Yazar, gazeteci, öğretim görevlisi, “21 asır Türk Kültür Merkezi”nin kurucusu olan İbrahim Karahasan - Çınar ise Balkanlar'daki İslam’ı anlattı.
Rachid Benzin konuşmasında şöyle dedi:
“İslam’dan bahsederken zaman, bölge ve bahsettiğimiz sosyal grup bağlamında ele almamız gerekiyor. İslam’ın global bir din konuıma geldiğini göz önünde bulundurursak tek bir, lokal İslam’dan bahsedemeyiz. Yani lokal, yerli İslam ile global İslam arasında bir etkileşim söz konusu. Yani Bulgaristan’da, Fransa’da olduğu gibi...” dedi.
Sofya Üniversitesi profesörü Tatyana Dronzina ise konuşmasında şunları belirtti:
“Son günlerde İslamofobi olarak adlandırdığımzı olay şundan ibarettir. Avrupalılar aslında İslamdan, Müslümanlardan korkmuyor. Büyük mülteci dalgası sökülüp Avrupa’ya doğru yol alınca Avrupaplılar , sadece mületicilerin onların iş yerlerinden, sosyal yardımlarından mahrum bırakacaklarından ve alıştıkları refahı ellerinden alacakalrından korkmadılar., Avrupalılar, gerekli kültürel ve fizik anlamda kapasiteye sahip olmadan kısa zamanda bu kadar büyük bir kitleyi anlamaktan koktular , ki bildiğiniz gibi , bu kitle Avrupa kültüründen farklı bir kültüre sahiptir. Avrupalılar, yani bizler şu iki şeyden korktuk. Birincisi, Avrupa değerlerinin yokolmasından korktuk ve bizim hayatımız olmayan bir hayatı yaşamak zorunda kalmaya mecbur bırakılmasından korktuk. İkincisi, hadi bunu Avrupa korkusu olarak adlandılarım, bu korkunun nedeni radikalleşmeyle yakından alakası var. Ki radikalleşmenin muhtemelen sonucu da terörizmdir. Ben 4 yıl boyunca Orta Asyada çalıştım ve bildiğiniz gibi Orta Asya bir Müslüman bölgesidir. Ve 4 yıl boyunca bizim dostlarımız Müslümanlar oldular, bizim büyük ailemiz oldular. Hala en değerli dostlarımız oaradaki Müslümanlar kaldı.”
İbrahim Karahasan - Çınar, Bulgaristan Radyosu Türkçe Yayınlar Bölümünün sorularını cevaplandırırken Bulgaristan’ın Avrupa’ya örnek olacabilecğinin altını çizdi ve şöyle dedi:
“Elebtte ki, iki tarafta da İslam birdir, fakat tarih öyle yürümüş gitmiş ki, buraya Bulgaristan’a Dervişler girmiş, köprü yapılmış Hıristiyanlara. Bu akşam buraya gelen dinleyicilerden bir soru vardı: Avrupa ve Balkanlar arasındaki İslam arasında fark nereden kaynaklanıyor. Fark şurada: Avrupa’da bir kapsüle , diğer deyişle “geta” olayı söz konusu, ki bizde burada öyle birşey yok...”
Noel arifesi (Bıdni veçer), geleceğe umutla baktığımız aile bayramlarından biridir. Geçmiş ve gelecek arasındaki sınırda Ortodoks Bulgarlar, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar gelecek günleri karşılamak için bir araya geliyorlar. Gelenek üzere yemek..
Eskiden Küçük Noel veya “Neyadka” (Yemek yemeyen) olarak da adlandırılan Noel Arifesi , bir sonraki yılın tamamını etkileme gücünü taşıyan karanlık, korkutucu bir dönemin parçası olarak kabul edilirdi. Bu nedenle Noel'den..
Aynen geçmişte olduğu gibi günümüzde de Noel’den önceki günün erken sabah saatlerinden itibaren haneleri yılın en önemli akşam yemeği için yapılan hazırlıkların telaşı sarar . İsa’nın doğumu arifesinde yenen yemekler hayvansal ürün içermese de sofra..