Bratislava’da yapılan Avrupa Konseyi toplantsında sınırların yönetimi ve göç krizinin üstesinden gelinmesi için Bulgaristan’a 160 milyon avroluk ek yardımın sağlanacağı bildirildi. Yardımın sağlanacağı Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ve Almanya Şansölyesi Angela Merkel tarafından toplantı öncesinde yapılan açıklamalardan belliydi. Aslına bakarsak yardım kararı, Avrupa Konseyi’ne değil Avrupa Komisyonuna ait, çünkü Bratislava toplantısı gayri resmi nitelikteydi, kararın Juncker tarafından açıklanması da rastlantı sonucu değil. Bulgaristan’a ek yardımın sağlanması kararı, birkaç gün önce alınan başka bir kararın sonucu olarak da ele alınabilir. Bu karar gereği, 2017’de Avrupa Birliği’nin en yoksul bölgelere tahsis edeceği bütçe, dörtte bir kadar azaltılacak, fakat aynı zamanda göçmen ve güvenlik ödemeleri, aynı oranda artırılacak.

Ülkemize sağlanan ek yardımın Bulgaristan’ın göç baskısından dolayı karşı karşıya olduğu sınamalara karşı destek jesti olarak ve aynı zamanda Bulgaristan’ın harcadığı çabalara yüksek değer verilmesini ortaya koyduğu için çok değerli. Fakat söz konusu ek yardımın AB için bu kadar zor, hatta kritik bir anda verilmesi, herşeyden önce Türkiye, Makedonya ve Sırbistan’la kara hudutları ve Karadeniz hududumuz olmak üzere birliğin dış sınırlarının güçlendirilmesi yönünde artmakta olan kararlılığın teyididir. Yine ayını kararlılıktan dolayı ülkemizin sınır güvenliği, 200 Frontex görevlisi ve yeni araçlarla takviye edilecek.

Bu arada sağlanan ek yardım destek olmakla birlikte ek sorumluluk ve beklentiler de getiriyor. Önümüzdeki yılın Mart ayında AB, Brexit sonrasına ilişkin yol haritası onaylayacak. Bu yol haritasında diğer hususların yanında göç, güvenliğin artırılması, terörle mücadele ve savunma alanında işbirliği önlemleri yer alacak. Birliğin gösterdiği dayanışmaya karşın Bulgaristan’ın göç akınlarının yönetimini pekiştirmekten öte mültecilerle çalışan dairelerin kapasitesini de artırması ve sınırlardaki izleme ile kontrolü yoğunlaştırması bekleniyor. Sofya’dan yasa dışı göçün azaltılmasına yönelik yeni fikirler beklenecek, örneğin Türkiye’den başka devletlerle de anlaşmaların yapılması. Bratislava’da Başbakan, bu yönde bir açıklama yaptı artık – Borisov, Afganistan’da görev yapan Bulgar askeri misyonunun ülkede kalmasını Kabil’in yasa dışı Afgan göçmenlerinin geri iadesine ilişkin anlaşma imzalama isteğine bağladı. Toplantının ardından Borisov, çoktan verilen bir fikrin nihayet hayata geçirilmesi yolu ile çatışma yerlerine yakın güvenlik bölgelerinin oluşturulması ve böylece askeri eylemlerden dolayı kaçan insanların siyasi durum değişince memleketlerine kısa sürede dönmelerine imkan sağlanmasında ısrar etti.

Anlaşılan Bulgaristan, serbest dolaşım bölgesi olan Schengen’e daha üye olmadan göç krizi ile ilgili önemli gelişmelerin merkezinde yer aldı. Ülkemiz, üyelik kriterlerini karşılamadığı yönünde yapılan değerlendirmelerden dolayı bu alanın dışında kalsa da, 6 Ekim’de Avrupa Sınır Polisine başka bir devlette değil, burada start verilmesi tuhaf görünüyor. Hem tuhaf, hem anlamlı...

Çeviri: Tanya Blagova