Bugün, insan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır. Ben de Bulgaristan Radyosu adına tüm kadınların 8 mart Dünya kadınlar gününü kutluyorum. Bu özel günde başarılı bir kadın olan Emine Yakubova ile bu günkü durağımız Targovişte’yi konuşacağız. Kendisi ikinci dönem Targovişte Belediye Başkan yardımcısı. Ancak programımıza başlarken tüm kadınları, 8 mart Dünya kadınlar günü vesilesiyle bir şarkı ile selamlamak istiyorum.
Targovşite şehri Bulgaristan'ın kuzey doğusunda bulunmakta ve 35 000’in üzerinde nüfusa sahip bir şehirdir. Preslav Dağı'nın güney yamacına Vrana nehri kıyısına kurulmuştur. Razgrad'ın 36 kilometre güneyinde, Şumnu'nun 41 km batısında bulunur. Ayrıca Varna ve Veliko Tırnovo’ya da 100 km, Ruse’ye ise 110 km uzaklıktadır. Tırgovişte şehri aynı ismi taşıyan ilin merkezi olup 52 yerleşim yerinden meydana gelmektedir. İklimi, kış aylarında soğuk kuzeydoğu rüzgarları ile karakterize edilirken ve yazları ise sıcak ve kurudur.
Yapılan araştırmalara göre M.Ö. 6000 yıllarında dahi buralarda yaşam varmış. 18. ve 19. Yüzyıllarda şehir, ünlü bir hayvan ve zanaat pazarı hâline geldi. Bazı zanaat dalları mutafçılık, abacılık, gaytancılık, ayakkabıcılık idi. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra sanayi gelişimi artış gösterdi. Akü ve yemek endüstrisi için makinalar üreten fabrikalar açıldı. Daha sonra mobilya ve dokuma sanayileri de gelişti. Bulgaristan'ın en büyük şarap fabrikalarından biri burada bulunmaktadır. Ayrıca şehir kültürel bir merkez niteliğindedir. 2000 yılında, eski bir Roma şehri olan Missionis'in kalıntılarıTargovşteyakınlarında keşfedilmiştir.
Multi etnik bir yapı arzeden şehirdeBulgarlarnüfusun çoğunu oluşturmasının yanında azımsanmayacak oranda birTürknüfusu vardır. Nüfusun geri kalanı iseRomanlarve diğer etnik gruplardan ibarettir. Targovişte'de 1722 yılında inşa edilenSaat Camiibulunur. Ayrıca Momino'da Kızana Türbesi, Golyamo Sokolovo köyünde ise Hüseyin Baba Türbesi yöredeki Alevi-Bektaşi kültürünün eserleridir. Ayrıca şehirde 3 kilise ve 2 de paraklis bulunmaktadır.
Targovişte ilinin sınırları içerisinde yasalar tarafından korunan doğal güzellikler mevcuttur. Bunlar, dik yamaçlı ve eğimli “Urumovo lale” arazisi-burada nadir yetişen bir lale turu bulunmakta, “İglikina polyana” - burada ise şifalı çuha çiçeği yetişmekte, güzel peyzajından dolayı korunan “Rimskiyat most” ve yüzyıllık meşe ağaçlarının bulunduğu “Baba Kondu” bölgesi.
Bu yerlerden “Baba Kondu”nun ilginç bir hikayesi vardır. Bojurka köyünün yakınında bulunan Baba Kondu, efsanevi ve meşhur bir yerdir. Rivayetlere göre baba ve kızı tarlada çalışırken fırtına çıkmış. Sert rüzgarlar baba ve kızı ayrı yerlere uçurmuş. Kızın düştüğü yerde şifalı su kaynamaya başlamış ve kaynağın etrafı zamanla yaşam alanına dönüşmüş. Bu yerin bugünkü Momino köyü olduğu tahmin ediliyor. Babanın düştüğü yere ise Baba Kondu denmiş. Yerel halk burayı 16. yüzyıldan beri kutsal olarak kabul etmiş ve kurbanlar kesip burada her yıl toplanmaya başlamış, hasat zamanını erkekçe yani at yarışları ve güreşlerle karşılamaya başlamış. Her yıl binlerce Müslüman ve Hristiyan burada toplanarak, doğanın verdıklerine şükretmekte. Ayrıca bu yerde yağmur duaları da yapılmakta.
Bulgaristan’ın özgür, bağımsız ve hoşgörülü bir devletin savunucusu olan kıymetli evladı Vasil Levski’yi kaybetmesinden 152 yıl sonra, şahsiyeti Bulgar milletin kalbinde yaşatılıyor ve onlara ilham vermeye devam ediyor. Bilim adamları Özgürlük..
16 Şubat 2025’te Bulgar Telgraf Ajansı’nın ilk müdürü Oskar İskander’in imzasının taşıyan ilk BTA bülteninin çıkması üzerinden 127 yıl tamamlanıyor . 1898 yılında Prens I. Ferdinand’ın kararnamesi ile Rus Peterburg Telgraf Ajansı modelinde..
Bulgaristan Radyosu 16 Şubat’ta 89. yılını kutluyor . Kuruluşundan bu yana geçen uzun yıllar boyunca çok dilli medya kuruluşumuz, bilgi kanalı olmaktan öte dünyanın dört bir köşesinde bulunan dinleyicileri ile dostluk ve gönül bağı da oluşturdu ...
Bulgaristan Türklerinin de tükülerini ve şarkılarını hayranlıkla dinlediği, nesiller boyu Balkan Türkü’nün eserlerini ezbere bildiği, sesiyle olduğu..