Bulgaristan ve Makedonya’yı göç baskısına karşı koymak üzere Yunanistan’la olan sınırlarında çit kurmaya çağıran Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Bulgaristan ziyaretinde bulundu ve Sofya’da Başbakan Boyko Borisov’u Vişegrad Dörtlüsü toplantısına davet etti. Macaristan, Polonya, Çekya ve Slovakya olmak üzere Vişegrad Dörtlüsünün toplantısı, toplantıdan iki gün sonra Avrupa Konseyinin göç akınına ilişkin oturumunda grup tarafından savunulacak olan görüşün oluşturulması amacı ile düzenleniyor. Orban’ın yaptığı açıklamalardan bu konuda Bulgaristan’la işbirliği beklentisinde olduğu anlaşıldı.

Başbakan Borisov, Viktor Orban’ın öne sürdüğü argümanları anlayışla dinledi. Her ikisinin iktidarda oldukları dönemde Bulgaristan ve Macaristan, sert eleştirilere rağmen komşu devletlerle çitler kuran ilk ülkeler arasında yer aldılar ve Borisov ve Orban günümüzde de ayrıntılara ilişkin bazı görüş farklılıklarına rağmen aynı tutumu izliyorlar. Borisov’un Orban’la yaptığı görüşmelerin ardından Avrupa’nın dış sınırlarını göçmenlere bir an önce kapatması gerektiği açıklamasında bulunması rastalntı sonucu değil. Borisov bu açıklamayı yaparken bu görüşünü birkaç Avrupa Konseyi toplantısında savunurken kimsenin kulak vermediğine rağmen günümüzde Finlanda, İsveç ve bazı diğer devletlerin de artık göçmen iade etmekte olduklarını vurguladı. Bu arada Borisov, kendisi ve Orban arasında önemli bir farkın bulunduğuna dikkat çekti – Macaristan Başbakanının kendisinden daha emin davranıp ülkesini hızla çitle çevrelediğini kaydetti. Başbakan Borisov’un Türkiye’den farklı olarak AB ve Schengen üyesi olan Yunanistan’la olan sınırımızda çit kuracak kararlığı bulması pek muhtemel değil. Böyle bir önleme başvurulmamasının bir dizi rasyonel argümanı vardır. Sınırlarda çitlerin kurulması fikri, AB içinde zayıf destek alıyor. İç sınırlarda kontrol uygulayan AB ülkeleri, bunu koruma tedbirleri almak yolu ile ve duvar kurmadan yapıyorlar. Yunanistan’ın sınırlarında ise göç baskısını engellemek görevi FROTEX ajansının misyonuna verilmiştir. Ülkemiz Bulgaristan bu misyona Lesbos adasında devriye gezen polis gemisi ile, ayrıca da Frontex’in kara operasyonlarında sınır izleme görevlilerinin ve millet saptama ve parmak izi alma uzmanlarının yer alması yolu ile de katılıyor. Ayrıca AB geçen yılda Batı Balkanlar üzerinden gelen göçmen akına karşı önlemler uyguladıktan sonra Ekim ayında Frontex Bulgaristan’ı Türkiye üzerinden gelen yeni mülteci akınına hazır olması yolunda uyardı.

Sofya ziyareti sırasında Macaristan başbakanı, ülkesinin Bulgaristan’ın Schengen adaylığına tam destek vermekte olduğunu teyit etti. Schengen alanının şu anda karşı karşıya olduğu tüm zorluklara rağmen Bulgaristan katılmayı hala istiyor, fakat gerçek şudur ki ülkemiz AB’nin dış sınırlarının korunmasından dolayı değil, yolsuzluk ve yasanın üstünlüğü ile ilgili sorunlardan dolayı Schengen’e alınmıyor. AB Komisyonu tarafından ülkemizin yargı ve iç düzen alanlarında kaydettiği ilerlemeye ilişkin hazırlanan son rapor bu sakıncaları teyit ediyor. Oysa Yunanistan gibi Schengen üyesi olan bir devletle sınırımızda duvarın kurulmasının sonucundaBulgaristan’ın serbest dolaşım alanına katılmasının karşıtlarına bir yenisi eklenecek.

Çeviri: Tanya Blagova