Bayramlar her kültürün özel günleri arasında yer alır. Bayram günlerinin Müslümanların hayatında daapayrı bir yeri olduğu malûm. Bizim iki bayramımız var: Kutlayacağımız Ramazan Bayramı ve 70 gün sonra gelecek olan Kurban Bayramı. Bu iki bayramı şanlarına lâyık bir şekilde değerlendirip kutlamak her Müslüman-Türkün en önemli ve en değerli zaman ve hatıralarındandır.

Bayram, sevinme vakti demektir. Mutluluk, sevgi ve sevinç duygularını paylaşma zamanıdır. İnsan bir odaya veya bir mağaraya kapanıp yalnız başına bayram etmez. Bayram, eş dostla, arkadaşlarla, hısım akrabayla yapılır. Onlarla güzel duyguları paylaşarak bayram havasını yaşar ve yaşatırız. Bayram günlerinde ne kadar fazla insanla sevincimizi ve sevgimizi paylaşırsak, o kadar fazla mutluluk duyarız.

Seven sevilir... Bir arkadaşımızı, bir büyüğümüzü, bir kardeşimizi seversek, o da bize sevgiyle karşılık verir. Sevgi insanın kalbini ısıtır, mutluluk ve huzur verir. Ayrıca kalbinde insanlara karşı sevgi besleyenleri melekler de sever. Bu tür insanları tespit eden melekler, onların durumunu yerleri, gökleri ve içindeki her şeyi yaratan Allah’a azr eder. Çok seven ve sevilen anlamında bir ismi de Vedud olan Allah, biz birisine sevgi beslediğimiz için bizi sever. Dolayısıyla göstereceğimiz sevginin çok farklı boyutlarda yansımaları var diyebiliriz.

Bunun farkında olarak özellikle bayram günlerinde sevgimizi bolca paylaşalım. Arkadaşlarımızla bayramlaşalım. Büyüklerimizle bayramlaşalım. Bizden küçükleri de ihmal etmeyip onlarla da bayramlaşalım, çünkü dün biz de onlar kadardık, değil mi?

Tabiî, bu bayram öncekilerden farklı bir ortamda yaşanacak. Salgın ortamı var... Şartlara göre tedbiler alınacak ve almalıyız. Camilerde ve diğer toplu yerlerde hijyen ve bulaşıcı hastalıklara karşı belirlenen önlemlere azamî derecede dikkat etmeliyiz. Önceki bayramlarda olan şeyleri beklememeliyiz. Dinimizin insan sağlığı ve hayatına verdiği önemi bir kez daha hatırlamalıyız. Bayram namazına giderken dezenfeksiyon kurallarına dikkat etmeli, seccadelerimizi yanımıza almalı ve hem kendimizi hem de kardeşlerimizi korumalıyız ki, bayram mateme dönüşmesin.

Bayramda olabildiğince ziyaretlerimizi sınırlı bir şekilde ya da daha doğrusu bilinçli bir şekilde yapmalıyız. Bu bayramda en önemli hususlardan birisi büyüklerimizin sağlığını korumak olacaktır. O yüzden bir saygı ifadesi olan el öpme, hatta tokalaşma adetlerimizi diğer bayrama bırakmalıyız. Sözle ve mesafeli bir şekilde bayramlaşmak bu bayram için evlâ olanıdır.

Bayram gecesi ve günlerinde çokça dua etmeliyiz. Dualarımızla kendimiz, yakınlarımız, vatanımız, İslâm ümmeti ve insanlık için yakarmalıyız. Feraset, selâmet, hidayet, afiyet ve merhamet dilemeliyiz Yüce Rabbimizden.

Dualarımızla, sevgi gösterisi olan ziyaretlerimiz ve tebriklerimizle mübarek Ramazan-ı şeriften sonra gelen üç güne hakikî bir bayram havası vermek dileğiyle...

Ramazan Bayramınız mübarek olsun!