"Sivil toplum, ayrı bireyleri arasında diyalog kurabilen bir vücut olmalıdır. Sivil toplum, ülkede her tür haksızlık durumunda canlı ve uyanık olması gereken, her darbeye, iktidardakilerin her hatasına derhal tepki gösteren bir faktör olmalıdır.”
Bu sözler, genç yönetmen ve senaryo yazarı Aleksandır Manuiloff’a aittir. Kendisi, bir çağdaş toplumun bütün sorunlarını “Dırjavata” (Devlet) metin gösterisine sığdırmayı başarmıştır.
Aleksandır Manuiloff, tiyatro eleştirmenleri arasında dramaturjisi ve yönetmen olarak orijinal fikirleri ile tanınmaktadır, ancak “Dırjavata” (Devlet) gösterisi ile öne çıkan tiyatro uzmanlarının ve araştırmacılarının dikkatini çekmeyi başarıyor. Tiyatro eleştirmenleri, genç yönetmenin yaklaşımının tamamen yenilikçi ve tiyatro sanatında şimdiye kadar tanınmamış olduğunu değerlendirdi.
Aleksandır Manuiloff’un metni beş Avrupa diline çevrilmiştir ve iki yıldır çok uluslu yabancı seyircilerle “sohbet etmiştir”. “Dırjavata” gösterisinin artık Bulgar varyantı var. Sofya’da yenilikçi eser, Plamen Goranov’un sesiyle duyulabiliyor. Plamen Goranov, Bulgarların devletteki somut haksızlıklara razı olmadığı için kendini ateşe vermesi ile hatırlanan genç adamdır. “Plamen, içime konu olarak girdi, kendisi belirdi ve sanki “ben buradayım, ben devletin bir kısmıyım ve bana uymalısınız” diyen Aleksandır Manuiloff, şunları da paylaştı:
“Ben şahsen bir kişinin devletteki sorunlar yüzünden kendini ateşe vermesinden çok etkilendim. Sonuçta bu, Bulgaristan’da ne kadar çok şey doğru bir şekilde yapmadığımızı gösteren umutsuz ve aşırı bir eylemdir. Plamen, bunu yapan tek kişi de değil. Kendisi, kendini ateşe veren toplam 13 veya 14 kişiden biridir. Çoğu, dış görünüşüne göre sağlıklı, genç ve meslek sahibi olan vatandaşlar idi. Benim için belli bir anda bu konuyu irdelemek doğaldı. Bu tam, “Dırjavata” (Devlet) gösterisinde oldu. Tiyatroda aktörlerin rolünün azaltılması ve seyircilerin katılımının artırılması yöntemi yeni değildir. “Bu yöntemle seyircilere daha çok iktidar, daha çok alan verilmektedir. Bunun yanı sıra seyirciler, sanatçının yanına geçiyor, gösteriye katılıyor ve bu sonsuz ilginç bir süreçtir” diyen Aleksandır Manuiloff, şunları da anlattı: “Başlıca konsepti, demokrasinin bizim için ne olduğunu, nasıl işlediğini söylemek, bu konuyu tartışmaktır. Bunu da sadece söylememeliyiz, bunu göstermeliyiz, bunu sahnede, tiyatroda yaşamalıyız. Fikrim böyleydi.”
Çeviri: Rayna İvanova
Burgas Arkeoloji Müzesi’nin en yeni teşhirinde 17. yüzyılın sonu, 18. yüzyıl ve 19. yüzyılın başından pipolar gözler önüne seriliyor, Bulgaristan’da tütün yetiştirme geleneğinin tarihçesi anlatılıyor. Müze görevlisi Gergana Danabasheva, BTA’ya..
Yardım amaçlı resim sergisinin açılacağı “Forum” Galeris i , Haskovo’nun bugün “İmeon - Balkani” Vakfı’nın “Sanat ın Sanata Yardımı ” girişimine ev sahipliği yapacağını duyurdu . Etkinliğin amacı günümüzün en önemli sanatçılarının..
Yazar Kalin Terziyski, 1 Nisan’da Berlin’deki Bulgar Kültür Enstitüsü’nde “Seni sevecek kimse var mı?” başlıklı öykü kitabını tanıtacak. Gizemler ve dramlar, tuhaf insan kaderleriyle dolu şehirdeki yaşamı ince bir mizahla anlatan Terziyski, bilgelik..