“Müzeme Gel, seni maceralar bekler”. Bulgar müzeleri davasına kendini veren kültür bilimi uzmanı Todor Petev, insanlara böyle bir sözle hitap ediyor. Kendisi, ABD’de sanat tarihi okumuştur ve uzun yıllar orada farklı müzelerde çalışmıştır. Bulgaristan’a geri döndüğünde kendisi her yolla ülkemizdeki müzelerin gelişimine katkı sağlamaya çalışıyor. Todor Petev, “Moyat Muzei” (Benim Müzem) adını taşıyan kendi vakfını kurmuştur. Bununla ülkemizde küçük ve büyük kurumlar arasında ortak aramaya çalışıyor. Sözlerine göre müze uzmanlarına yardım etme zamanı gelmiştir, öyle ki onlar müzelerin sosyal ve eğitim fonksiyonunu yerine getirebilsin.
Todor Petev’in vakfının amacı, ülkemizdeki müzelere eğitim sürecine çağdaş ve uygun bir şekilde katılabilen bir kurum gözüyle bakılmaya başlanmasıdır. Bu, nasıl mümkün olabiliyor? Todor Petev, bu soruya cevaben şunları söylüyor:
“Vakfın misyonu, isminde gizlidir “Benim Müzem”, yediden yetmişe kadar her ziyaretçinin koleksiyonlarda kendisi için ilginç bir şey bulabildiği bir müze fikrini ileri sürüyor. İnsanların müzeleri kendi mekanları gibi hissetmelerini istiyoruz. Müze, yaratıcı ve sosyal yaşantılar için imkanlar sunabiliyor, o zaman insanların müzesi oluyor.”
Şimdiye kadar Todor Petev ile birlikte çalışanlar, Plovdiv’deki Bölgesel Tarih Müzesi ve Sofya’da dört müze ile işbirliği içinde çalışmıştır. Birkaç yıldan beri onların girişimi üzerine “Müzede ailece Cumartesileri” adını taşıyan bir program yapılıyor. Program, zengin koleksiyonları olan dört Sofya müzesinde gerçekleşiyor. Bu program ilk olarak Sofya’daki Milli Politeknik Müzesi’nde çok başarılı bir şekilde uygulandı. Vakıfta o zaman staj yapan Vasil Makarinov, Todor’un eğittiği kişilerden biridir. Müzeden kendisine müze sorumlusu olarak iş teklif ettiler. Bu program, müzelerde sosyal program için parlamentoda sunulan bir milli ödül ile ödüllendirildi. Todor Petev’e göre perspektifler var, ancak süreç yavaş ve zordur. Zor idari mekanizmalar, müzelerin öğrencilerle çalışmasını engelliyor. Bunun diğer alternatifi, aile ziyaretleridir. Todor Petev’in sözlerine göre “Müzede ailece Cumartesileri” programı, pratikte her müzede geliştirilebiliyor.
Todor Petev şunları da paylaşıyor: “İnsanın olduğu yerde, tarihe, geleneğe de ilgi var. Eğer müze yeterince açık ve girişimciyse böyle bir program her zaman geliştirilebiliyor. Gerçekten iyi eğitilmiş müze uzmanları yoktur, böyle uzmanlar için iş yeri de açılmıyor. Ama ilk başta 10-12 çocuk ile başladık, sonunda 130 çocuk geliyordu. Bu, müzeleri daha ilginç ve insanlara daha yakın yapan bir girişimin potansiyelini gösteriyor.”
Fotoğraflar: özel arşiv ve dnevnik.bg
Çeviri: Rayna İvanova
28. Bulgar Belgesel ve Animasyon Sineması Festivali “Zlaten Riton” ödülleri sahiplerini buldu . Yönetmen Henri Kulev’in “Byalo Ramo za Çeren Mıj ” (Siyah adam için beyaz omur ) adlı animasyon film ve Tonislav Hristov’un “Jelanieto na..
Plovdiv, 19 Aralık’a kadar devam edecek Bulgar belgesel ve animasyon sinemasının “Altın rhyton” festivaline ev sahipliği yapıyor. Her yıl düzenlenen festivalinin bu yılki film seçkisinde 50’nin üzerinde film yarışma programında, “Açık ufuklar” yarışma..
BTA’nın aktardığı gibi, Milko Lazarov'un yönetmenliğinde çekilen “Stadoto” /Sürü/ Bulgar filmi, Hindistan'da düzenlenen 30. Kolkata Uluslararası Film Festivali 'nin uluslararası yarışma kategorisinde en iyi film seçildi. “Stadoto” /Sürü/..
28. Bulgar Belgesel ve Animasyon Sineması Festivali “Zlaten Riton” ödülleri sahiplerini buldu . Yönetmen Henri Kulev’in “Byalo Ramo za Çeren..