Doğu Rodoplarda ve özellikle Arda nehri vadisinde, antik çağlardan kalma kayalara oyulmuş birçok oyuk, yüzyılı aşkın bir süredir arkeologların ve amatör kaşiflerin ilgisini çekmiştir. Bu nesnelerin Trak zamanlarından, ya da önceki dönemlerden kalıp kalmadığı ve amaçlarıyla ilgili birçok bilmeceyi gizliyor.Hristo Todev’e göre bu kayalara oyulmuş delikler muhtemelen, öbür dünyaya geçişe dair bazı kült inançlarla ilgilidir. Ekonomi uzmanı, dağcı ve araştırmacı olan Hrito Todev yıllardan beri Doğu Rodoplar’da vahşi doğa yerlerini geziyor, haritalarını çiziyor. Ona göre bu kalıntılar Traklardan önce Neolit dönemine ait. Todev, şimdiye kadar 3 bin 600 oyuğu keşfetmiştir.Dıjdovnitsa köyü yakınlarında, ulaşılması zor 50 metre yükseklikteki kayalara oyulmuş bu deliklerin tam olarak ne olduğunu ise şöyle izah ediyor:
“İdeal boyutlardaki oyuğun uzunluğu 70-80 cm civarında, trapez şeklinde, derin, mükemmel kenarlı bir midyeyi andırıyor.”
Todev kayalardan birinde, muhtemelen insan eliyle yapılmış bir kızın yüzünü keşfeder. Ama gizemler bununla bitmiyor.
“Kaya üzerindeki yüzün hemen altında, yerden 20 metre yükseklikte, muhtemelen insan yapımı olan, sadece arkadan erişilebilir bir kayalık oda fark ettim,” diye devam ediyor Todev.
Todev, karşıdaki kayada yaklaşık 10 m yüksekliğinde ve en geniş kısmında 2 metreye ulaşan doğal bir yarıkta insan yapımı detaylı bir çalışmanın izlerini bulur.Bu kayalık "pencere" ile, farklı aylarda güneş ışınlarının boşluktan geçip, kızın görüntüsüne ulaştığı dikkatini çeker. Todev yaptığı araştırma ve hesaplamalar sonucunda, muhtemelen yılın en kısa günü olan 21 Aralık'ta, kaya penceresinden geçen güneş ışınının, tam olarak Dujdovnitsa yakınlarındaki kayalık odaya yansıdığını tespit ediyor. Bu tam saat 16.27’de, gün batımından yaklaşık 25 -30 dakika önce gerçekleşiyor. Keşif, Hristo Todev'e bu alanı aynı zamanda bu topraklarda eski zamanlardaki astronomik bilgi hakkında değerli bilgiler veren bir nesne olarak görmesini de sağladı.
Todev, “Bu devasa kayalık takvimin ölçeğine hayran kaldım.Yılın en kısa günü olan 21 Aralık'ta, ışın yüzün üzerine yansırsa, bu, eski insanların son derece doğru astronomik bilgilere sahip olduğunu gösterir.Yılın en kısa gününü kaydedip, çok doğru bir takvimin yapılmasına imkan sağlar,” diye anlatıyor.
Gördüğünüz gibi, Dujdovnitsa yakınındaki kayalar, Bulgaristan'ın tarihi hakkında açık bir kitap gibidir.Önümüzde hala açmayı merak ettiğimiz birçok okunmamış sayfa var.
Fotoğraflar: özel arşiv
Çeviri: Müjgan Baharova
Atalarımız, “bilmemek ayıp değil, sormamak ayıp” diyerek önemli bir hakikati dile getirmişler. Zira herkes her şeyi bilmek zorunda olmadığı gibi, bilemez de. Ama sorarak belirli şeyler öğrenilebilir ve bilgi sahibi olunabilir. Yeter ki, insan doğru soruları..
Primorsko, Bulgaristan’ın Karadeniz kıyısında en sevilen ve en çok ziyaret edilen tatil beldelerinden biridir. Buradaki koylar yazın başından sonbaharın sonlarına kadar güneşlenmek için idealdir. Plajlarındaki ince kum ve denizin sığ olmasından dolayı..
Şirin dilimiz Türkçedeki bir yere birlikte yerleşmek ve birlikte yaşamak anlamlarına gelen konmak ve konuşmak kelimelerinden türeyen komşu kelimesi, çok önemli bir sosyal yapıyı ifade eden komşuluk kelimesinin de temelinde yatmaktadır. Arapçada bu keilmenin..
105 yıl önce 27 Kasım 1919 tarihinde Paris kenarlarında yer alan Neuilly-sur-Seine’de Bulgaristan’ın I. Dünya savaşına (1914-1918) katılımına son..