Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Rumyana Beleva eski çeyiz sandıklarda yatan hazineleri birer esere dönüştürüyor

4
Photo: Facebook /Vardarki

Herkes, ninesinden kalmış eski bir sandığı açarken yaşadığı duyguyu en iyi şekilde anlatan kelimeyi seçebilir – saygı, gizem, mutluluk. İnsan, anneannenin veya babaannenin dokuduğu bezlere dokunduğu anda, başka bir zamanın enerjisini hissedir gibi oluyor, bezlerin üzerindeki figürlerde ise büyüğü yakalarken renklerde mavı gökyüzünü, altın tarlayı ve beşikte uyuyan bebeğin al yanaklarını görüyor.

Rumyana Beleva, babannesinin eski sandığından bulduğu çeyiz parçalarıyla yarattığı eserlere “Vardarki” ismini verirken onları çerçeveye koyup mücevher gibi koruyor. “Vardarki” ismi için ilhamı sadece anne tarafının soyadı Vardarova’dan değil, aynı zamanda da saklama, muhafaza etmek anlamına gelen "vardya" fiilinden almış.

Böylece Rumyana Beleva, örülü danteller, işlenen nakışlardan ve süslerden gelenekleri günümüze ulaştıran birer koruyucu yaratmış.Румяна Белева

Rumyana Beleva, şunları anlatıyor: “Ben böyle bir ailede büyüdüm, ninelerden teyzelere kadar, ailede herkes birşeyler örüyor ve dikiyordu. Uzun zaman elime nakış almadığım için nakışı, günlük hayatımızda daha zarif bir şekilde tanıtmanın tam zamanı olduğuna karar verdim. Vardar kadın figürleri yaptım, çünkü Vardar kadını, doğa bilgisine sahipti, etrafındaki dünya ile uyum içinde yaşıyordu. Ve günün sonunda, duygularını nakış yoluyla aktararak sağlık ve bolluk dileğinde bulunuyordu.

Naıkşlarda evi, aileyi koruyan güçlü enerji nakışlarda gizli: “Öğretmen Petar Dınov, nakış sanatında binlerce kişinin gizli olduğunu söylüyor – diyor Rumyana Beleva ve devam ediyor. Nakışta, nakışın getirdiği mesajda, herşeyde bir büyü var. Nakışlar, gömlek eteklerine, yenlere, yakalara işleniyor, çünkü eskiden insanlar, kötülüğün ve kötü enerjinin oradan geldiğine inanıyordu. Eski sandıktaki çeyiz parçalarla yapılmış olsalar da, “Vardarki” figürleri modern eserlerdir diyor Rumyana Beleva ve devam ediyor:


“Bizler  aslında çok fazla değişmedik, şu anda bir nevi canlanma gözlemleniyor. Birkaç yıldır halk oyunları, halk kıyafetleri ile yapılan düğünler, geleneklerin canlandığını  gösteriyor. Ve biraz fazla abartılı olsa da, bu durum insanların uyandığını ve kostümü giyerek, işlemeye, dantele dokunarak köklerine dokunmaya ihtiyaç duyduklarını gösteriyor. Ve kökler genetik hafızadır - onlar ruhun doğmak için seçtiği yerdir. "

Fotoğraflar: Facebook /Vardarki
Çeviri: Şevkiye Çakır



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Galeri

Kategorideki diğer yazılar

Medresetü'n- Nüvvab

Medresetü'n- Nüvvab Komünist rejim tarafından dini okuldan laik liseye dönüştürüldü

Medresetü'n - Nüvvab Bulgaristan'daki Türk ve Müslüman topluluğun dini ve eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için 1922 yılında kuruldu. Bu okulda çok değerli hocalar ders verdi. Müftülerin, imamların, vaizlerin yanı sıra öğretmenler, okul müdürleri,..

Eklenme 25.05.2025 05:05
Ulusal Etnografya Müzesi

18 Mayıs– Dünya Müzeler Günü

Her yıl 18 Mayıs'ta Uluslararası Müzeler Günü'nü kutluyoruz. 1977 yılında ICOM (Uluslararası Müzeler Konseyi)’un kararıyla başlatılan kutlamanın amacı “müzelerin kültürel bir alışveriş aracı olduğunu ve halklar arasında karşılıklı anlayışın,..

Eklenme 18.05.2025 07:15
Medresetün Nüvvab

Tarihte iz bırakan bir eğitim kurumu - Medresetü'n- Nüvvab

2022 yılında Medresetü'n - Nüvvab’ın kuruluşunun 100.yılı münasebetiyle ülkemizin farklı bölgelerinde yıl boyunca devam eden çeşitli kültürel etkinlikler yapıldı. Sofya Yüksek İslam Enstitüsü’nün organizatörlüğünde Şumen’de "Asırlık İlim ve İrfan..

Eklenme 18.05.2025 05:05