Her yil İvanovden günleri sonrası Sofya, Ruse ve Loveç köylerinde eski takivime göre “Camala” geleneği kutlanıyor. Bu geleneğe, erkekler katılıyor ve Bulgaristan’a has maskeli kış oyunlarının bir parçasıdır. Sofya’nın Voluyak köylüleri, bir zamanlar bölgede büyük bir kuraklığının meydana geldiğini ve uzun yıllar boyunca sürdüğüne dair efsaneler, anlatıyorlar. Bölge halkı fakirliğin pencesine düşünce büyük bir hayal kırıklığına uğramış. Fakat bir gün onlara yakın olan Lyulin dağından Voluyak köyüne inen yabancı bir hayvan görmüşler. Hayvanı takip ederek köy meydanına varmişlar. Hayvan orada zıplamaya atlamaya başlayınca, insanlar da onun çevresinde oynamaya başlamışlar. Böylece keder, yerini sevince bırakmış ve aynı yıl da bolluk ve bereketli bir yıl olmuş. O günden itibaren, köylüler için hala yabancı olan bu hayvanın şerefine Voluyak köyünde Camala ismini verdikleri kukeri hazırlamaya başlamışlar. O gün bugün Camala grubu, köydeki tüm evleri geziyor ve sağlık, bereket ve kötü ruhların kovulması için zıplıyor ve oynuyorlar.
Diğer köyde aynı geleneğe Kamila (deve) ismi verilmiştir, çünkü devenin uzak “Arabistan” ülkesinden geldiğine ve her evde refah, çoluk çocuk ve para mülk için oynadığına inanılır. Camala’ya eşlik eden grupta nine, dede, doktor, kadın çingene, katip, din adamı, müzikacı gibi giyinenlerin de bulunması şart, ki her birinin özel rölü ve sözleri vardır. Bütün bu oyunlar, bir tiyatroyu andırıyor ve amaç, seyircileri eğlendirmektir. Böylece Camala, ev sahiplerine yeni yılda dileklerinin gerçekleşeceğine dair bir umut kaynağı oluyor.
60’lı yıllara kadar bu gelenek tamamen unutulmuş olsa da, bugün bir grup amatör sanatçı geleneği canlandırmaya ve ilgi uyandırmaya karar verir. Böylece Camala geleneği korunuyor ve günümüze kadar Bulgaristan’ın farklı bölgelerinde otantik şeklinde kutlanıyor.
Bu yıl da, büyük bir erkek grubu, Sofya’nın Dolni Bogrov köyünde ev ev gezdi. Camala grubunun başını, bu geleneği yerine getiren en yaşlılardan olan İvan Radoykov çekti. Kendisi 1968 yıllarında köydeki geleneğin tekrar canlandırıldığı günleri şöyle anlatıyor:
Dolni Bogrov köyündeki okumaevimizde herkes birlik içersindedir ve en önemlisi de nine ve dedelerimizin bize bıraktığı gelenekleri korumaktayız. Camala geleneğini 1968 yılında canlandırdık, ilk kutlamada ben de kuker oldum. Daha sonra grupta kayınbirader ve ardından da deveci rölünü üstlendim. Evleri ziyaret etmeye başladığımızda önde gelin ve damat, sadıçlar yürüyor.Ardından din adamı, kilise görevlisi, doktor, berber, deveci, ayı oynatıcısı ve ayı geliyor, ki ayı sağlık için herkesi güreşe tutunuyor. Önce eve, bizim Camala olarak adlandırdığımız oğlanlar giriyor ve onların da aynen Kukerilerde olduğu gibi çanları vardır, onlar kötü ruhları kovmak amacıyla bellerindeki çanları çingırdatıyor. Ardından eve gelin ve damat giriyor ve onları kapıda karşılayan ev sahibinin elini öpüyorlar. Bu, sağlık için düzenlenen bir ritüeldir. Köydeki bütün evleri dolaştıktan sonra hepimiz bir araya geliyoruz ve oynayarak bir ailenin günlük hayatını canlandırıyoruz. Önce nikah kıyılıyor, daha sonra gelin ve damadın başlarının üzerinde çöreği parçalıyoruz, yani düğünlerdeki geleneğin aynisini yapıyoruz. Orada bulunan herkese çörekten dağıtılıyor. Daha sonra büyük bir ateş yapıp, üzerinden atlıyoruz. Böylece köydeki kötü ruhları kovmuş oluyoruz. Camala geleneğimizle 1978 Pernik Kukeri Festivalinde birinci olduk.- diye anlatıyor İvan Radoykov.
Fotoğraflar: elinpelin.org ve BGNES
Çeviri: Şevkiye Çakır
BNR’ye konuşan ve yaz sezonunda turizm sektöründe çalışanların ücretlerinde yüzde 20'lik bir artış olduğunu kaydeden geçici Turizm Bakanı Evtim Miloşev, sektördeki işgücü sıkıntısının, hiç de düşük olmayan, sadece ücretlerden..
Lahey, Hollanda'nın güneyinde bir yönetim merkezi, Kraliçe'nin yaşadığı ve çalıştığı yer... Bu şehri Bulgar folkloru ve gelenekleriyle ilişkilendirmek pek akla gelmez. Ancak gerçek şu ki Lahey'de Bulgar halayına, rachenitsa’lara ve Bulgaristan’a özgü..
Yurt dışındaki Bulgar halk oyunu topluluklarının sayısına ilişkin istatistik veriler bulunmasa da dünyanın dört bir yanına dağılmış olan bu amatör grupların Bulgaristan ve dünyanın geri kalanı arasında canlı köprü oldukları şüphe götürmez...