Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Mecburi oy kullanımı siyasi partilere olan derin güvensizliği ortadan kaldırmayacak

Photo: BGNES

Son yıllarda zorunlu oy kullanımı konusu kamuoyu arasında kah hız alıyor, kah hız kesiyor ancak siyasiler ve medyanın dikkatinden kaçmıyordu.Meclis geçen hafta bu zor sürece son vererek, muhalefetin büyük bir kısmının itirazlarına rağmen zorunlu seçim oylamasını onayladı. Meclis’te 109 milletvekilinin ‘evet’, 74’ünün ‘hayır’ oyları kullanması ve 10’unun çekimser kalması bu konunun ne kadar tartışmalı olduğunu gösteriyor. Alınan karara göre oy hakkını kullanmayanlara yaptırımlar uygulanacak. Seçim sandığına gitmeyenler otomatikman seçim listelerinden silinecek, bundan sonraki seçimlerde oy kullanmak için yeniden başvuruda bulunmak zorunda kalacaklar.

Mesai arkadaşımız Vesela Vladkova konuyla ilgili olarak politolog Prof. Antoniy Gılıbov ile söyleşti.

Prof. Gılıbov sözlerini şöyle başlattı:

‘’Biraz geriye dönelim. Bu fikir, sayın Cumhurbaşkanının ilgisizliğe ve siyasi partilere olan güvensizliğe, seçim sürecindeki yolsuzluklara karşı bir deva olarak geldi. Bu hemen olmadı ve Cumhurbaşkanı tarafından önerilen referandum şeklinde gerçekleştirilmedi.Eninde sonunda bu kararı milletvekilleri almalıydılar.Oysa eğer bu referandum yoluyla gerçekleştirilseydi daha geniş bir uzlaşma tabanı sağlanabilirdi. Biz bütün yurttaşlara danışacağımıza bütün yetkileri Meclis’teki siyasi partilere verdik. Bu önemli karar Meclis’te alındı, bir ara uzlaşma sağlandı ve bana göre bunun tepki ve sonuçları çok farklı olacak. ‘Meclis’te bu konuda yürütülen tartışmalar da bunu gösteriyor. Muhalefet, zorunlu oy kullanımına kesinlikle karşıyıdı. BSP milletvekillerinden Yanaki Stoilov’a göre bu mecburiyetin uygulanmasıyla ilgili sonuçlar demokrasinin geleceği için iyi olmayacak. HÖH de zorunlu oy kullanımına karşı çıkıyor, bunu hareketin siyasi yaşamdaki etkisinin azaltılması için bir deneme olarak görüyorlar. Reformcu Blok Partisi de zorunlu oy kullanımına eleştirel bir gözle bakıyor. Lideri Radan Kınev, ‘Bulgaristan yurttaşları ‘zoraki yasama yoluyla’ kendileri ile siyasiler arasındaki büyük uçurumu doldurmak zorunda kalıyorlar.’Kınev, ‘oluşan bu uçurumu biz siyasiler yaptık ‘ dedi.

Bu halde zorunlu oy kullanımı, birçok seçimde oyunu kullanmayanların şimdi bunu yapmaları için bir motivasyon olabilir mi? Prof. Gılıbov şöyle diyor:

‘Şahsen ben böylesi bir motivasyondan kuşkuluyum. Seçimlere katılım hepimizin vatandaşlık borcunun bir kısmını oluşturmalı. Demokrasinin bu en geleneksel biçiminde böylesi bir borç anlayışının bulunmaması, siyasi partilere olan güvensizliği işaret ediyor. ‘

Bulgaristan’da siyasi sınıfa olan güvensizlik sonucu doğan bu düşük seçim aktifliği, geçiş döneminin zor yıllarından kaynaklanan hayal kırıklığının bir eseridir. 1989 yılından sonra kısa bir zaman içinde özgür ve demokratik bir toplumu kuracağımızı umarken seçim alışverişine ve siyasi yaşama karşı apatiye tanık oluyoruz.

Prof. Gılıbov hatta Bulgaristan’daki demokrasi için ciddi tehditler görüyor:

‘Endişem, ülkemizdeki siyasi yaşamın demokrasi ilkelerine göre kurulmadığı yolundadır. Kanımca biz demokrasiye değil, başka bir siyasi rejime daha yakınız. Tam bunun içindir ki, Bulgaristan yurttaşlarının büyük bir bölümü iktidarın onların iradelerinin dışında şekillendiği görüşündedir. Seçim oyunu kullanmayanlar, hiçbir şeyin sıradan vatandaşın iradesine bağlı olmadığı, iktidarın kapalı olduğu ve değişiminin kimin ve nasıl iktidarda bulunacağı konusunda önceden aralarında anlaşan etki sahibi gruplar arasında kararlaştırıldığını düşünüyorlar. Oysa bu eğilim ile demokrasi birbirine zıttır. Bu eğilim oligarşiye hitabediyor. Oligarşi, oligarklardan kurulu bir grup değil, bütünsel bir siyasi sistem, bir siyasi rejimdir. Buna bağlı olarak Bulgaristan’daki demokrasi önündeki riskler tamamen reeldir. Eğer yurttaşlar zorunlu oy kullanımının lehine ve aleyhine sözünü kullanabilseydi biz siyasi partilerin tutumunu öngörmek gereğiyle değil, yurttaşların zorunlu oy kullanımını belirli yaptırımlar pahasına bile kabul etmeye hazır olup olmadıkları konusundaki açık iradeleriyle karşılaşacaktık’ diyor sözlerinin sonunda Prof. Antoniy Gılıbov.


Çeviri: Neli Dimitrova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Абдуллах Йоджалан

Balkanlar’ın gündemi

Abdullah Öcalan cezaevinden PKK ile barış görüşmeleri teklif etti NTV’nin haberine göre müebbet hapis cezasını çeken Kürdistan İşçi Partisi (PKK) terör örgütünün lideri Abdullah Öcalan yaklaşık 4.5 sene sonra  ilk defa bir akrabası..

Eklenme 26.10.2024 06:05

Yeniden erken seçim beklentisiyle durgun bir kampanya sona erdi

Siyasi maratonun son üç yıldaki yedinci seçim kampanyası sona eriyor.  Bu krizden çıkış mesajlarını duyduk mu veya gerçek sipariş edenlerin adının anlaşılmadığı oy ticaretine dair geleneksel haberler ve devlet makinesini “politik düşman” kavgasına..

Eklenme 25.10.2024 21:00

Balkanlar’da geçen hafta

AK Toparlanma ve Dayanıklılık planı kapsamında Yunanistan’a yaklaşık 1 milyar Avroluk dördüncü ödemeyi yaptı BTA haber ajansının Yunan Devlet Televizyonu ERT’nin haberini iktibas ederek Avrupa Komisyonu’nun, Toparlanma ve Dayanıklılık planı..

Eklenme 19.10.2024 06:15