Rodop dağlarının eteklerinde bulunan Kırcali ili kültür sanat dalında birçok ünlü isme ev sahipliği yapıyor.
Kamber Kamber 1970’li yılların başından günümüze dek hayatını resme, Rodopların güzelliğine adamış, onu tablolarına yansıtmış bir ressam.
Momçilgrad’daki atölyesinde yıllardan beri tablolarında Rodop kadınını, köyünü, doğayı yansıtıyor, duygularını renklerle eserlerine aktarıyor.
Bulgaristan’ın en saygın Türk asıllı ressamlardan olan Kamber Kamber, yurt içi ve yurt dışında birçok serge, çalıştan, atölye ve sanat etkinliklerine katılıyor ve ülkemizi temsil ediyor.
“Rodop kadının çilelerini tablolara yansıtmak istedim”
Kamber Kamber’in hiç vazgeçmediği bir tema ise, Rodop Dağının kadınıdır.
“Rodop kadını ve genelde bütün kadınlar bizim bacımızdır, sevgilimizdir, anamızdır, kızımızdır. Rodop kadının simasında aynı zamanda Rodop dağlarının eşsiz güzelliğini yansıtmaya çalışıyorum” diyor ressam. “Geçmişte Rodop kadının çilelerinin çok olduğunu biliyoruz. Emeğini, ekmeğini alın teriyle kazandığını çok iyi biliyoruz. Sabahın erken saatlerinden akşamlara kadar çalışan kadınlarımız vardır”.
“Hüznü çizmek çok zor”
Ressam ana teması kadınları anlatırken: “Benim çizdiğim Rodop kadının yüzünde hüzün olduğunu söyleyen çok oldu . Bunu yansıtmak pek kolay olmaz. Mutluluğu yansıtmak kolay ve herkes onu yapabilir. Ama hüznü resimlerde yansıtmak çok daha zor” sözlerini kullanıyor.
1973- 77 yıllarında Sofya’da resim eğitimi alan Kamber Kamber, akademiden sonar yine Momçilgrad’a geri dönmüş ve kendi “sanat cennet bahçesi” olarak küçük bir atölyeyi seçmiş. “Günler boyu atölyeme kapanıp, resim yapabilirim” diyen Kamber Kamber, her zaman dağdan, doğadan, insanlardan ilham aldığını itiraf ediyor.
“Kadriye Latifova’yı çizmek yıllar ister”
Kamber Kamber’in yıllardan beri üzerinde çalıştığı ve hala bitirmediği bir eseri ise Kadriye Latifova yağlıboya tablosu.
Rodop dağından esinlenen ressam, özellikle folkloru ve insanları çizmeyi seviyor “Rodop Kadını” serisindeki ilk eseri için de Kadriye Abla’yı seçiyor.
“Kadriye Abla ve diğer Rodop kadınları çizmeye değer, haklarında şiirler, türküler vs yazmaya değer yaratmak mümkün. Biz Kadriye Latifova’nın türküleriyle büyüdük. Onlarla yetiştik. Biliyorsunuz Rodop çocuğu olarak Rodopların altın tütünü vardır. Bu altın tütünü çalışırken sürekli Kadriye Latifova’nın türkülerini bekliyorduk Sofya Radyosundan işitelim diye. O tütünü çalışırken zaten tütün işi ağır gelmiyordu ki.. Kadriye’nin türkülerinin eşliğinde işimizi yapıyorduk”.
Kamber Kamber sanatçının resmini çizmeye başladığından fotoğraf sıkıntısı çekse de, kafasında çizdiği hayalinden çok da uzak olmadığını belirtti.
Sesi ve kara gözlerinin karışımıyla güçlü ve zarif bir kadını canlandıran Kamber, onun tüm özelliklerini tabloya yansıtmaya çalışmış:
“Kadriye Latifova’yı tam hayal ettiğim gibi buldum. Zaten eskiden çocukluğumdan beri onun arşiv fotoğraflarını topluyordum, ki bir zaman gelip ben bu fotoğraflardan yararlanırım diye. Ve o zaman da geldi. Bende o fikir olgunlaştı, portresini çizmek için. Birkaç yıl önce başladım çizmeye hala da devam ediyorum azar azar. Çünkü bu portreye Kadriye’nin tüm türkülerini Tuna boyundaki Alişimi, Lofçanın ardında kayasını, Sarı gülüm var benim, İlimon, Rodop Dağlarını- hepsini bu portreye sığdırmak istiyorum. Bu portrede Kadriye’yi gören biri türküleriyle baş başa kalmasını amaçlıyorum”.
Kamber Kamber kimdir?
Kamber Kamber, 1950 yılında Kırcaali'nin Sedefçe köyünde dünyaya gelir. Otuzu aşkın uluslararası sergiye katılan Kamber
Kamber'in resimleri, Rodoplar'ın sıcak renklerini ve Rodoplar'da yaşayan halkın hikayelerini yurtiçinde ve yurtdışında sanatseverlerle buluşturmaktadır.
Bunların yanısıra müzik ve kadın ağırlıklı resimleri de görmek mümkün. Resimlerimi daima müzik eşliğinde çiziyorum. Belki de bu yüzden eserlerimin birçoğunda halk müziği enstrümanı olan bağlama, kaval, mandolin ve klasik müziğine ait keman ve viyolonsel iştirak eder.
Fotoğraflar: Sevda Dükkancı; özel arşiv
Arzu Mustafa ile Birleşmiş Milletler’in, kadınların tarımsal üretimde, kaynakların sürdürülebilir kullanımında, gıda üretimindeki önemli rölüne dikkat çekmek amacıyla Dünya Kadın Çiftçiler Günü olarak ilan ettiği 15 Ekim günü çok anlamlı bir..
Razgrad “Kashtichka na chudesata” – “Mucizeler Evi” eğitim merkezinden öğrenciler İtalya ve Türkiye’den yaşıtlarıyla beraber Avrupa Komisyonu’nun küresel inisiyatifi olan “Erasmus Günleri” girişimini beraber kutladılar. Bir etkinlik düzenlemek,..
Bulgaristan’ın kuzeydoğusunda yer alan Veliçka’da köyün doğal mirasının birer parçası haline gelen iki asırlık meşe yi bilmeyen yoktur. Quercus spp türünden olan ağaçların etrafı 1990 yılında çitle çevrelendi, tahmini yaşlarını gösteren tabelalar..
Taş çatılı eski evleri, kıvranarak yukarıya doğru dağın içine giden yokuş sokakları ve yüzyıllık sırlar saklayan taş duvarları ile..
Bilek güreşi, ülkemizde prestijli bir spor türü olarak az anılsa da Bulgaristan bu dalda dünya gücü olmak konusunda iddialıdır. Bulgar bilek güreşçileri,..