Afrika, Bulgarlar için tanınmayan bir kıta, yurt dışında tatil planlarken çok nadiren Afrika’ya göz atıyorlar. Afrika’yı maceraları ve ekzotik doğayı sevenler tercih ediyor.

Sayıları az olsa da bu kıtaya ekonomik açıdan daha varlıklı olan Mağrib devletlerine (Libya, Tunus, Cezayir, Fas, Moritanya) iş seyahatleri için gelip buralara yerleşen Bulgarlar da var. Bu Bulgaristan vatandaşları arasında Ani Radeva da yer alıyor. Ani, 22 yıldan beri Fas’ta yaşamaktadır. Eşi öğretim görevlisi olarak iş almasının ardından o gün bugün aile Fas’ta yaşıyor. Şu anda Rabat ve Kazablanka şehirlerinde bulunan Bulgar Pazar Okulları’nı yönetiyor ve burada diğer Bulgarların sevgisini ve desteğini görüyor.

Bulgaristan’da tanıdığı dünyadan bambaşka bir dünyada yaşama imkanından dolayı kaderine şükran duyuyor. Afrika’da Ani ve ailesinin ilk yılları Atlantik okyanusu kıyısında bulunan modern, sanayisi güçlü olan metropol şehir Kazablanka’da geçiyor.

Toprak yüz ölçümü bakımında şehir Kahire’den sonra Afrika’nın ikinci büyük şehri. Kazablanka şehrindeki görülecek en enteresan şeylerden birisi Atlantik okyanusu kıyısındaki cami. Kral II Hasan’ın 60. yaş günü için inşa edilen bu cami 1993 yılından beri ziyaretlere açık ve onun adını taşımakta. Caminin mimarisi devasa büyüklüğü ile diğer camilerden farklıdır. Okyanus dalgalarının vurduğu kayalar üzerine dikilmesi onu dünyada eşsiz benzersiz kılıyor. Minare yüksekliği 200 metreden fazla ve İslam dünyasında en yüksek minare olarak bilinmekte.

Kazablanka’da 4 yıl kaldıktan sonra Ani ve ailesi başkent Rabat’a yerleşir.

“Rabat, Fas krallığının en eski imparatorluk dönemi şehridi. En güzel binalardan bazıları da burdadır. Buradaki insanlar oldukça dinine bağlı, maneviyatlı, burada en büyük atraksiyon ise ilk okulun açıldığı eski şehir Medine” diye paylaştı Ani ve devam etti: “Kalın duvarlar ardından güzel bahçeler gizli”:

“Benim için Fas mistik bir dünya, masal, gelenek, sahra ve tarih v.s şeyden oluşan örülmüş olan bir zıtlıklar dünyası. Timara şehrinde yaşarken, bu ülkede daha 1960 yılından beri Bulgarların yaşadığı ve çalıştığını öğrendim. Buradaki Bulgarlar farklı mesleklerden, jeodezi uzmanları, hidromühendisler, inşaat mühendisleri, öğretmenler… Son zamanlarda Bulgar topluluğu sayıca azaldı ve yaklaşık 300-350 kişiden oluşuyor. En çok Bulgarın yaşadığı şehirler başkent Rabat ve Kazablanka. Bulgar Pazar Okulu’nun dersleri de bu yüzden bu iki şehirde düzenleniyor. Ancak çocukların sayısı azalıyor. Bulgar organizasyonları yok olmaya başladı. Fas’ta mimarlar, inşaat mühendisleri olmak üzere yabancı uzmanlar aranıyor, ancak Bulgar tarafından bu kadroları toplayıp buraya gönderecek organizasyon yok. Bulgar uzmanları burada çok iyi karşılanıyor, iki ülke arasındaki işbirliği tekrar kurulursa bu iki devlet için de faydalı olacaktır. Şimdi Bulgar Pazar Okulu’nda çocukların çoğu karma ailelerden gelen çocuklar.”

“Rodolübie” Bulgar Pazar Okulu daha 1986’da kurulmuştur. 2012 yılından itibaren ise Bulgaristan Eğitim Bakanlığı tarafından onaylanarak maddi destek almakta.

“Okulumuzda 18-22 öğrenci var, gerçekten küçük, ancak Fas’ta bir faktör olarak yaşamakta. Bulgar topluluğu için bu okulun ayakta kalması önemli, çünkü Bulgaristan’ın ulusal bayramlarını, gelenek ve göreneklerini kutlarken topluluğu bir araya getiriyor. Dil ve tarih eğitimi dışında, burada zanaat atölyeleri de kuruluyor. Eğitim süreci ile birlikte Paskalya, Noel, yeni yıl, 3 Mart, 24 Mayıs v.s günler de bizim hayatımızda yer alıyor. Bu günlerde bütün Bulgar topluluğu okulda bulunuyor, yabancı diplomatlar, eğitimini Bulgaristan’da alan birçok Faslı dostumuz bizimle oluyor”.

Fotoğraflar: Darina Grigorova ve özel arşiv

Çeviri: Özlem Tefikova