Bulgaristan, Hırvatistan ile beraber en kısa zamanda Avro bölgesine girme ve avroyu resmi para birimi kabul etme isteğini resmen ilan eden az sayıdaki yeni üye ülkeler arasında yer alıyor. Bulgaristan’da bu hırslı süreç Avro bölgesinin gereksinimlerini karşılamak için kabul edilen bir dizi önlem ile birlikte ilerliyor.

Yasal değişiklikler onaylandı, bankalar stres testlerinden geçti, bütçe açığı kontrol altında, dış borç düşük seviyede. Bu göstergelerde Bulgaristan’ın artık Avroya geçen birçok diğer ülkeden daha iyi başarıları var. Şimdilik sadece enflasyon kabul edilenden daha yüksek.

Çarşamba günü Parlamentodaki partiler Avro bölgesine katılma konusunda siyasi fikir birliğine vardılar. Bu elverişli koşullar karşısında yetkililer, ülkemizin Avro bölgesinin “bekleme salonu” olarak da bilinen ERM II döviz mekanizmasına girmek için hazır olduğunu sürekli tekrarlamaktadır.Ancak bu hafta gerçekleşen 14. Hükümet ve İş Sektörü buluşmasında resmi olarak ERM II mekanizmasına girmemizin Nisan ayının sonuna kadar gerçekleşmesi beklendiği söylendi.

Uluslararası Para Fonu İcra Müdürü Kristalina Georgieva, BNR’ye verdiği söyleşide tamamen yakın bir gelecekte ülkemizin Avro bölgesine kabul edileceğini gördüğünü ve bunun 2023’te gerçekleşeceği tahminini paylaştı. Kristalina Georgieva, günler önce Davos’ta Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde ile bu konu hakkında konuştu.“Christine Lagarde’nin bana söylediği Avro bölgesi toplantı odamda çok yakında Bulgarca konuşulacağı oldu” dedi Kristalina Georgieva.

Yetkililer, ülkemizin Avro bölgesine girmesine kadar ülkenin para kurulunun yürürlükte kalacağını ve Avro’ya geçişin şimdiki kurda olacağını belirttiler. Yani 1 avro karşılığı 1.956 leva kalacak. Ve bu geçiş döneminde mallar ve hizmetlerin fiyatlarının yükselmeyeceğine, Bulgaristan ekonomisinin ise istikrarı için 800 milyar avroya ulaşan Avro bölgesi kurtarma fonuna güvenebileceğine dair güvence veriyorlar.

Bununla beraber “Trend” sosyoloji ajansı Bulgarların avroya karşı tutumları ile ilgili bir araştırma yayınladı. Bu araştırmanın sonuçları iktidarın “ağız tadına” tamamen cevap vermiyor. Bu araştırmayı talep eden Ekonomi ve Siyaset Uzman Kulübü’ne göre, 18’in üstündeki Bulgarların yüzde 50’si Avroya geçmeye karşılar, bu yaş grubundan sadece yüzde 19’u avroya geçmeyi destekliyor. Ankete katılanların yüzde 54’ü ulusal para birimi olarak levanın ortadan kaldırılması konusunda referandum düzenlenmesini istiyor. Ankette yer alanların sadece yüzde 19’u hükümetin ERM II ve tek döviz konusundaki rotasına destek veriyor.

18 yaşın üstündeki Bulgarların yüzde 60’ı levayı sabit bir para birimi olarak görüyor. Bu ise Bulgaristan’da avronun aslında resmi bir para birimi olarak işlev gördüğü gerçeği ile açıklanıyor, çünkü leva avro ile sabit bir döviz kuruna sahip. Bu da ulusal para birimimize avroya eş değer bir sabitlik kazandırıyor. En çok emlak piyasasında olmak üzere ülkedeki bazı fiyatların avro olarak verilmesi de tesadüfi değil. Bulgarlar, avroya geçiş esnasında fiyatların yükseleceği ve bunun satın alma güçlerini azaltacağından korktukları için referandum istiyor.Bulgaristan’ın düşük gelirler konusunda Avrupa rekoru kırdığı göz önünde bulundurulduğunda bu argüman çok daha önemli hale geliyor ve hiçbir siyasetçi veya uzman Bulgaristan vatandaşını bunun aksine ikna edemez. Hele ki avroya geçme gibi bu kadar önemli bir konudan söz ederken, bir miktar sağlıklı karamsarlık ve bir miktar da ölçülü görüş hiçbir zaman fazla değil.

Bazıları tahminlerinde çok daha ötelere uzanıyor ve genellikle siyasi sebeplerden dolayı Bulgar levası ve Avro’nun arasındaki “bu gelgitlerin” yakın gelecekte son bulmayacağını söylüyor. Söz konusu olan şey Bulgaristan’ın AB’nin en fakir ancak en fazla yolsuzluk olan ülke olduğu şanı ile anılmasıdır.Avro bölgesi ülkelerinden tam da böyle düşünen etkili taraflar var ve bu taraflar çok defa bu durumun değişmediği sürece Bulgaristan’ın AB’nin çekirdeğine girmesine izin verilmeyeceğini söylüyorlar. Öyle ki, Bulgaristan ERM II mekanizmasına kabul edilse dahi, siyasi nedenlerden dolayı ülkemizin bu “bekleme odasında” belirsiz ve uzun bir süre kalması ihtimali bizleri şaşırtmamalı.