6 Kasım tarihinde yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday çiftlerinin kayıt süresi, bugün doluyor, yarın oy pusulasında sıra numarası için kura çekimi yapılacak ve bunun üzerine kampanya başlayacak. Devlet başkanı oylamasının bu kez bazı özellikleri olduğu dikkat çekiyor.

1990 yılından bu yana ilk defa görevde bulunan cumhurbaşkanı, ikinci döneme aday değildir. Buna dair kararı Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev, kendisi açıkladı. Seçimi, iktidardaki GERB partisinin adayı Tsetska Tsaçeva kazanırsa eğer ilk kez kadın olan bir cumhurbaşkanımız olacak. Bu arada Tstçeva, ülkemizin tarihinde ilk kadın Meclis Başkanıdır.

Bundan önce emekli general olan bir cumhurbaşkanı yardımcısı olmuştu, şimdi ise bağımsız aday olarak kayıt yaptıran, fakat sosyalist partisinin desteğini alan Rumen Radev kazanırsa eğer general olan bir cumhurbaşkanımız olabilir.

Siyasetin üst düzeylerinde ordu mensuplarının bulunması, milliyetçilerin ve NATO ile Avrupa Birliği konusunda kuşkucu olanların hoşuna gittiği için iktidardakiler de bu hassas telden çalıyorlar – GERB partisinin cumhurbaşkanı yardımcısı görevine gösterdiği aday Plamen Manuşev de emekli generaldir.

Cumhurbaşkanı seçimi için kayıt başvurusu yapan inisyatif komitesi, parti ve koalisyonların sayısı rekor niteliğinde. 2011 yılında cumhurbaşkanlığı görevi için 21 aday iklisi olurken şimdi ikili sayısı 32’ye çıkmış durumda.

Bazı adaylar sürpiz olurken diğer bazıları toplum tarafından karmaşık duygularla karşılanıyor. Örneğin Başbakanlık görev süresini tamamlayamayan Plamen Oreşarski’nin adaylığı bağımsız inisyatif komitesi tarafından gösterilse bile arkasında ya sosyalist çevrelerin ya da Hak ve Özgürlükler Hareketi DPS’nin durduğu düşünülüyor. Diğer bir aday Jorj Gançev ise bundan kısa süre önce, aynen Fransa’ga Jack Shirak(Jacques Chirac) gibi dördüncü defa aday olmayı görev bildiği açıklamasını yaptı. Beklentileri her zamanki gibi yüksek olan Gançev’in hedefi, birinci turda ikinci olmaktır. Besteci olan Mitko Ençev Dimitrov da cumhurbaşkanlığı görevine talip. Besteci olması, kendisinin şanssız bırakmıyor, hatta belki de şanslarını artırıyor bile, 2011’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “Hipodil” grubunun vokali Svetoslav Vitkov’un oyların yüzde 1,61’ini almasına bakılırsa. Şimdi 2016 yılında adayların bazıları yargılanmış olduğu bilinmekte, fakat Anayasa, cumhurbaşkanı adaylarının sabıkasız olmalarını gerektirmediği için bu husus problem değil. Bu grupta Vladimir Kuzov özellikle dikkat çekiyor. Sübyancılıktan dolayı 3 yıl şartlı hüküm giymiş bulunan Kuzov, seçimlere bir süre once alkollü olarak araç kullanmaktan dolayı hakkında araştıma yapılan Borislav Noev ile birlikte girecek. Her ikisi bundan evvel milliyetçi parti Ataka’nın yanlısıydı. Olumsuz anlamda olsa da adı yine “Ataka” partisi ile ilişkilendirilen başka bir aday da bağımsız olan Kamen Popov’dur. Geçen yılda başkentte yapılan belediye başkanlığı seçimlerinde Ataka’nın lideri Volen Siderov’a vurmaktan dolayı hakkında önsoruşturma başlatılmıştı. Oğlunun başında bulunduğu bağımsız bir komite tarafından aday gösterilen Biser Milanov, toplumda “Petnoto” (Leke) lakabı ile tanınır. “Oreşarski” kabinesine karşı düzenlenen protesto ve karşı protesto gösterileri sırasında kendisi, provokayson ve şiddet çağrılarından dolayı polis tarafından defalarca tutuklanmıştı.

Bu çeşit adayların şahsi gerekçeleri ne olursa olsun onların seçime katılmalarının kaçınılmaz sonucu, oyların dağılması olmak üzere ciddi adayların yararına olacak. Oysa yapılan tahminler ne kadar şartlı olsa da seçimlerde ciddi temsil GERB partsinden, solun üç adayından, sağ Reformcu Blok ve milliyetçilerden beklenir.

Bu yıl seçim öncesinde dış politika kaygıları seçmenlerin iç politika endişelerinin yerine geçtiği için ülke içi problemlerle ilgili eleştiriler daha ılımlı. Ancak bu durum adayların karşılıklı değerlendirmeler yaparken saldırgan olmalarına engel olmuyor ve cumhurbaşkanı seçim kampanyasının çok gergin olacağı kesin gözüküyor.

Çeviri:Tanya Blagova