Sali Ali, 27 yaşında, yaklaşık iki yıldır Sofya’daki “ANDRé” restoranında çalışıyor.
Aramızda kaç kişi çocukluk hayalini gerçekleştirdi? Çok azımız belki.
Bazı çocuklar doktor olmak ister, pilot olmak ister… Ancak yaşlar ilerledikçe çocukluk hayallerinden uzaklaşırlar.
Sali Ali, çocukluk hayallerini gerçekleştirme azmi ile yürüyenlerden birisi. Daha beş altı yaşlarındayken “Hell’s Kitchen” programını izlemeye başlayan Sali ve annesine dönerek “Anne ben aşçı olacağım” dediğini paylaştı hatıralarına döndüğünde: “Küçükken “Hell’s Kitchen” programını izlerdim. Tesadüfen bu programa rastladım ve devamlı izlemeye başladım. Aşçılığa merak sardım ve aşçı olma hayalimi annemle paylaştım.”
Sali Ali’nin çocukluk hayalini gerçekleştirme yolunda annesi ve büyükannesi kendisine büyük destek sağladı. Hatta ortaokulu bitirdikten sonra Sali Ali bir an önce liseye kaydolma hırsı ile az daha hayalinden vazgeçme tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor. Tek başına karar verip Ruse’de bir liseye kayıt yaptırdı.. Annesi aşçılık eğitimi görebileceği bölgede çok prestijli olarak tanınan Ruse “İvan P. Pavlov” Turizm Meslek Lisesi’ne kaydolmadığını öğrenince oğluna:
“Sen aklını mı yitirdin? Hani aşçı olacaktın” diye tepki veriyor. Ardından zorlukla da olsa Sali’nin kaydolduğu okuldan kaydını sildiriyorlar ve beraber Turizm Meslek Lisesi’ne giderek buraya kayıt yaptırıyorlar.
Lise eğitiminden hemen sonra Sali Ali, Ruse’de bir restoranda çalışmaya başladı. Ekip arkadaşları ile beraber farklı yarışmalara katılarak üstün başarılara imza atıyorlar. Sali Ali, yarışmalarda kendi seviyesini test ettiğini paylaşıyor. Sürekli yeni bilgiler, yeni tecrübeler kazanmak için uğraşıyor.
Ancak, Sali Ali’nin büyük hayali kendisini daha fazla geliştirebileceği seçkin restoranlarda çalışmak. Bu nedenle birkaç yıl önce Sofya’ya yerleşiyor:
“Sofya’ya geldiğimde hemen istediğim işi bulamadım tabi. Ev masraflarını, geçimimi sağlamak için bir an önce bir işe girmem gerekiyordu. Bu nedenle özel, kişisel aşçı olarak çalıştım. Bu tabi hiç kolay bir tecrübe olmadı. Özel aşçılık yaptığım kişiler yüksek kaliteli yemekleri sevmekle birlikte, bizim geleneksel Bulgaristan lezzetlerini da seviyor. O nedenle burada çalışırken, Bulgar tatlarına farklı bir sunum yapma fikri doğdu.”
Sali Ali, büyük hayranlıkla takip ettiği şef aşçılardan birisinin Andre Tokev olduğunu söylüyor. Onun çalışmaları, Bulgaristan’da gurme mutfağını, kaliteli yemek tatlarını tanıtma yayma konusunda yaptıkları, dünyanın en prestijli, önemli gastronomi yarışmalarından "Bocuse d'Or" jürisi olması, “Relais & Châteaux” üyelerini ve Bulgaristan’a uluslararası yemek ve mutfak jürilerini çekme çalışmaları yürüttüğünden dolayı, restoranları için “Michelin” yıldızı hedeflediği için ona hayranlık duyduğunu söyledi Sali Ali ve şöyle devam etti:
“Şef Andre Tokev’e hayranlık duymamın sebeplerinden birisi de, yurtdışından gelip Bulgaristan’da çalışmayı tercih ettiğidir. Yurtdışında başarılı olma imkanı varken o burayı tercih ediyor. Yurtdışında yüksek klas restoran çalıştırmak çok daha kolay, çünkü orada standartlar zaten var. Ancak Tokev, standartları buraya getirmek için çalışıyor. Bu benim görüşümdür, çünkü yurtdışında her yıl “Michelin” yıldızı için jüriler oluyor, Bulgaristan’a ise henüz böyle jüri gelmiş bile değil. Tokev, bunları Bulgaristan’a çekmek yönünde çalışıyor. Şu anda artık bu jürilerin Bulgaristan’a gelmesini beklediğimiz bir etaba geldik.”
