2019 yılı Gırbaça lakabıyla bilinen Plovdivli usta İvan Tonev için çok özel bir yıl oldu. Eski terzi zanaatını koruma ve canlandırma çabalarından dolayı “ARİZ -7” Sanatları ve Zanaatları Geliştirme Derneği, “Zanaatlar” dalında kendisini “Geleneklerin koruyucusu” Ödülüne layık gördü. İvan Gırbaça’nın sahip olduğu atölyede isteyen herkes erkek kıyafeti diktirebilir. Asıl finansçı olan İvan Tonev, uzun yıllar boyunca boş zamanında erkek giysileri dikti. Fakat iki yıl önce usta gaytancı sınavını başarıyla geçen İvan, sigorta ofisini terzi dükkanıyla değişitiriyor. İvan, bu seçimden dolayı hiç pişman olmadığını belirtiyor ve şunları ekliyor:
Çalıştığım terzilik, zanaatlar listesi sıralamasında mevcut değildi ve ona en yakın olan gaytancılık zanaatı vardı. Bundan 6 yıl önce arkadaşlarımla “Hayduti” Derneğini kurduğumuzda gaytancılık zanaatına ilgi duymaya başladım. Derneği kurarken kıyafet ve silah sağlamaya başladık, fakat kıyafetlerin bize uygun olmadığını anladık. Hepsi süsleme açısından çok yoksun kalırken ölçüleri bizim için küçük geldi. Yardım aradık ama sonunda ben eski usulü erkek kıyafetleri dikmeye başladım. Herşeyden önce el işi çok fazla, aynen 200 yıl öncesi olduğu gibi. Model arayışı içersindeyim, müzeleri dolaşıyor ve eski kıyafetlerin fotoğraflarını çekiyorum. Daha sonra gaytanları inceliyorum. Kıyafetler için kaba dokunmuş, dayanıklı bir tür yün kumaş olan şayak kullanıyorum, süslemelerde kullandığın gaytanlar ise “Etara” Açık Hava Etnografya Müzesinde özel gaytan dokuma makinelerinde yünden yapılıyor. Eskiden terziler, genelde erkek kıyafetleri dikermiş, kadın kıyafetlerini nadir hazırlarmış. Ayrıca kadın kıyafetlerinde pek fazla gaytan kullanılmamakta. Pratik açısından gaytanın ana görevi, kıyafetin iki ayrı bölümünü birleştirmektir.
Genelde bu zanaat, gazla güç gerektirdiği için erkekler tarafından yapılıyor. “Bir kıyafeti hazırlamak bir ay ve fazla sürüyor – diyor usta ve şöyle devam ediyor.
Kadın kıyafetlerinde el işlemeli süslemeler ağır basıyor, gaytanlar neredeyse yok denecek kadar. Şu an itibarıyla erkek kıyafet dikecek kimse olmadığı için ben bu zanaatı seçtim. Maalesef tecrübe ve bilgi alabileceğim hayatta olan kimse kalmadı.
Bir halk kıyafetini incelerken eski ustaların çok iyi bildiği unsurları ben ancak zamanla keşfediyorum. Dükkanın kapısına çırak aradığıma dair ilan astım, ama bu güne dek kimse fazla tutunamadı. Geliyorlar ve işin ne kadar zor olduğunu görünce, bu işin çok fazla sabır gerektirdiğini, gaytan işinin ince bir iş olduğundan dolayı “çok zor bir iştir” sözleriyle, vazgeçiyorlar. Gerçekten potur, yelek ve anteriden oluşan bir erkek kıyafeti, çok zor hazırlanıyor. Şu ana kadar herşeyi elde yapıyorum ve bu konuda taviz vermiyorum. Bu zanaatı eski, otantik halinde korumak isterim. Bu işi zevkle yapıyorum. Hazırladığım kıyafeti almaya gelen ve ilk defa onu giyen müşterinin gözünde gördüğün ışıltı ve sevinç, benim için en büyük mutluluktur. Bu anı hiç birşeye değişemem.Başka hiç birşey ile kıyaslanamaz. Son zamanlarda geleneklere ilginin arttığını görüyorum. Gelenek demek, biriken tecrübeyi ve bilgiyi nesilden nesile aktarmak demek. Bu zanaatın Bulgaristan’da korunması için umarım birilerine bilgilerimi aktarabilirim.
Fotoğraflar: özel arşiv
Çeviri: Şevkiye Çakır
Hristiyanlar’ın İsa’nın Doğumunu kutladıkları Noel yortusunda Hristiyan olan dinleyicilerimize en içten sağlık ve mutluluk, barış ve refah temennilerimizi sunuyoruz!
BKP tarafindan Bulgaristan Türklerine uygulanan baskılar ve isim değiştirme kampanyasına karşı ilk protesto yürüyüşlerinin 40. yılı tamamlanıyor. 24 Aralık 1984 yılında Ardino’nun Mleçino köyünde Gorno ve Dolno Prahovo, Başevo, Tırna ve..
Camdan yapılan Yılbaşı süsleri, el yapımı göz nuru, tek ve eşsiz oldukları için insanın içini ısıtan çocuksu sevinç kaynağıdır . Gümüşümsü ışıltısı ise bizi kışların çetin ve bembeyaz, Noel oyuncaklarının ise kağıt kadar ince camdan işlendiği..
Noel Yortusu sabahı, Hazreti İsa’nın doğduğuna dair sevinçli haber dünyanın her bir noktasına yayılır ve bu özel güne yakışır özel ritüeller..
Hristiyanlar’ın İsa’nın Doğumunu kutladıkları Noel yortusunda Hristiyan olan dinleyicilerimize en içten sağlık ve mutluluk, barış ve refah temennilerimizi..
Beşar Esad rejiminin devrilmesinden bu yana AB'de şu ana kadar Suriye konusunda hakim olan tutum, temkinli iyimserlikten ibarettir...