Gün geçtikçe “sıfır atık” kavramını daha çok duymaya başladık. Peki, sıfır atık nedir? Bu, aslında bir yaşam şekli. Temelinde, çöp üretmemek yatıyor. Bu elbette yüzde yüz gerçekleştirilmesi mümkün bir yaşam biçimi değil, ama önemli olan çöp üretimimizi minimuma indirmek. Ve sadece bununla kalmayıp, aynı zamanda geri dönüşüm yapmak, tekrar kullanılabilecek ürünler tercih etmek ve gereksiz tüketimi mümkün olduğunca azaltmak.
Peki neden? Çevreye verdiğimiz zarar her geçen gün artarken, doğal kaynaklarımız da aynı hızla tükeniyor. Ve durum dünyamız ve bizim için telafi edilmesi zor bir hale geliyor. Çöpe attığımız tonlarca plastik, ya da kimyasal içerikli atıklar, suyu, toprağı ve havayı zehirliyor. Bu hem insanların, hem yeryüzünde yaşayan tüm canlıların yaşam standardını olumsuz etkiliyor.
Bu sorunun kaynağındaysa tüketim yatıyor. Maalesef bütün dünyayı bir tüketim çılgınlığı almış durumda. İhtiyacımız olmadığı halde, hatta bazen sadece farklı renk seçenekleri olsun diye yeni ürünler alıp, eskilerini çöpe atıyoruz.
Size de bu yaşam şekline adım atmak isterseniz, başlangıç için uygulayabileceğiniz çok basit şeyler mevcut:
-Alışverişinizi mümkün olduğunca marketler yerine pazarlardan yapmak; satın alacağınız ürünlerde ambalajsız olanı tercih etmek.
-Alışveriş sırasında plastik poşet kullanmak yerine bez çantaları tercih etmek.
-Plastik kaplarınızı cam kaplarla değiştirmek.
-Her dışarı çıkışınızda plastik şişede su satın almaktansa, yeniden kullanılabilir su matarası taşımak.
-Gereksiz tüketimden uzak durmak, alışveriş sırasında “Buna gerçekten ihtiyacım var mı?” diye iki kere düşünmek.
-Kullanmadığınız eşyalarınızı atmak yerine bağışlamak.
-Geri dönüşüm yapmak.
Aşırı israfa, ve çevre kirliliğine karşı, dünyanın her yerinde bu yaşam tarzını benimsemiş insanlar bulunuyor. Bunlardan biri de Amerikalı Bea Johnson. 2008 yılında ailesiyle beraber sıfır atık yaşama geçen Bea, bu süreçle beraber kendisi ve ailesinin çok daha mutlu, anlamlı ve sağlıklı bir hayatları olduğunu söylüyor. Zero Waste Home isimli internet sitesinden öneriler paylaşıyor, kendi gibi bu hayatı benimsemiş insanlardan bahsediyor. Konu hakkında artık uzman olan Johnson'ın üniversitelerde konferanslara katılmasının yanında, sıfır atık yaşamı anlattığı bir de kitabı da bulunuyor. Uyguladığı 5R felsefesini ise şöyle açıklıyor sırasıyla: Reddet (Refuse) , Azalt (Reduce), Yeniden kullan (Reuse), Geri Dönüştür (Recyle) ve Gübrele (Rot)!
Bea, sıfır atık yaşam biçiminin bir nevi gönüllü elçisi gibi çalışıyor. 16 Mayıs’ta Sofya’yı ziyaret eden Bea, bu konuya ilgi duyan katılımcılara kendi hayat deneyimlerini anlattığı bir sunum yaptı. Sıfır atık yaşama dair yaklaşımını sorduğumuzda, yanıtı şöyle oldu:
"Reklamlara ilginizi kestiğiniz anda, kim olduğunuz ve neye sahip olduğunuzu fark eder, kendinizi daha mutlu hissedersiniz. Toplumumuz bize sürekli, çirkin, yaşlı olduğumuzu, daha iyi görünebileceğimizi empoze eder. İnsanları daha fazla satın almaya iten bu kurgusallık, çok güçlü bir pazarlamadır. Daha az şeye sahip olmak, daha az seçeneğiniz olduğu anlamına gelmez. Bir çok insanın çok fazla elbisesi var, ama çoğunu giymiyorlar bile. Aslında sıfır atık yaşamı tercih ettiğinizde her şey bir oyun haline gelir, seçici bir vizyon elde edersiniz ve yolunuzu bulursunuz."
İster sadece tüketiminizi kontrol etmekle başlayın, isterseniz sıfır atık yaşamı benimseyin. Bu sayede hem daha az para harcayıp tasarruf yapacak, hem daha mutlu ve sağlıklı hissedecek, hem de doğayı ve dünyanın geleceğini koruma konusunda bir adım da siz atmış olacaksınız. Seçim size kalmış.
Eğitim ve Bilim Bakanlığı’nın yenilikçi eğitim programının başarılarını gösteren sıra dışı forumu ü lkemizin adını dünyaya duyuran değerli Bulgar bilim adamların, girişimcilerin, mühendis ve ressamların “anlatılmamış hikayelerinden” oluşan kısa bir..
“Donald Trump'ın ABD Başkanı seçilmesi, ilk dönemden itibaren en azından elimizdeki açıklamalara ve deneyimlerimize göre savunma ve güvenlik, ekonomi ve politika olmak üzere üç ana boyutta Avrupa siyasetini olumsuz etkileyecektir”- dedi “Atlantik”..
WWF-Bulgaria, "Doğaya Abone Ol" başlıklı yeni kampanyasında yaban hayatına destek çağrısında bulundu. Çevreciler, “Uluslararası Kırmızı Kitap” verilerine dayanarak, Bulgaristan'da büyük bir kısmı omurgasız olmak üzere 60 ila 65 bin arasında..