Hepimizin ilk okul günü ile ilgili değerli anılarımız var. Okula başlarken öğretmenle ilk karşılaşma heyecanı, sonra okul arkadaşları ile tekrar bir araya gelme coşkusu... Her yıl ilk okul zili çaldı mı bütün bunlar hafızalarda dipdiri canlanır.

Gelenek üzerine ülkemizde eğitim ve öğretim yılı 15 Eylül’de başlar. Ancak bu sene Eylül ortası, Pazar gününe denk geldiği için öğrenci ve öğretmenler, 16 Eylül’de ders başı yaptılar. Gelenek üzerine okulun eşiğini ilk defa aşan minik öğrenciler, her yerde törenlerle karşılandı. İlk okul gününde her zaman olduğu gibi bayram havası esti, derslikler öğretmenlere verilen çiçeklerle doldu taştı.

İlk okul günününün tatlı telaşı ile birlikte yıllardır gündeme damga vuran eğitim sistemindeki reform konusu bir kez daha öne çıkıyor. Bu bağlamda küçük çocukların her gün sırtında taşıdıkları ders kitaplarının büyüklüğü ve ağırlığı belki de üzerinde durulması gereken ilk sorundur. Şimdiye kadar iki çözüm önerisi getirildi – ders kitaplarının hafifletilmiş kağıda basılması veya okulda bu amaca tahsis edilen dolaplara bırakılması.

Eğitim reformu tartışması, 7. ve 12. sınıf mezuniyet sınavları ve bu yıldan itibaren artık sadece 4. sınıfta değil, 10. sınıfta da yapılacak olan ulusal dış değerlendirme imtihanlarını da kapsar.

Bulgar okulunun yavaş tempo ile olsa dahi değişmekte olduğu ortadadır ve bu değişimin merkezinde öğretmenler var. Tarihe bakacak olursak öğretmenlerimiz defalarca entelektüel ve hümanist olarak, vatandaşlık vicdanı uyanık ve ilerici anlayış sahibi insanlar olarak kendilerini kanıtlamış bulunuyorlar. Dolayısıyla günümüzde iyi öğretmenlere duyulan saygının artması, verdikleri emeğe hem manevi hem maddi olarak verilen değerin yükselmesi sevindiricidir.

“Motivasyon sahibi öğretmenler” programı kapsamında sorunlu bölgelerde, eğitim sonuçları veya sosyal statüsü düşük olan öğretmenlerle çalışmak isteyen muallimler finansal olarak teşvik ediliyor.

Sofya Eğitim Bölge Müdürlüğü uzmanı Sıbka Popova, “Ülkedeki insanlar hala çocuklarının eğitimine yatırım yapmayı görev bilir ve okula karşı saygı duyar” diyerek yenilikçi okulların önemine işaret etti. Ülke genelinde 395 yenilikçi okul var, başka bir deyişle bizde her beş okuldan biri yenilikçidir. “Her okulun kendine özgü profili var, dolayısıyla inovasyon yelpazesi de epey geniş” diyen Sıbka Popova, birden fazla inovasyon uygulayan çok sayıda okulun olduğunu da belirtti. Bazı okullar öğrencilerin ayrı ayrı disiplinlerdeki bilgiyi daha kolay edinmelerini sağlayan yeni eğitim metodları uygulanıyor. Yenilikçi okulların bazıları yabancı dil öğretimi, matematik ve fen bilimlerine ağırlık verirken öğrencilerin vatandaşlık eğitimi, Bulgar gelenekleri ve folkloruna odaklananlar da var.

Bütün inovasyonlar çocuklardaki okuma motivasyonunu artırmaya, düşünme kabiliyetini geliştirmeye ve vatandaşlık bilincinin oluşturmaya yöneliktir. Öğrencilerin günümüzün dinamiği içinde her meydan okumasını karşılamak ve aynı zamanda kendilerine verilen ödev ile görevleri başarı ile yapmak durumunda olan bireyler olarak yetiştirilmesi yönünde çalışıyor, dedi Sıbka Popova.

Çeviri: Tanya Blagova