Gündelik hayatımızda Allah ile iyi bir bağ kurup frekansımızı Onun neşrettiği maneviyat frekansına göre ayarlamak insan hayatına anlam katıp güzelleştirir. Allah ile bağımızın iyi olmasının temelinde sağlam inanç yatmaktadır. Güçlü bir iman ise insanın bütün hayatını belirli bir formata sokmaktadır. Düşünceler, davranışlar, sözler, hatta duygular bile o inanç ekseninde şekillenmektedir. Tabiî, belirli ölçüde bu farklı unsurlar arasında etkileşim söz konusu da olmaktadır. Bu bakımdan insanın güçlü inancının yanında düzgün sözlerinin ve davranışlarının olması da son derece önemlidir.
Bu bağlamda bakıldığında Müslüman-Türk kültüründe inanç, söz, davranış ve duygular arasında doğal ve dengeli bir birlikteliği yaşatma örneklerini farklı alanlarda görebiliriz. Meselâ, sırf kalpteki Allah inancı, sıkıntılar yaşaan bir insana yardım etme davranışını sergilemeye sevk ettiği gibi, güzel sözler söyleyerek onu teskin etme, gönlüne ferahlık verme gibi güzel bir sonuca götürebilmektedir. Bundan hasıl olan olumlu duygular ve manevî ortam ise iki tarafı da etkileyebilmektedir.
Dolayısıyla imanımızı güçlü tutup davranışlarımızı iyileştirmek ve “Allah sabır versin!”, “Allah rahatlık versin!”, “Allah beterinden saklasın!” gibi ifadelerle hem Allah’ı anmak hem de birinin derdine deva olacak bir duada bulunmak ne kadar anlamlı olur, değil mi?
Temizliği neredeyse bir iman meselesi haline getiren İslâm dini, Allah'a iyi bir kul olmanın temiz bir Müslüman olmaktan geçtiğini öğrenmiştir. Günlük temizliğe, elleri yıkamaya, dişleri temizlemeye, elbiseleri temiz tutmaya önem veren İslâm, belirli..
İslâmî bir kavram olan “imam”, zamana ve yerine göre farklı içeriği olan bir ifade. Kelime anlamı itibarıyla önde olmayı, önderliği ifade etmektedir. Kavram olarak ise devlet başkanı ve cemaatle kılınan namazı kıldıran kişi anlamlarına gelmektedir. Bu..
Yaklaşık 40 yıl önce Batı ve Orta Avrupa’da Budapeşte, Münih, Viyana, Stockholm, Malmö, Oslo ve Paris’te Bulgar Ortodoks kilisesi toplulukları kuruldu. Bulgaristan’ın Avrupa Birliği’ne üye olması Bulgar diasporasının da genişlemesiyle birlikte kilise..
On bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayı yine kapımıza dayandı, bereketiyle geldi. Bu yüzden biz de "Merhaba ey şehr-i Kur'ân! Merhaba ey şehr-i sıyam!..