Günümüzde yaşasa idi 95 yaşını doldurmuş olacaktı.(19 Ocak 1923 Varna ili, Bdintsi köyü doğumlu) İvaylo Petrov. Geçen hafta Sofya şehir kütüphanesinde örgütlenmiş güzel bir törende büyük Bulgar yazar İvaylo Petrov anıldı. Yazarın eserleri günümüzde de okurları heyecanlandırmaya devam ediyor. Kütüphanede izleyiciler hem kitaplarını hatırladı hem yazarın kendi eliyle resmettiği tabloları da gördü. Edebiyat eleştirmeni Prof. Mihail Nedelçev yazarın büyük edebiyat mirasını hatırlatırken: ' 1985 yılında “Hayka za vıltsi”- “Kurt avı” romanı çıktığında bir duraksama oldu, acaba durdurmayacaklar mı kitabı, yasaklamayacaklar mı diye. Roman fakat kendi mücadelesini başardı ve yazarını klasikleştirdi. Bütün bir sosyalist döneminin sembolü oldu. İvaylo Petrov o döneme ait gerçekleri söyledi, hem de acımasız bir şekilde. Hiç bir kahramanını idealize etmeden' diye anlattı.
Mihail Nedelçev daha sonra yazarın değişik boyutlarda anılabileceğini söylerken, hem insan olarak, hem yazar olarak bunun çok enteresan olduğunu ekledi ve “Nonkina lübov”, “Mırtvo vılnenie” ve aralarında en ünlüsü “Predi da se rodya i sled tova” başlıklı eserlerini hatırlattı.
“Hayka za vıltsi” – “Kurt avı” romanı ile İvaylo Petrov en yeni Bulgar edebiyatının klasikleri arasında yerini aldı. Bu o sosyalizm döneminin büyük romanı, ve o zamanın diğer yazarların günahlarını üzerine çekip bağışlamış oldu. Çünkü o dönemde 50’li, 60’lı yıllarda çok önemli isimler yazdı, ancak onlar hepsi taviz verdi, gerçekleri ifade etmediler. İvaylo Petrov'un eseri ise acımasız bir şekilde gerçekleri ortaya koyarken, Bulgaristan’ı büyük bir sevgiyle anlatmıştır. Bu eser hiciv eseri, trajik eserdir. Ben İvaylo Petrov ile çok sohbet ettim. “Bulgarski pisatel” yayın evinde meslektaştık. Onunla yaptığımız sohbetler çok derin anlamlıydı. Anlam , kelime , ifade onun için çok önemliydi. Mizah duygusu da çok güçlüydü. Ama öyle boş gülmelere eğlenmelere değil, anlamlı, akıllı mizaha çok önem veriyordu. Yavaş , rahat konuşan biriydi.'
İvaylo Petrov'un bütün eserleri çok sevildi, ilgi gördü, ancak “Hayka za vıltsi” doruk noktadır. Daha ilk çıktığında büyük ilgi topluyor. Mihail Nedelçev roman hakkında şunları anlatıyor:
'Romanda bir Dobruca çiftliğinin modeli temel olarak alınıp jeopolitik kavramlar yorumlanıyor. Etraf köyler bu çiftliğe karşı çıkıyor, onu mahvetmek istiyorlar. Çiftlik nerede olursa olsun, sıradan köylü hep ona karşı çıkar. Romanda esas çatışma budur. Aynı zamanda çok daha karmaşık bir şey. Çünkü İvaylo Petrov ideolojinin insanı vahşi hayvana dönüştürebileceğini anlatıyor. İdeolojinin bütün saldırganlığı, yalancı insan sevgisinin, hümanizmin insanı katil yapabildiğini de gösteriyor. Ve bütün bunların toplum üzerindeki olumsuz etksini gözler önünde sergiliyor. İvaylo Petrov Bulgaristan köyünü iyi tanır. Tanır ve sever. Muhafazakarlığını, geleneksel ahlak anlayışlarını da bilir. Romanda bunları da eleştirir. Böyle bir ortamla yetenekli bir insanın kaybolması mümkün olduğunu anlatırken örnekler de verir. Hayatta başımıza gelebilecek en kötü şey boş dönemdir. Böyle boş dönem bir kara delik gibi bizi ve toplumu yutmaktadır. İvaylo Petrov bu anlamda bize işaretleri, simgeleri, ölçüyü verdi, geçmişten ders alabilmemize yardım etmektedir.’
Fotoğraflar: Gergana Mançeva
Türkçesi: Müjgan Baharova
“Aziz Kardeşler Kiril ve Metodiy” adını taşıyan Milli Kütuphanenin “Pismena” klübünün Kasım ayı etkinliğinde “Kısaca” başlıklı iki dilli mani derlemesi tanıtılacak. Anonim halk edebiyatında nazım türü olan manilerin birinci, ikinci ve..
Sozopol’a yakın Kavatsi mevkiinde yapılan arkeolojik araştırmalar tamamlandı. Arkeoloji Müzesi Müdürü Dimitar Nedev, BNR Burgas Radyosuna konuşurken Apollonia Pontica’nın bir kısmı olan ve tarihi Millat’tan önce IV. yüzyıl olarak belirlenen bu..
Bundan sayılı günler önce Blagoevgrad’da Bulgaristan’ın NATO üyeliğinin 20. yılı vesilesi ile yapılan renkli grafiti duvar yazısı tanıtıldı . Dışişleri Bakanlığı, Blagoevgrad Belediyesi ve Polonya Büyükelçiliği desteği ile gerçekleştirilen sokak..
Rodoplar’da Momçilgrad’ın Konçe köyü yakınlarında, yol kenarındaki çeşmeyi görenler, onu ormanın ortasında bir sanat galerisine benzetiyor. Yusein..