Petar Vanev, Pasifik Zirvesi Yolu’nu ve Apalaş Yürüyüş Yolu’nu aşan ilk Bulgar oldu. Seyahat etme tutkusunu "Vahşi doğadaki maceram" adlı kitap uyandırmıştır. Kitap, kendi kimlik ve kişiliğini yeniden bulması için Pasifik Zirvesi Yolu’nu geçen bir kadının hikayesini anlatıyor. Petar, kahramanın deneyimlerinden ilham alarak bilgiler edinir ve 2017 yılında yaya olarak Pasifik Zirvesi Yolu’nu yani 4240 km’yi yürümeye hazır olduğuna karar verir. “Eğer bu adımı atmasaydım, çok üzülürdüm” diyor gezgin. Sahip olduğu tecrübenin yetersiz olduğunu, ancak çok iyi bir hazırlıktan geçtiğini aktaran Vanev, döndükten kısa bir süre sonra, deneyimlerini ayrıntılı olarak "Ateş ve buz yolu" adlı kitapta anlatıyor. Bugün o kitap, onun ayak izlerini takip eden tüm cesur hayalperestler için bir rehber niteliği taşıyor. Pasifik Zirvesi Yolu çöllerden, yüksek dağlardan, ormanlardan geçiyor ve 4000 metre rakımlara ulaşıyor. Yol, değişik iklim koşullarına ve büyük sıcaklık farklılıklarına sahip bölgelerden geçmekte. Bu nedenle gezgin, sıcak ve soğuk havalarda iki tür donanıma sahip olmanın iyi olduğunu söylüyor:
“Apalaş Yürüyüş Yolu’nda sağanak yağmurlar vardı. Orada eşyalarını nasıl kuru tutacağını bilmen gerekiyor. Sürekli tırmanış ve inişlerde ani rakım değişiklikleri, ıslak ve kaygan taşlarla kaplı sarp yollar her adımda bir risk oluşturmaktaydı.”
Ağır ve zor bir görevdi tüm güzargahı planlamak, çünkü öngörülemeyen sorunlar vardı. Gezginin esnekliğe müsait olan bir planı olmalı. Bu yüzden tam olarak kaç kilometre yürüdüğünü söyleyemiyor. İlk geçişin ortalama rakamı olarak 25 - 30 km, ikincisi geçiş için ise - 30 – 32 km olduğunu söylüyor. Petar Vanev’in, akrabalarından binlerce kilometre uzağa giderken bazı endişeleri de vardı:
“Deneyimsiz bir gezgin olduğum için, korkularım fazlaydı. Bilmediğin bir yolda gitmenin korkusu vardı. Ancak kaygıların start çizgisine varmamı engellemesine izin vermedim. O andan itibaren her adım beni ileri itti. Her şey ilk adımla başlar. Ve bu şekilde ilk geçişi tamamlayana kadar.”
Yolculuk sırasında Vanev, 18 yaşında gençlerle ve 70 ve hatta 80 yaşlarında yetişkinlerle karşılaştı. Hiçbir karşılık beklemeden yardım etmek isteyen iyi kişiler olduğu inancı ile, bu insanlar Vanev’e ilham verdi. Gezginin aşması gereken farklı engeller de vardı:
“Böyle bir geçiş insanın fiziksel ve ruhsal sağlığı için büyük bir sınavdır. Meydan okumaları ne kadar göğüslersek, yaptığımız işte o kadar iyi oluruz ve kendimizin daha iyi bir kopyası oluruz. Her yeni zorluk bize gelecekte kullanabileceğimiz yeni bir deneyim kazandırıyor” – diyor Vanev ve söyle devam ediyor:
“Vücut yüklenmeye adapte oluyor ve sonra meydan okuma bir ruh sağlığı oyunu haline geliyor. Kişi hayalini gerçekleştirmeyi engelleyebilecek tehlikelerle başa çıkmak için güçlü ve kendinden emin olmalı. İnsan çaresizlik ve şüphe anlarında kendini motive edebilme yeteneğine güvenmeli.”
Vanev, güçlü karakteri ve motivasyonuyla birlikte gezginin, ilerlemek için ilham ve güven aldığı belirli kaynaklara sahip olması gerektiğine inanıyor. Bunlar, akraba, aile, arkadaş foroğrafları olabilir. Uzun geçişlerde doğa ile kurulan ilişki, bilincin, günlük yaşamda sahip olduklarımızı daha fazla düşünmemiz ve takdir etmemiz için bize zaman ve imkan sağlıyor. Doğa-gezgin ilişkisi insana çok şey kazandırıyor.
İlk geçişi Vanev kendi imkanlarıyla finanse etti, ikincisini ise sponsorlar sayesinde gerçekleştirdi. Sponsorları bulma ve ikna etme güzergahı yürümekten daha zor olduğunu itiraf ediyor.
Apalaş Yürüyüş Yolu hakkında bir kitap yazma dışında ne gibi projeleri var:
“Üçlü taç'ın son adımı kaldı - Pasifik Zirvesi Yolu, Apalaş Yürüyüş Yolu ve Kıta Geçişi’nin ortak kupası. Üçünün toplam uzunluğu yaklaşık 12700 km'dir. Sonuncucu, en uzun olanı Kıta Geçişi'dir. Ne kadar zorlu ve tehlikeli olacağını 2019'da öğrenmeyi umuyorum. Üçlü taç maddi bir ödül değil, insan yeteneklerinin bir üst değerlendirmesidir. Eğer ben yapabilirsem, başkaları da yapabilir demek. Sadece bunu ne kadar arzu ettikleri önemli.”
Fotoğraflar: özel arşiv
Çeviri: Habil Habilov
Nikopol (bir zamanlar Niğbolu) kentini “Asırların şehri” olarak adlandırıyorlar. Roma İmperatoru Marc Avrelius döneminde 169. yılında, yani 2. yüzyılda ortaya çıkan kent, 629 yılında Bizans İmperatoru Nikifor 3. Foka tarafından ele geçiriliyor...
Doğu Rodoplar’ın büklümlerinde saklı olan Pçelarovo köyünde anlatılan rivayete göre eskiden bölgede bulunan asırlık meşe ormanları ve ceviz ağaçlarının kovuklarında yaban arıları kendilerine yuva yaparmış. Köyün adından da anlaşılacağı üzere..
“Kabak diyarı” olarak bilinen Sevlievo’da Sonbahar Panayırı kapsamında düzenlenen Kabak Festivali, “Renkli Kabak Düşleri” adı verilen eğlenceli atölye ile başladı. Belediye Başkanlığı tarafından gelenek üzerine her yıl düzenlenen şenlikler,..
Turizm Bakanı Evtim Miloshev, World Travel Market (WTM) Uluslararası Turizm Fuarı çerçevesinde Avrupa ülkeleri turizm bakanlarıyla bir dizi önemli..
Londra’da düzenlenen Dünya Turizm Fuarı WTM’e katılan Turizm Bakanı Evtim Miloshev, Suudi Arabistan, Katar ve Bahreyn Turizm Bakanları ve Kuveyt Bölge..