Halkı “aydınlatanlar” tabiri günümüzde de yüzlerce vatansever Bulgar vatandaşını yakından ilgilendiriyor. Bu tabir beraberinde olumlu beklentiler ve umut içeriyor. “Yılın Aydını” adlı yıllık unvanı vermekle yükümlü girişim komitesi üyeleri “Her dönem kendi aydınlarına sahiptir” diyor. Komite her yıl on kişiyi aday gösteriyor ve ve “Yılın Aydını” unvanını taktim ediyor. Eskiden milli mücadele kahramanlarının anısını yaşatmanın yanında, aramızda olan günümüzdeki onurlu insanların örneklerini de göz ardı etmemeliyiz.
“Yılın Aydını” unvanı adaylarından biri Bilyana Savova ve kurmuş olduğu “MS- Moga sam”- “Yalnız da yapabilirim” adlı vakfıdır. MS -multipl skleroz hastalarına yardım vakfı bu hastalıkla boğuşan insanlara yardım eli uzatıyor. Bilyana Savova: “Uzun yıllardan beri multipl skleroz hastalarıyla çalışmalar yürüten vakfım var.“Yılın Aydını” klasmanına girmem için ben önce kendimi aydınlatmalıydım. Önce ben kendi içimdeki azmi uyandırdım, ardından en azından birkaç insana yardım etmek istedim” diyor.
Sanırım herkes bu yoldan geçmiştir- önce kendini uyandırmak, yaşam biçimini değiştirmek, daha iyi insan olmak için gerekeni yapmak lazım. Ben bir şeyleri başardıysam, başkalarının da benden örnek alarak bir şeyler yapacaklarına inanıyorum. Vakfımda yardım ettiğim insanları saymıyorum. Bildik ve bilmediklerimden aldığım mektuplar beni mutlu ediyor. Yardımım dokunursa, ne mutlu bana. Benim hikayem epey iyi biliniyor. On yıl önce bana MS skleroz hastalığı teşhisi konuldu. Yıllar boyu zorluklar ve hastalığın beraberliğinde gelen zorluklarla ben çok hasta bir insana dönüştüm. Altı yıl boyunca durumum gittikçe ciddileşiyordu, durumum kötüleşiyor ve iyileşme umudu görmüyordum. Bir anda kendi kendime yardım etmem gerektiğini düşündüm, hastalığın pençesinden kurtulmak için düştüğüm bataklıktan kendi kendimi çıkarmalıyım, dedim. Bundan önce sadece kariyeri, özel hayatım ve kendi tasalarıma yoğunlaşmıştım. Bu uykudan uyanmak kolay olmadı. Hastalık beni başka bir boyuta indirdi. Hayatımdaki değerleri ve öncelikleri gözden geçirme ve sıralamayı yeniden yapma ihtiyacı doğdu. En küçük şeylerden mutlu olmayı öğrendim, ardından güzellikler de yavaş yavaş hayatıma dönmeye başladı.
Bilyana vakfına “MS Moga sam”- “Yalnız da yapabilirim” adını vermiş. Bu da insanlara ileteceği en önemli mesaj. Ağır hastalıklardan geçen insanlara umut vermek ve “Ben de yapabilirim, ben de tek başıma başarabilirim” dedirtmek gerçekten paha biçilmez.
Kendi hayatından örnekler sunarak yüzlerce hastaya yardım ediyor. Onların kendi kendine acımaktansa, kendi kendinin doktoru olmalarını öğretiyor. Bilyana, insanların kimseye kendini acıttırmadan, kendi iradesiyle de problemleri çözeceklerine inanıyor.
“Moga sam”- “Yalnız da yaparım” sadece bir şey yapmakla kalmıyor, bir şey yapma ihtiyacı hissetmekten de geçiyor. Birçok insan kendi kendine yardım etmek istemiyor ve hastalığın çaresizliğine kendini inandırıyor. Onların kendine acıyarak yaşamakta konfor buluyor. Dışarıdaki dünyadan korktukları için, evin dışında başaramayacaklarından korktukları için düzelmek istemiyorlar. Bu insanlar hastalığa teslim oluyorlar ve onunla baş etmek için güçsüz olduklarını düşünüyorlar. Korkularıyla baş ederlerse ve engelleri aşabilirlerse, problemlerinin çoğunu, hatta sağlığını bile düzeltebilir.
Çeviri: Sevda Dükkancı
“Bulgarların anlatılmayan hikayeleri” projesi ülke içinde ve dışında büyük ilgi gördü 18 ülkeden Bulgarlar, yurtdışından 34 Bulgar okulu ve 8 üniversite eğitim görevlisi bu yıl ilki düzenlenen “Bulgarların anlatılmayan hikayeleri” programının..
Moldova’da 20 Ekim 2024 tarihinde ülkenin Avrupa Birliği’ne katılımın oylandığı referandumda Bulgarların yoğun olarak yaşadığı Tarakliya ve Gagavuz Özerk Bölgesi'nde halkın yüzde 90’ın üzeri “hayır” oyu verdi. Yine benzer bir şekilde bunların..
33. Bulgar Antarktika Bilim Seferi katılımcıları, farklı ülkelerden bilimadamları ile birlikte bilimsel araştırmalara devam etmek üzere Antarktida’ya yol aldı. “Aziz Kiril ile Aziz Metodiy” araştırma gemisine ilk defa Yunanistan ve..
Blagoevgrad bölgesinin kültürel ve tarihi yerlerini tanıtım girişimleriyle tanınan Aleksandrina Pandurska’a göre el emeği örgü işi yeniden canlanmayı ve..
Camdan yapılan Yılbaşı süsleri, el yapımı göz nuru, tek ve eşsiz oldukları için insanın içini ısıtan çocuksu sevinç kaynağıdır . Gümüşümsü..