yazılar sunuyorum, uygun resimler arıyorum veya bizzat çektiğim resimlerle görüntülendiriyorum blogtaki makaleleri. Çoğu blog gibi benimki de Internet'te bulunan bir günlük şeklindedir. Zamanla İspanyol dilinde Bulgaristan hakkında bilginin yetersiz olduğunu farkettim ve blog konularını yavaş yavaş çeşitlendirmeye başladım. Sonuçta yurt dışında anne olmak konusunda odaklandım" diyor Marta Ros, ve Bulgaristan'ı yaşanacak yer olarak tavsiye eder misin sorusu üzerine şu cevabı veriyor:
"Tabii. Blogumda durmadan Bulgaristan'ı tavsiye ediyorum. Buraya yerleşmeyi düşünenleri teşvik ediyorum. Ücretler hala düşük olsa da, Bulgaristan istikrarlı ve epey güvenli bir ülkedir. Daha zengin Avrupa ülkelerinin düzeyine ulaşması zaman alacak tabii. Turistik destinasyon olarak ise mükemmeldir ülkeniz. Gerek deniz, gerek dağ gerekse de şehir turizmi imkanını, nefes kesen güzellikte manzaralar sunuyor ülkeniz. Gıdanız da çok lezzetlidir. Fiyatlar ise Avrupalılar için çok uygundur".
Çeviri:Tanya Blagova
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..
Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..
Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..