Heykeltıraş Georgi Lübomirov Georgiev yeteneğin bir çok şeyi feda etmek anlamına geldiğini söylüyor. Başkent Sofya’nın 'Sredets’ galerisinde Georgiev’in sergisi açıldı. Danimarka ve Çin'deki prestijli forumlara katıldıktan sonra genç sanatçı Sofya'da gösterdi eserlerini.
Georgi için ikinci kez baba olmak, hayatının en önemli olaylarından biridir. ‘İzleyiciler galeriye girince beni neler heyecanlandırdığını anlayacak’ diyor Georgi. Eserlerin adları: 'Aile', 'Buse', ‘Paolo ve Françeska’, ‘Kayık’ , heykeltıraşın romantik tarafını yansıtıyor. Kara demirden yapılan diğer eserler ise felsefe konularını işliyor.
“Baştan çıkmak”, “Doğru...” “Çarmıha” gibi felsefi ya da “Bulgar Yahudilerinin kurtarılması” projesi gibi diğer somut konularını oluşturuyor.
'Akad. Svetlin Rusev ve Prof. Emil Popov gibi benim için en önemli otoritelerin değerlendirmeleri, yapıtlarım hakkında söyledikleri iyi sözler özgüvenimi artırdı. Günümüzde bir sanatçıya, figürlerinde kendi kişiliğine ulaştığını söylerlerse bu çok önemli. Benim için her şey 7-8 yaşlarında olduğum sıralarda başladı. İlk önce heykel ile başlamak çok zor, bundan dolayı resim çiziyorsunuz, ondan sonra güzel sanatlara geçtim. Orta okulda oyma bölümünü bitirdim. Bir anda ünlü heykeltıraş Mikelanjelo’nun yaşam öyküsünü okudum ve heykele yöneldim’.
Georgi, herkes resmetmeyi, isteği varsa heykel yapmayı da öğrenebilir, ancak yetenek başka şey, diyor. Bunu taşımayan insan, yeteneği olmayan insan zaten çabuk vazgeçer, çünkü bu iş zor. Kendi tekniğine nasıl ulaştı, diye soruyoruz Georgi’ye:
Sizi nasıl tanımlamalarını istersiniz sorusuna, yeniden Svetlin Rusev'in sözlerine dönüyor Georgi. Sergi küratörlüğünü yapan Rusev, yapıtları şöyle yerleştirdikten sonra, en sonunda bir sandalyeye oturdu baktı ve ‘bu oğlan sevdalı’ dedi benim için. Çok hoştu. Çünkü bu gerçektir.
Fotoğraflar: Elena Karkalanova
Türkçesi: Müjgan Baharova
Orhan Kemal’in doğumunun 110. yılında onu BNR “Altın arşivinden” bir eserinin radio piyesiyle anacağız. 1968 yılında Sofya Radyosu’nun stüdyolarında yazılan eser, bugün de muhafaza ediliyor ve adeta yayınlarımızın tarihçesine de ışık tutuyor...
10 ila 13 Eylül tarihleri arasında Paris’te düzenlenen Bulgar Sineması Festivali Sofya’da devam edecek. Başkentteki Fransız Kültür Enstitüsü, yıllar içerisinde festival seçkisinde yer alan filmleri ülkemizdeki Frankofon izleyicilere sunacak...
Gazeteci Milena Milotinova’nın, Yurtdışı Bulgarlar Ajansı’nın kuruluşunun 30. yıldönümüne ithaf edilen “ Diğer Bulgarstan’ın Kalbi ” başlıklı belgesel filminin galası Sofya’daki Merkezi Askeri Kulüp’te yapıldı. Filmde, Ajansın bugüne..