Plovdiv’te “Hemus 2016” adı altında düzenlenen uluslararası silah fuarında hükümet temsilcileri tarafından, 2015 yılında savunma sanayii ihracatının 2014 yılına kıyasla yüzde 50 oranında artmış olduğu, gerçekleştirilen satışların ise 649 milyon avronun üzerine çıktığı açıklandı. Bazıları kaydedilen artışı silah ihracatında atılım olarak değerlendiriken diğerleri küçük bir ülke olan Bulgaristan’ın silah ihracatı açısından dünyada 10. sırada yer almasının memnuniyet verici olduğunu öne sürdüler.

Savunma sektöründe satış patlamasının yaşandığı yönündeki açıklamalardan sayılı aylar önce Dışişleri Bakanlığı tarafından “tartışmalı” olan bazı ihracat yönleri ile ilgili siyasi ret cevabının verilmesi ve satış yapmaktan sakınılması gerektiği yönünde endişeler ifade edilmişti. O sırada yapılan eleştiriler Ekonomi Meclis Komisyonu tarafından reddedildi, Ekonomi Bakanlığından ise bu ihracatın Bulgar silahını iyi tanıyan ve yıllar yılı almakta olan piyasalara yönelik olduğu ve Bulgaristan’ın Norveç veya Honolulu’ya silah ihracatı yapılamayacağı gibi ironik bir yorum yapıldı.

Halihazırda dışişleri bakanlığının itirazları yok, fakat Bulgaristan’ın yaptığı silah ihracatı, yeni veriler açıklanmadan sayılı saatler önce hak savunucu örgüt olan “Amnesty İnternational” tarafından eleştirildi. Örgüt, Bulgaristan’ın 2013 yılından bu yana Mısır’a silan temin eden 12 AB ülkesinden biri olduğunu bildirerek bu ülke hakkında silah ambargosunun uygulanmasında ısrar etti. “Amnesty İnternational” verilerine göre 2014 yılında Bulgaristan, Mısır’a toplam 51 milyon avro değerinde askeri malzemeler satmış bulunuyor ve bunların içinde toplam değeri 11 milyon doların üzerinde olan silah ve cephaneler var. Geçen yılda Mısır, Dışişleri Bakanlığının eleştiri notlarında da anılıyordu, fakat 2015 verilerine göre Mısır silah ihracatı yapılan bir ülke değil artık. En büyük miktarda Bulgar silahı alan ülkeler Irak, Sudi Arabistan, Hindistan ve ABD olmaktadır.

Sektörde izlenen olumlu gelişmeler, bütün ekonomi üzerinde ve özellikle de ulusal savunma üzerinde olumlu etki gösteriyor. Sektörün sağladığı gelirin önemli bir bölümü silahlı kuvvetlerin geliştirilmesi yönünde kullanılıyor, oysa silahlı kuvvetlerde başlayan yeniden silahlanma aşaması uzun sürecek. Hükümetin hesaplarına göre savunma bütçesi, önümüzdeki yıllarda devamlı artacak ve 2024’te GSYİH’ya göre yüzde 2’yi bulacak. 2016-2018 döneminde savunma harcamaları GSYİH’ya göre en az yüzde 1,35 oranını, 2020 yılına kadar ise en az yüzde 1,5 oranını bulmalı. Böylesine azimli bir program karşısında savunma endüstrisinde bugün iyi görünen sonuçlar yarın yetersiz olabilir.

Çeviri:Tanya Blagova