Plıstina okulu, köyün amblemi olmuş durumda. Hem en yeni eğitim teknolojilerinin uygulandığı hem öğrencilerin başarı ortalamasının yüksek olduğu bir eğitim kuruluşu olarak bilinen okulu anlatmak aslında hiç te kolay değil. Çünkü bu okuldaki harikalar, saymakla bitmiyor.
Nursen İsufova şunlari anlattı:“Plıstina köyünde bulunan “Dr. Petır Beron” orta okulunda Omurtag belediyesine bağlı 13 köyden öğrenciler eğitim görmektedir. Toplam öğrenci sayısı 160 kadardır. Bütün öğrencilerimiz azınlık mensubu, yüzde 10-15 kadarı Roman, diğerleri ise Türk kökenli çocuklardır. Öğretmenlere gelince, okulda azimli profesyoneller çalışıyor. Öğretmen kadromuz, öğrencilerin eğitimi ve terbiyesi adına büyük çabalar gösteriyorlar”.
Bu çabalar sonuçsuz kalmıyor elbet. Öğrenciler birbirinden farklı alanlarda büyük başarılara imza atıyorlar. Örneğin belki de en zor disiplin olan matematikte 2014 yılında ulusal dış değerlendirme sınavlarında öğrencilerin not ortalaması 5.13 oldu. Bu şekilde bir köy okulu 5’in üzerinde puan alan ülkedeki tek okul haline gelerek şehir okullarına adeta parmak ısırttı.
Ülkemizde son 20 yıllık dönemde yüzlerce orta okul kapanırken, okul donatımı eski püskü olurken, kaynak ve öğretmen kıtlığı yaşanırken Plıstina okulu “geleceğin okulu” olarak anılıyor. Hem de hakkı ile. Ayrıntıları Nursen Isova’dan dinliyoruz:
“Evet, geleceğe atlamış bir köy okulu olduğumuzu söylemek mümkün. Bizde artık 12 yıldır en yeni eğitim teknolojileri uygulanmakta. İlk başta sahip olduğumuz öz kaynaklarla eğitim bazına büyük yatırımlar yapıldı. Okulumuz sahip olduğu 200 dekar kadar tarım topraklarını icara veriyor. Alınan kaynaklar okula giriyor”.
Sınıf odalarının modernizasyonu yapıldı. İnteraktif elektronik tahtalar satın alındı. Her öğretmene lapton temin edildi. Bütün derslikler yenilendi, yeni masa ve koltuklar, dolaplar alındı. Bu şekilde başlayan süreçte zaman içinde memnuniyet verici meyveler alındı.
Plıstina köyündeki okula harikalar okulu desek de yeri vardır.
“Okulumuzda 2 bilgisayar salonu var. Birinde 13 çalışma istasyonu bulunur. Diğer bilgisayar odamızda ise 16 bilgisayar bulunur.
Kapalı beden eğitimi salonumuz ve yeşil çim kaplamalı açık spor salonumuz da var” diyen Nursen İsufova, 2007-2008 yılında uygulanmaya başlayan ilk ulusal programlar kapsamında “okul sporu” modülü çerçevesinde sağlanan kaynaklarla kurulan spor sahasındaki fitnes aletlerinde çocukların büyük keyf alarak spor ve antreman yaparken derslerden dinlenme fırsatını bulduklarını anlattı.
Okul sahip olduğu öz kaynakların yanında AB projeleri ve ulusal programlardan da faydalanıyor. Okul formaları da bu şekilde sağlandı.
“Öğrencilerimiz okula formalı geliyorlar. Bundan önce farklı giyimin özgüven farkına da yol açtığını görüyorduk. Bazı çocuklar giyim konusunda sıkıntı çekiyordu. Bu konuda velilerin görüşünü istedik ve yüzde 100 desteklerini aldık”.
Okulda biri 123 bin, diğeri 119 bin avro değerinde olmak üzere iki AB projesinin uygulandığını anlatan Nursen Hanım, sağlanan kaynaklarla bir yandan okul bazının iyileştirildiğini diğer yandan ise öğrencilere Bulgaristan’ın dört bir köşesini gezme imkanının sağlandığını söyledi.
“Toplu halde yeşil okula gittik.1 hafta Bansko’da kaldık. Ülkemizin görülecek yerlerini çocuklara göstermek üzere 2-3 günlük geziler düzenledik. Bu geziler, öğrencilere heyecan veriyor, özgüven kazandırıyor. Deniz okuluna, Belmeken’e spor kampına gittik ve bütün bunları AB projeleri sayesinde yapabildik” diyor okul müdür yardımcısı.
Nursen İsufova’nın anlattıkları karşısında hayrete düşmemek mümkün değil. Peki öğrencileriniz hiç tatile çıkmak istiyorlar mı sorusu üzerine verdiği cevap şöyle oldu:
“Noel tatilinin iki hafta süreceğini çocuklara bildirdiğimizde koridorlarda tatile çıkmaya isteksiz olduklarını gördük ve duyduk. Öğrenciler okulda kendilerini çok iyi hissettiklerini bu şekilde ifade ediyorlar”.
Okul Müdürü Mustafa Vaklev’in çok iyi ortakları olduğunu ve onların da finansal destek verdiklerini anlatan müdür yardımcısı, öğrencilerin sosyal durumunun da gözden kaçmadığını öne sürdü. Bölgedeki işsizlik oranı büyük, bazı anne ve babalar yurt dışında çalışıyor, dar gelirli aileler de var. Öğrencilerin bu tür sıkıntılar çekmemeleri için okulda elbise, ayakkabı ve okul malzemelerinin bulunduğu bir gardrob odası kuruldu. İhtiyacı olanlar faydalansın diye.
Küçük yerleşim birimlerinde çalışan ve binbir zorlukla yüz yüze gelen öğretmen meslektaşlarına mesajı ise şöyle oldu:
“Öncelikle insanın mesleğini sevmesi önemli. Öğretmen savaşçı olmalı. Yeni meydan okumalarının üstesinden gelmeli. Teslim olmamalı. Kendi üzerinde çalışmalı. Öğretmenler, ancak bu şekilde yarının vatandaşları olan öğrenciler”e gerekli bilgi ve kabiliyetleri kazandırabilir. Artık her şey yüksek teknolojilere dayanıyor. Eğitim, çocuklara onları hayata hazırlayacak her şeyi vermeli.”
Nursen İsufova ile yaptığımız sohbetin sonunda okul yönetiminin yeni yıla ilişkin hedeflerini sorduk.
“Dijital alanda gelişmeye devam edeceğiz. Her odayı laptoplarla donatmayı düşünüyoruz. Amacımız, çocukların okula sırt çantası yerine sırf flaş bellekle gelmeleridir. Okula getireceğimiz en yeni uygulama bu olacak”.
Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..
“Hak ve Özgürlükler İttifakı” , Türkiye’de Bulgaristan’daki erken Parlamento seçimleri için kullanılan 48 000'den fazla oydan yaklaşık yüzde 65'ini ikna edici bir şekilde kazandı. Bu, 46495 kişinin oy kullandığı Haziran seçimlerine nazaran biraz..
Süredurum seçimler. Yarın her şeyin yoluna gireceğini ve dört yıl sonra seçimler vesilesiyle sizinle haberleşeceğimize dair son damla umutla dolu seçimler. Politikacılardan, kendimizden ve oy vermeyen diğer insanlardan gelen üzüntüyle dolu..
Avrupa'da pek çok kişi, kış sezonunun, cüzdanlarını nasıl etkileyeceğini ve örneğin sıcak bir ev mi, yoksa dolu bir buzdolabı mı arasında seçim..