Paskalya Bayramı’ndan sonra Aziz Georgi Pobedonosets günü geliyor. Aziz Georgi, III. asrın sonları ve IV. asrın başlarında Hristiyanlık için zor bir dönemde yaşadı. O çağda Hristiyanlar, İmparator Diocletianus tarafından zulme ve işkenceye maruz kalıyordu. Aziz Georgi, sadece 20 yaşındaydı, ancak İmparatorluk Ordusu’nda yüksek rütbe, devlet konseyinde üyelik ve zenginlik olmak üzere o dönemin insanlarının tüm istediklerini elde etmişti. Hristiyanlara karşı en büyük zulümler başladığında Aziz Georgi, rütbesinden feragat etti ve elindekilerini yoksullara dağıttı. Tanrı’yı gönlüne alan aziz, Hristiyan dinini korumak için mücadele etti. Bu yolda can verdi, ancak bunun yanı sıra muzaffer de oldu, çünkü işkence ve şehitlik vasıtasıyla ölümsüzlük kazandı.
“Aziz Yoan Predteça” adını taşıyan Jablyanski Manastırı’nda keşiş olan Kliment, ıstırap, kurtuluş ve zafer hakkında konuşarak şunları söyledi:
“Aziz Georgi, Hristiyan dininin ilk şehitlerinden biridir. Maruz kaldığı işkenceler son derece acımasız, ıstırapları çok büyük idi. Ağır işkencelere dayanma gücünden dolayı Tanrı tarafından aziz olarak yüceltilip, yüce şehit mertebesine yükselmiştir. Tanrı, Aziz Georgi’ye ıstıraplarında “Ben seninle birlikteyim! Teslim olma!” diye seslenir. Georgi, zafer tacının, kendisini Göklerin Krallığı’nda beklediğini biliyordu. Galip geldiği için muzaffer sayılıyor. Manevi hayatta Hz. İsa’nın verdiği örneği takip ediyoruz. Hz. İsa, yere yeni yasalar, yeni bir krallık, yani yeni bir hayat, yeni bir düşüme tarzı getirmek üzere geldi. İnsanlar, onu kırbaçladı, çarmıha gerdi, o öldü, onu gömdüler. Böyle bir ıstıraba şahit olan herkes, işkencecinin galip geldiğini, işkence çekenin ise mağlup olduğunu söyleyebilir. Ancak Hz. İsa, bütün bu ıstıraplara galip gelmek için katlandı ve ölümden dirilerek muzaffer oldu. Böylece Aziz Georgi ve bu yoldan geçen şehitler de muzafferdir. Onlar, burada, yerde değil, Göklerin Krallığı’nda muzafferdir. Onlar, yerdeki ıstıraplarından sonra oradaki zafer tacına layık görülüyor.”
İnancı adına her şeyinden vazgeçen Aziz Georgi’nin hayatı, bizlere neler öğretiyor, sorusuna keşiş Kliment şu cevabı veriyor: “Aziz Georgi, kahramanlığı öğretiyor. Zulümlere rağmen kendisi, Hristiyan olduğunu korkusuzca ilan ediyor. Şartlar ne olursa olsun, insanın gönlündeki inancına göre yaşaması gerektiği konusunda örnek oluyor.”
Günümüz Hristiyanlar, muzaffer veya mağluplar ortamında mı yaşıyor, sorusunu yanıtlayan keşiş Kliment, şunları paylaşıyor: “Bu, insanlara bağlıdır. Eğer insanlar, Tanrı’nın yasasına ve gönlünde yazılan kurallara uyarsa, eğer iyilik yaparsa, dışarıdan gelen kötülükle mücadele ederse muzafferdir. Ve o zaman Aziz Georgi’ye yakınlaşır.”
Çeviri: Rayna İvanovaCuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.
1908 yılının 22 Eylül tarihinde Bulgaristan’ın bağımsızlığı ilan edildi. Bulgaristan’ın tarihinde tek başına gerçekleştirilen en cüretkâr eylem olan Doğu Rumeli ile Bulgaristan Prensliği’nin Birleşmesi’nden otuz yıl sonra Bulgarlar bir kez..
21 ve 22 Eylül tarihlerinde Sofya’nın konukları ve sakinleri Büyük Konstantin’in oğullarından biri olan II. Konstantius’un hükümdarlık sürdüğü dönemin tarihi dokusunu yansıtan bir etkinliğe katılabilir. Geç antik çağının yeniden canlandırıldığı..