Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Göç sorunları gündeme damga vuruyor

БНР Новини
Photo: BGNES

Vatansever Cephesi Eşbaşkanı Krasimir Karakaçanov, Bulgaristan Ulusal Radyosuna verdiği demeçte Reformcu Blokun bu Meclis’te hükümetin oluşturulması yetkisini kabul etmesi halinde yasa dışı göçle ilgili izlenen politikanın Blok’un gündemine getireceği ana konulardan biri olacağını açıkladı. Yine BNR’ye konuşan eski Savunma Bakanı Boyko Noev, Bulgaristan’ın Türkiye ile olan sınırında mülteci akını üzerinde kontrol sağlanmasının güç olduğundan haberdar olan Avrupa’nın tam bu yüzden çabalarını artık Sırbistan sınırı üzerinde yoğunlaştırdığını söyledi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı görevine yeni seçilen İliana Yotova ise bu sabah Bulgaristan’ın AB Komisyonu önünde kapalı tipten üç yeni mülteci kampı kurma yükümlülüğünü üstlendiğini bildirdi.

Ülkede hükümet ve cumhurbaşkanı değişikliği süreci yaşanırken ve ufukta erken seçim görünürken göç sorunları gerginliği daha da tırmandırarak kamusal ve siyasi hayata damga vuruyor.

Bundan kısa süre önce Harmanli’de bulunan mülteci kabul merkezinde Afganistan’dan gelenlerin isyanı, ülkemizi yabancı kabul etme kapasitesini artırıp çeşitlendirmeye ve mülteciler ile ekonomik mülteciler arasında net ayırım yapmaya mecbur ediyor. İnsan hakları savunucuları yönetimleri mültecilere şiddet uygulamakla suçlarken buna zıt görüş paylaşanlar, isyanı kontrol altına alan polis görevlilerinin ödüllendirilmesinde ve ülkeye yasa dışı yoldan giriş yapanlar hakkında daha sıkı muamele uygulamasında ısrar ediyorlar. Genelde laik problemlerden uzak duran Bulgar Ortodoks Kilisesi de bu sefer olağanüstü bir açıklama yaparak mülteci akınının artık istila halini almakta olduğu ve hükümetin bu saatten sonra ülkeye daha fazla mültecinin girmesine izin vermemesi gerektiği yönündeki görüşünü dile getirdi.

Vatansever ve milliyetçi örgütlerin ve mülteci ile göçmenlere karşı düzenlenen protesto eylemlerinin baskısı altında kalan hükümet, yasa dışı yoldan giriş yapanların sınır dışı edilmeleri ve tehlike teşkil edenlerin kapalı türden kamplara yerleştirilmesi prosedürlerini yoğunlaştırdı. Başbakan Borisov , Afgan mevkidaşı ile yaptığı telefon görüşmesinde mültecilere ilişkin geri kabul anlaşmasının imzalanmasında ısrar etmesi üzerine iki ülkenin içişleri bakanlarının belgenin hazırlanması için çalışmalara başlamaları konusunda anlaştılar. Bu arada BMT Mülteciler Yüksek Komiserliği yabancıların sınır dışı edilmeleri çağrılarına karşı çıkarak mülteci kabul merkezlerindeki yaşam şartlarının iyileştirilmesini istedi. Bütün bunlar kış mevsiminde ülkemize yönelik göç akınının geçici olarak azaldığı, ülkemizden Orta ve Batı Avrupa’ya yönelik göçmen akınının ise yoğunlaştığı bir dönemde yaşanıyor. Bu durum İçişleri Bakanlığının bu tür yerlere giriş ve çıkış rejimini sıkılaştırmak ve yabancıların yurtiçindeki hareketi üzerindeki takibi yoğunlaştırmak mecburiyetinde bıraktı. Yani iç siyasette durum epey zor olurken yönetimler, Türkiye ve Sırbistan’la olan sınırlardaki kontrolü artırmak için maddi, tekniksel ve insani kaynaklar da seferber etmek zorundadır.

Türkiye’den giriş yapanların er veya geç Sırbistan sınırına ulaşmaları, uzmanlara göre ülkenin içinde ciddi bir göç sorununun olduğunu ortaya koyuyor. Bulgaristan’ın iç göç sorunu, kaotik olduğundan dolayı özellikle ciddi. Ekim ayında Mülteciler Ajansının bünyesindeki merkezlere yeni 1 178 kişi yerleştirilken merkezleri terkedenlerin sayısı 2 400 kişi. Yılın başından bu yana iltica başvurusunda bulunanların sayısı 17 000 kadar olurken onların büyük bölümü (12 500 kişi) ülkeyi terkettiği için sadece 423 kişiye koruma sağlandı. Yasa dışı göçmenlerin tutuklanmaları geçen yılın Ekim ayında 4 500 olurken bu yılın Ekim ayında 2 123’e, yani yarıya düştü, ki bu dolaşım özgürlüğünün arttığını gösteriyor. Yılın ilk 10 ayında 784 yasa dışı göçmen sınırdışı edilirken kendi imkanları ile ülkemizi terketmiş olanların sayısı ancak 64, ki bu iç göç sorununun diğer boyutlarının yanında ağır bir mali boyutunun da olduğunu açıkça gösteriyor. Hal böyle olunca, silahlı çatışmalar sürerek mülteci akınlarına yol açarken Türkiye de Avrupa’ya yönelik göç akınını durdurması konusunda AB ile yaptığı anlaşmalardan vazgeçmek üzereyken taşıdığımız yükün daha da ağır hale gelmesine hazır olmak gerekir. Doğu ile Batı arasındaki kavşakta yer almanın getirdiği avantajların yanında dezavantajlar da olmuştur tarih boyunca.


Çeviri:Tanya Blagova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Türkan Bebeği ölümünün 40. yılında anıyoruz

Bulgaristan’da Türklere yönelik dönemin Komünist Partisi yönetimin başladığı ve “soya dönüş”olarak tabir ettiği isim değiştirme süreci Türklerin direnişi ve isyanına yol açtı. Zorunlu isim değiştirme uygulaması,  1984 yılının 23 Aralık’ı 24 Aralık’a..

Güncelleme 26.12.2024 12:52
Suriye

Avrupa'nın Suriye'deki olaylara bakışı: İyimserlik ve aynı zamanda da güvensizlik

Beşar Esad rejiminin devrilmesinden bu yana AB'de şu ana kadar Suriye konusunda hakim olan tutum, temkinli iyimserlikten ibarettir. AB’deki politikacıların çoğu, El Kaide ve İslam Devleti'ne yakınlıkları nedeniyle “Heyet..

Eklenme 25.12.2024 08:25

Noel Yortusu’nun büyüsü

Noel Yortusu sabahı, Hazreti İsa’nın doğduğuna dair sevinçli haber dünyanın her bir noktasına yayılır ve bu özel güne yakışır özel  ritüeller gerçekleştirilir. Bulgarları Noel Arifesinde sofranın etrafına toplayan sessiz ve kutsal gecenin..

Eklenme 25.12.2024 05:55