Devin şehrine sadece iki kilometre mesafede, efsanelere konu Rodop dağların kucağında en cazibeli olanlardan biri “Struilitsa-Lıkata” patikası bulunuyor. Patika, Devinska nehri boyunca son derece ilginç kaya oluşumlarını aşarak, şelaleleri ve masalları andıran manzaralar arasında uzanıp gidiyor. Orada, nehrin dik kıyılarında yetişen gür asırlık çam ve ladin ormanları, deyim yerindeyse “ayak basmamış” yerlerdir. İşte bundan dolayı Batı Avrupa’da nesilleri çoktan tükenmiş birçok bitki ve hayvan türü burada görülebilir. Buralarda, olağanüstügüzelliğe sahip “diriliş çiçeği”, Latince ismi Haberlea Rhodopensis, Bulgarca ise Orfeevo tsvete- silivryak veya yerli halkın, tam 31 aylık susuzluk döneminden sonra tekrar canlanabildiği için “bezsmırtniçe” ismini verdiği çiçek türü yetişiyor. Efsanelere göre, açık mor rengindeki çiçekler, efsanevi şarkıcı Orfe’nin gözyaşlarından ortaya çıkmıştır. Bahar yürüyüşümüz “Kaleto” mevkiinde, ayakta kalan son Bulgar kalalerin kalıntılarından geçiyor. Patikamız, Devin Nehrinin tam kıyısından geçtiği için ulaşılması zor olan yerlere ahşap köprüler kurulmuştur.

“Struilitsa-Lıkata” patikası fikri, geçen yılın 70’li yıllarda doğuyor. O dönemde güzergah çiziliyor. Tam 10 yıl sonra ise, “İzvora” av işletmesi, söz konusu patikanın bir bölümü hazırlıyor. Fakat patika, 2002 yılında “Güzel Bulgaristan” projesi sayesinde tamamlanmış oluyor. Bu yıllarda, asılı köprüler, korunaklar ve mola yerleri kuruluyor.

Patika, Devin nehri kıyısında koruma altında bulunan bölgede bulunuyor. Patika, koruma altındaki bölgenin başladığı yere denk gelirken “Lıkata” mevkiinde son buluyor. Devin nehri kanyonunda yaban keçisinin yaşam alanıdır. Bazen yaban keçiler, bu huzur dolu yerleri terkedip eko patikanın hemen yanına çıkıyorlar ve turistler bundan son derece mutlu oluyorlar. Hele hele Ağustos ve Eylül aylarında keçilerin serin yerler arayışı içersinde dereye su içmek için indikleri de görülüyor.

El değmemiş doğa, temiz hava ve zaman zaman kuş seslerinin duyulduğu huzur hakim buralarda. Aslında insanın günlük karmaşasından uzaklaşmak ve suyun hayat verdiği enerjisini depolamak için insana daha fazla ne lazım ki?

Lakin doğanın güzelliğine bir de sıcak kaplıca suları da eklenince, uyum duygusu zirveye ulaşmış bulunuyor.“Struilitsa” mevkiinin tam ortasında fışkıran Devin maden suları da tam bu uyum duygusunu veriyor insana.Burada kurulan açık kaplıcalar, baharın başından sonbahara kadar unutulmaz maceralara yol açıyor. Güneşli veya yağmurlu, gece veya gündüzlere bakmaksızın güzellikler farklı da olsa etkisi büyüktür.İşte bundan dolayı kaynak suların eşliğindeki ekopatika macerası, turistlerin beğenisini kazanıyor. Yoğun turist ziyaretine rağmen, bu bölge tertemiz kalıyor.

Patika, su samuru gibi koruma altında olan hayvan türlerini görme imkanını sağlıyor. Balıkçılar ise bu sularda alabalığı yakalayabiliyor. Adı geçen güzerhanı seçip turistlere sunan ekibin amacı, insan ile doğa arasında uyumu sağlamak, sadece belirli bölgelerde ateşlerin yakılmasına ve atıkların atılmasına izin vermektir. Av işeletmesinin görevleri arasında atıkları toplamak da var.

“İzvora” av işletmesi ekibinin hedefi, doğanın temiz tutulması ve turistler için celbedici kalmasıdır.

Fotoğraflar:wikipedia.org, haiduk-tourist, blogspot.bg ve zapadnirodopi.com

Çeviri: Şevkiye Çakır