Bütün kalbiyle isteyenler er veya geç yüreğinin götürdüğü yere varırlar ya, Sali Ali’nin de hikayesi böyle gelişiyor. Bir telefon alıyor, iş imkanı var “Andre”de çalışmak ister misin? dediklerinde, hemenkabul ediyor. 3-4 ay soğuk mutfak yemeklerinde çalıştığını paylaşıyor. Ardından yavaş yavaş restoranın bütün bölümlerinde çalışmaya başlıyor.
Hayranlık duyduğu şef aşçının yanında işe başlamak tabi ki mutluluk vesilesi, ancak zor dönemlerden de geçiyor Sali Ali.
Şef Tokev, bir şef aşçının başarılı olabilmesi için bildiklerinin hepsini ekipteki arkadaşlarına aktarıyor. Çünkü ancak ozaman başarılı bir ekipten söz edilebilir! Tabi ki de kolay olmuyor! Hiç unutamadığı, adeta hayatının derslerinden birisi olarak nitelendirdiği bir olayı şöyle anlattı:
“Unutulmaz bir olaydı. “ANDRé”de 2. haftamdı yanılmıyorsam. Üçlü öğle menüsü hazırlıyorduk. Tabi ki ben nekadar becerikli olduğumu gösterme hırsı ile ihmalkar davranarak hazırladığım soğuk mutfak tabakları için ürünlerin birisinin yetersiz olduğunu fark etmedim. Şef bunu gördü. Çok kötü bir şekilde beni azarladı! “ANDRé”de son iş günüm olduğunu düşündüm. Bütün menüyü durdurdu! Yani onlarca müşteri bekliyor olsa da, bütün ekip çalışmalara yeniden başladık! Burada vermek istediği ders, her şeyi ince detayına saniyesine kadar hesaplamamız gerektiği gerçeğiydi!”
Ve o gün bugün Sali Ali, Andre’de çalışmaya devam ediyor.
27 yaşında bir baş aşçı yardımcısı olması biraz büyük sorumluluk, değil mi dediğimde? Evet, büyük sorumluluk ancak normal birşey, diyor Sali Ali. Çünkü, mutfakta yaş pek fazla etki etmiyor, beceri ve hazırlık en önemlisi.
Yurtdışında çalışmayı düşünmüyor. Çünkü o da Bulgaristan’da kalıp Bulgaristan halkına kaliteli tatları sevdirmek, tanıtmak istiyor. Ayrıca bu davranışı ile ülke mutfağının gelişimine de katkı sağlayacağına inanıyor.
Covid-19 krizi nedeniyle, Sali ve restorandaki arkadaşları birkaç hafta ücretli izne çıkmak zorunda kaldılar. Bu dönemde genellikle dinlenmeye, kitap okumaya çalıştığını paylaştı.
Günler önce, sağlık güvenliği kurallarına uyularak restoran tekrar kapılarını müşterilere açtı.
Güzel gurme tarifleri pişirmek, seçkin restoranlara gitmek her zaman yapabileceğimiz şeyler değil belki de. Ancak yine de ağız tadıyla, yemeğin lezzetine varmak için ne yapmalı? dediğimde suşef Sali Ali şunları söyledi:
“Öncelikle iyi yemek için iyi kaliteli ürün lazım. Güzel yemek lezzetli yemektir. Büyükannem bile lezzetli yemek pişiriyor. O yemek pişirirken yavaş yavaş, keyif alarak bu işi yapıyor. Yani demek istediğim yemek pişirirken sakin olup keyif alırsak yemek lezzetli olur. Yemek yaparken keyif alalım ki, daha leziz olsun”.
Fotoğraflar: özel aşiv
Türkiye’de seçim sürecini takip eden BNR muhabiri Mariya Petrova seçim günü sonunda oradaki atmosferi değerlendirdi. Bulgaristan’daki partiler Türkiye’de yaşayan göçmenleri bağrına basacak mı ve buradaki toplum iki ülke arasında onların köprü rolünün..
Türkiye’de seçimlere katılım oranı bundan önceki seçimleriyle aynı veya biraz daha yüksek olabilir. BNR’nin seçimlere özel Türkiye’ye gönderdiği muhabiri Mariya Petrova, Güney komşumuzdaki seçim gününü şöyle özetledi: Edirne ve Trakya..
Türkiye’deki seçim sandıklarında 27 Ekim seçim süreci sakin, fakat heyecansız geçti. Türkiye’de yaz saati uygulaması devam ettiği için seçim günü bir saat erken bitti. BNR muhabiri Maria Petrova'nın aktardığı gibi İstanbul, Edirne, Trakya, İzmir ve..
İki kez Avrupa şampiyonu olan, Bulgaristan'a üç dünya madalyası kazandıran güreşçi Efrahim Kamberov ile Naim Süleymanoğlu'nu konuştuk. Kamberov, Naim..