Artık bir aydır hükümetle başsavcının istifaları istenen protestolar yurdumuzda sürerken dünyanın birçok yerinde onlarla dayanışma ifade eden soydaşlarımız da protesto gösterileri düzenliyor.
Viyana’da yaşayan Mariana de Meo bir huzur evinde verdiği pantomim dersleriyle oradaki emeklilere birazcık olsun mutluluk aşılıyor. Sülalesinde ‘goryani’ yani 20. yüzyılın 50’li yıllarında komünist rejime karşı direniş gösteren dağcılara yataklık ettiğinden ölüm cezasına çarptırılan doktor dedesi ve Bulgaristan’ın geçiş döneminin başlarında düzenlenen demokrasi mitinglerine katılımıyla babasının öyküsü dikkat çekicidir.
Şöyle diyor:
“Farklı isimlerle adlandırılan aynı kişileri protesto etmeye devam eden üçüncü nesil temsilcisiyim. Artık gelirlerden, sefaletten bahsetmeyen insanların duydukları nefretin ne kadar büyük olduğunu tasavvur edebilirsiniz. Bulgaristan’ı zeki olmayan kimselerin yönetmesi ve Bulgaristan vatandaşlarının itibarını bütün dünyada düşürmesinden duyulan memniyetsizlik ve hayal kırıklığı sözlerle ifade edilemez. ‘
Mariya Spirova isimli başka bir soydaşımız yıllar öncesi GERB’in iktidara gelebileceğini duyunca annesine: “Boyko Borisov’un başbakan olması halinde göçedeceğim”, demiş. Şimdi kendisi Oxford’da gazeteci ve editör olarak çalışıyor. Geçtikleri yeni yerlerde mesleklerini onurlu bir biçimde sürdüren ‘ sistem tarafından demotive edilip ezilen’ Bulgaristan vatandaşları ise sık sık bir araya geliyor.
Mariyana ile Mariya Avusturya ve Birleşik Krallık’ta siyasi ve sosyal bakımdan aktif olan birçok soydaşımızla beraber protesto ertkinliklerine katılıyorlar. Her ikisi de hükümetle başsavcı istifa etmedikçe protesto eylemlerine katılacaklarını kesin olarak belirttiyorlar.
Mariya Spirova’yı dinleyelim:
“Düzenlediğimiz protestolarda çok daha detaylı taleplerde bulunuluyor. Göçmenler olası en kısa zamanda makineli oylama uygulamasına geçilmesinden bahsediyorlar. Her defasında genel seçim varken yurt dışındaki seçim sandıklarının açılması için büyük savaşım verilir. Bilindiği üzere bu sandıkların önünde uzun kuyruklar oluşur. BNT Genel Müdürü Emil Koşlukov’un istifasını isteyen sesler de yükseltiliyor. Aracılığıyla ülkedeki olup bitenler konusunda bilgi alabileceğimiz bağımsız ve dürüst Bulgaristan medyasına erişim bizim için çok değerli oluyor.”
Gazeteci Mariya Spirova’ya göre başbakan ‘AB’den gelecek büyük para dilimini tüketmek üzere her ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak istiyor’. Onun izahına göre Brüksel’in ülkemizde olup bitenlere ihtiyatlı davranması Bulgaristan’ın egemen bir devlet olarak iç sorunlarını kendi çözmesi gerektiği anlayışı ile ilgilidir.
Berlin’de Başbakanlık önünde protesto düzenleyen Bulgaristan vatandaşları Angela Merkel’in neden Bulgar hükümetini desteklediğine ilişkin görüş belirmesi çağrısında bulundular. Diğer bazı soydaşlarımız ise ülkemizdeki gelişmeler konusunda farklı diplomatik misyonları haberdar ettiler.
Yurt dışındaki soydaşlarımızın ikinci bir adımı olarak AB Komisyonu binası önünde genel protesto düzenlemesi de planlanıyor.
Mariyana de Meo şunları ilave etti:
“Protestolara katılan Bulgaristan vatandaşlarının ayrı Avrupa kentlerindeki diplomatik misyonlara mektuplarının sunulması da öngörülüyor. Mektuplarda Bulgaristan’da hakim olan mafya yapılarının yanısıra protestolara katılan soydaşlarımızın taleplerinden bahsediyoruz“.
Her gün olduğu gibi, bugün de Londra’daki soydaşlarımız protestoya çıkacaklar.Hafta sonunda Mannheim, Boston ve Şikago’daki vatandaşlarımız da aynısını yapacaklar.
Çeviri: Neli Dimitrova
ABD başkanlık seçimleri konusunda heyecanlananlar yalnızca Amerikalılar değil , Avrupalılar da nefeslerini tutarak sonuçları bekliyor – Kamala Harris'in zaferi gerçekten tutarlı bir politika ve öngörülebilirlik getirir mi ,..
İklim değişikliği küresel bir olay olup dünyanın her köşesinde kendini gösteriyor. Bunun son örneği, İspanya’nın Valencia bölgesini vuran sel felaketi oldu. Avrupa’da son 50 yılın en feci seli olarak değerlendirilen bu doğa afetinde yüzlerce kişi..
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..