Küçük bir su yılanı ve Todor Dimitrov’un mükemmel fotoğraf becerileri, ona Chicago'daki "Sualtı Dünyamız" ismindeki prestijli fotoğraf yarışmasında birincilik kazandırdı. Fotoğrafçı, Karadeniz'deki sualtı dünyasının güzelliklerini izleyerek denizle yakın ilişki içinde büyüdü. Sanat okulundan mezun oldu. Grafik tasarımcısı olarak çalışıyor, boş zamanlarında ise dalış ve su altı fotoğrafçılığı yapıyor. Çektiği fotoğraflar ile sualtı dünyasını farklı açılardan, yenilikçi bir yaklaşım ve çeşitli yaratıcı teknikler kullanarak göstermek istiyor. Son yıllarda fotoğraf yarışmalarında çeşitli ödüller kazandı.

Bu tür sanatlara ilgi dünya çapında artmakta, teknoloji daha kolay ve daha erişilebilir hale gelmektedir. Ve bu yıl ABD'nin Chicago kentinde düzenlenen "Our World Underwater" (Sualtı Dünyamız) yarışması yine dünyanın farklı yerlerinden binlerce fotoğrafçıyı bir araya getirdi. Todor’un fotoğrafı, su yüzeyinin altında ve üstünde çekilen görüntüyü eşit derecede iyi yansıtan, yüksek beceri nedeniyle COMPACT kategorisindeki yetkili jürinin dikkatini çekti.

Todor Dimitrov, "Karadeniz sahilimizde yaygın olan küçük su yılanının, balinalar, köpekbalıkları, foklar ve çeşitli deniz kaplumbağaları fotoğraflarını arkasında bırakarak kazanmasına çok memnun oldum,” diyor ve şöyle devam ediyor sözlerine:

“Benim fotoğrafımda, kafasını suyun üzerine çıkarmış bir su yılanı var. Jüriyi etkilemek için tam da bu şekilde yakalamak istemiştim. Böyle bir çekim dünya çapında yapılmamıştır. Yarışmadan sonra dünyanın dört bir yanından çeşitli fotoğrafçılar bana bu anı yakalamaya çalıştıklarını, ancak başarılı olamadıklarını söyledi. Sofistike teknikler ve yaratıcılığımı kullandığımı itiraf ediyorum.

Üç yıldır bu kadrajın peşindeyim, çalışmalarım anca ödüllendirildi ve karşılığı çok büyük. Ayrıca sualtı fotoğrafçılığının efsane isimlerinden, jüri üyesi David Doubilet’in de bunda payı var. National Geographic'te çalışan fotoğrafçı, 1970'lerde, sualtı yılanını çekmeyi başardığım tekniği yarattı. Kameranın iki yanında çok güçlü flaşlarım var. Sarı, turuncu ve kırmızı renkler ikinci veya üçüncü metreden sonra suda kaybolduğundan, sonunda hiç ilginç olmayan mavi-yeşil bir renk tonu oluşturulur. Ve bu teknikle, fotoğraf çok iyi çıkar. Böyle bir karenin yakalanmasındaki zorluk, dalga hareketiyle birlikte zorlaşmasıdır. Bu fotoğraf formatındaki rekabet muazzam,” diye devam ediyor sözlerine Todor Dimitrov. "Sualtı fotoğrafçıları, hiç kimsenin bulamadığı küçük balık türlerini çekmek için gezegendeki en egzotik yerlere gidiyor. Ancak benim bütçem sıfıra yakın olduğu için, Varna yakınlarındaki Galata burnunda çekim yaptım.”

Yarışmanın ödül havuzunda 55.000 dolar ve dünyanın en ilginç dalış noktalarından bazılarına egzotik geziler var. “Herkes 5 dakikalık zaferi hayal ediyor, ben kendimi çok ünlü hissetmiyorum, yine de çok memnunum. Yine de bununla yetinmeyceğim, denizle ilgili yeni planlarım var,” diyor Todor:

“Ayrıca başka fotoğraflar da çektim, birçoğu internette var. Çekim yapmak için en sevdiğim yer bizim Karadeniz sahilimiz. Güneyde su yeşilimsi, kuzeyde ise mavi-yeşil. İki farklı deniz hissi veren suların sakinleri ise aynı. Manzara ve bitki örtüsü de oldukça farklı. Güney Karadeniz kıyılarında birçok güzel yosun bulunur. Bunlar çiçek gibi açar ve denizi güzelleştiren uzun oluşumlar ile suyu süsler. Daha evvel su altı avcılığı yaptım ve böylece koyları ve çekim için uygun yerleri öğrenmiş oldum.”

Çeviri: Ayser Ali