Koronavirüsten dolayı eve kapanan çocuklar dört duvar arasında eğitim görmek, spor yapmak, iletişim kurmak ve oynamak mecburiyetindedir. Bu durum çocukların psikolojisini ne yönde etkiliyor?
Çocuk psikoloğu Dimitrina Prodanova bu soru üzerine şu cevabı verdi:
“Biz yetişkinler için içinde bulunduğumuz durum çok daha tuhaf. Dijital bir nesil olan çocuklar ise sadece yüz yüze değil, online olarak da iletişim kurmaya alışkındır. Küçükleri en çok etkileyen husus ise ebeveynlerinin durumla ilgili tepkisidir. Anne ve baba gün boyunca koronavirüs haberlerini izlerse çocuklarda kaygı olması epey doğaldır. Dolayısıyla velilerin olayın olumlu yanları üzerinde odaklanması iyi olur. Ailelerin bu kadar zamanı birlikte geçirmeleri örneğin, durumun olumlu bir yanıdır”.
Dimitrina Prodanova, 1. ile 4. sınıf arasındaki çocuklar için evde kalmanın en zor olduğunu öne sürdü. Yüzme, resim dersleri, spor ve dans gibi okul dışı aktivitelere katılan bu çocuklar, şimdi sosyal hayatından yoksun kalmış durumda.
Her yerden duyulan ve kulağa korkutucu gelen “koronavirüs” sözcüğü ve virüsün resmi, yetişmekte olanların hassas psikolojisini kötü mü etkiliyor? Bu da aslında büyüklere bağlı olan bir şey. Bu kelimeyi kullanırken duydukları veya durumu çocukların diline tercüme etmeye çalışıp çalışmamaları, geleceğe umutla bakmaları önemli.
Kapalı alanlarda kaldığımız, kaygının arttığı, ölüm ve birçok bilinmezle karşı karşıya olduğumuz bu ortamda bastırılmaya çalışılan çok şey orataya çıkabilir.
“Ortaya hem iyi hem kötü şeyler çıkabilir. Kaygıya fiziksel veya sanatsal bir aktivite ile tepki verme imkanından yoksun kalan bir çocukta saldırganlık eğilimi görülebilir. Aynı zamanda aynen büyükler olduğu gibi olayı daha küresel kapsamda kavrayan, doğanın daha temiz olması, havanın kirletilmemesinden dolayı memnun olan çocuklar da var. İzolasyonda kalınca onlar küçük kardeşlerini ne çok sevdiğinin farkına varıyor, büyük anne ve babasını çok özlediğini, onlarla görüşebilecekleri zamanı iple çektiğini söylüyorlar”.
“İleri seviyede çocukçadan tercüme” kitabını yazan Dimitrina Prodanova’nın çocuklara nasıl motivasyon verebiliriz, özgüvenini nasıl artırabiliriz, onlara okumayı nasıl sevdirebiliriz gibi soruların cevabını veriyor bu kitapta.
“Bana gelen ebeveynlere forumlar okumak ve piskologların verdiği hazır formülleri uygulamaya çalışmak yerine kendi çocuklarının söylediklerine kulak vermek, iç sesleri ve sezgilerine güvenmekte fayda olduğunuı söylüyorum. Çocukların akl-ı selim sahibi olduğuna inanmak ve aşırı derecede ilgi göstermek veya mentorluk yapmak yerine saygılı olmak önemli. Çünkü daha doğduğunda her insanın içinde zerre kadar olsun bile mutlaka olgunluk var. Önemli olan bizim bu olgunluğun gelişmesime imkan sağlamamızdır. Çocuğun yıkıcı yanının ortaya çıkmasına müsaade ettiğimiz halde ise bizim de tahrip edici tarafımız tetiklenmiş olur” şeklinde konuştu çocuk psikoloğu Dimitrina Prodanova.
Fotoğraflar: pixabay ve özel arşiv
Çeviri: Tanya Blagova
Varna’da görülen pembe pelikan, deniz başkentinin sakinleri için adeta atraksyon haline geldi. Varna deniz garına yakın bölgede pelikan kuşuna rastlanan yüzlerce vatandaş, pembe renkli tüylünün fotoğraflarını çekip sosyal medya üzerinden..
Son birkaç haftadır “Erdemler ve dinler” dersinin 2026 yılından itibaren müfredatta zorunlu bir ders olarak okutulması mümkün mü? konusu ülke gündeminde yoğun ilgi uyandırdı ve farklı görüşlerin ortaya atıldığı tartışmalara yol açtı. KNSB(Bağımsız..
Bulgaristan’daki Müslümanların tek bağımsız yükseköğretim kurumu olan Sofya Yüksek İslam Enstitüsü, uzun zamandır beklenen önemli bir gelişmeyle gündemdedir. 1998 yılında çok büyük güçlüklerle kurulduktan 26 yıl sonra Enstitünün Milli..