Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

“Şu Kazanlık yollarından sık sık geçen ben oldum, gül toplayan kızlara yürekten aşık oldum...”

| Güncelleme 24.08.2020 13:02
Photo: pixabay

Bulgaristan Radyosu dinleyicileri, “Şu Kazanlık yollarında” türküsüyle  tanıdı ve sevdi Şumen’in Vılnari köyünden ses sanatçısı Vehbi İsmailov’u.

Dönemin Sofya Radyosu’na gelişine dair her ses sanatçımızın bir hikayesi vardır- gerek türkü yarışması, gerekse tiyatro sayesinde keşfedilen güzel sesler, bir anda Sofya Radyosunun Birinci Studyosunda buluverdi kendini. Zamanın yönetmenleri Boyan Nankov, Dimitar Dinev ve Turgut Şinikarov’un titiz çalışmaları ve özel olarak ülkenin farklı bölgelerinden gelen en iyi saz ustaları eşliğinde, ortaya binlerce güzel kayıt çıktı ve bugün bütün bu eserler de Bulgaristan Radyosu’nun paha biçilemez mirasıdır.

Vılnari köyünden Vehbi İsmailov Hasanov’un hikayesi de diğer ses sanatçılarımızınkinden pek farklı değil.

Radyomuza konuşan Vehbi İsmailov “29 Nisan 1979 yılını hiçbir zaman unutmayacağım. Bu tarih hayatımda dönüm noktası oldu. O zamanlar Tolbuhin, bugün Dobriç ismini taşıyan şehirde ses yarışmaları vardı. Dimitar Dinev, Turgut Şinikarov ve Sabahattin Bayramov, bu yarışmaya özel olarak Sofya Radyosu’ndan geldiler. Orada tek bir türkü seslendirdim ve ardından Turgut Şinikarov “Seni Sofya Radyosu’na davet edeceğiz ve orada kayıt yapacağız” dedi. Tam da öyle oldu. Ben Şumen’den uçağı bindim ve soluğumu Sofya Radyosu’nda aldım. Beni orada Turgut Şinikarov bizzat  karşıladı ve kayıtlar boyunca benimle ilgilendi. Şinikarov’un benim sesimden çok sevdiği “Şehriban”  türküsü vardır:

Evlerim önünde Şehriban,
yaban asması hey, aman, aman
dokülür yaparağı kalır asması...

Ses sanatçısı, yıllar öncesi yönettiği  Vılnari köyü heveskâr folklor grubunun anılarını da paylaşmadan geçemiyor: “Bir sezonda tam 47 köye misafir olduk ve sahne aldık. Şumen Tiyatrosu ses sanatçılarından Emel Tabakova, bunu duyunca “Ne Şumen, ne Razgrad, ne de Kırcali Tiyatrosu bu kadar köyde konser verebilmiştir. Bunu siz başarmışsınız” dedi.

Şumen’in Vılnari köyünden ses sanatçımız Vehbi İsmailov, sözüm ona “ilk sahne çıkışını” da hatırlıyor: “Üçüncü sınıf idim, öğretmenimiz sesimi keşfetmiş olacak ki, benden sınıf önünde türkü söylememi istedi. “Ama, hocam, ben çok utanıyorum, dedim. O da, bana “Sen geç kara tahtanın arkasına (o yıllarda kara tahtalar sabit duvarda çivili değildi, ayaklı ve her yere taşınabilinirdi) ve türkünü orada söyle” dedi. Ben de hiç unutmam Ahmet Cumalı’nın “Kır beygiri nallatalım, bin taligaya anlatalım...” türküsünü ilk defa kalabalık önünde söylediğim türkü oldu... Röportajın devamını ekteki linkten dinleyebilirsiniz.


Eski bantlar. Foto: Şevkiye Çakır

Hazırlayan: Şevkiye Çakır



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Vırbyane köyü yaşlı ve gençlere sakin bir hayat ortamı sunuyor

Son yıllarda Bulgaristan’da gittikçe çok insan, şehirleri terkederek köylere yerleşiyorlar . Genç aileler ve yabancılar arasında izlenen bu eğilim, şehir ortamının gürültüsünden kaçış olmaktan öte, daha sakin, doğa ile uyumlu ve anlamlı hayattan..

Eklenme 23.09.2025 06:05
 Pedriye ve Mümün Mestan

Kırcalili Mestan ailesinin İstanbul’dan Brüksel’e uzanan göç hikayesi

Brüksel’in Skarbek semtinin en işlek caddelerinden birinde Pedriye ve Mümün Mestan ailesinin terzi atölyesi bulunmaktadır. Aslen Kırcalili olan aile, 1989 yılında, “büyük seyahat” olarak adlandırılan göç sırasında memleketinden ayrılıp Türkiye’ye..

Eklenme 19.09.2025 06:05

Eğitimde acil reform gereklidir

Gençlerin iş piyasası, teknolojinin gelişmesi ve günümüz dünyasının gereklilikleri gibi çağdaş meydan okumalarını karşılamaları için eğitimde reformlar ve bu reformları destekleyen yasalara ihtiyaç var . Bu konuda radyomuza konuşan eski eğitim..

Eklenme 15.09.2025 06:05