Yüksek kaldırımlar, zor aşılan eşikler ve hiçbir yere götürmeyen rampalar, sosyal kazanımların ve yeterince iş yerinin yokluğu, yoksulluk ve kurumsallaşmış kayıtsızlık… Bunlarla her gün karşı karşıya gelen engelli insanlar, hoşgörülü ve eşitliğin sağlandığı bir topluma bütünleşmeye giden yolun ne kadar uzun olduğunu yaşayarak öğreniyorlar.
Avrupa Birliği’nde önümüzdeki 10 yılda uygulanacak olan Engelli İnsanların Hakları Stratejisi ele alınırken bizde hassas durumda olan bu grup varlığını güçlükle sürdürmeye devam ediyor.
Elena, Avrupa Birliği strateji belgesinin onlara AB ülkelerinde serbest dolaşım, bağımsız hayat ve daha iyi sosyal şartlar, ayrıca da eşit imkanlar ve her çeşit ayrımcılık ve şiddettek koruma sağlaması gereken engelli vatandaşlardan biri olmakta.
“ Son on yılda kaydedilen ilerlemeye rağmen engelli insanlar ciddi engellerle karşı karşıya olmaya, daha yüksek yoksulluk ve sosyal dışlanma riskine maruz kalmaya devam ediyorlar ”- diyor AP’nun Bulgaristan vekili olan Asim Ademov. Bu stratejinin amacı, onların insan haklarını kullanabilmelerini garantilemektir. Bu şekilde cinsiyeti, ırkı ve etnik mensubiyeti, dini veya inancı ne olursa olsun engellilerin toplumsal ve ekonomik hayata eşit katılım imkanları olacak, nerede ve kiminle yaşayacaklarına dair serbestçe karar verebilecek, Avrupa Birliği içinde serbest dolaşım imkanına sahip olacak. Ve tabii, ayrımcılığa da maruz kalmayacaklar.”
Strateji belgesine ilişkin tartışmalar sırasında konuşan AB Eşitlik Komiseri Helena Dalli “Engelli olan birçok insan örneğin iş ararken veya toplu ulaşım kullanırken hâlâ engellerle karşılaşıyorlar” şeklinde konuştu. Sözlerine göre tüm vatandaşlara acilen temin edilmesi gereken temel şartlar, bağımsız hayat ve uygun ortamda eğitim ve çalışma imkanı olmaktadır.
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Vera Jourova’ya göre ise engelli insanlar, koronavirüs krizinden en büyük ölçüde etkilendi.
“ Engelli haklarının korunması, çabalarımızın merkezinde yer almalı ve bu koronavirüsle mücadelede içinden geçtiğimiz ağır dönemde özellikle geçerlidir” diyen Asim Ademov, şöyle devam etti: “Covid-19’un kendilerini ne kadar büyük güçlüklerle yüz yüze getirdiğini düşünün. Pandeminin dayattığı sosyal tecrit ve sağlık ile sosyal hizmetlere daha zor erişim imkanının en ağır bedelini ödeyen onlardır. Bu insanlar her gün bizim aklımıza bile gelmeyen her türlü engel ve sıkıntıları aşmak zorunda. Dolayısıyla herkesi daha iyi ve hoşgörülü olmaya ve birbirimize destek vermeye çağırıyorum, çünkü bir toplumun gücü en hassaa gruplara olan tutumu ile de ölçülüyor”.
AB strateji belgesinde denildiği gibi fiziki veya sanal ortamın erişilir olmaması halinde topluma diğer vatandaşlarla eşit şekilde iştirak etmek imkansızdır.
Asim Ademov son yıllarda Bulgaristan’da kaydedilen ilerlemeye rağmen duyarlı grupların iş bulmakta ve serbestçe hareket etmekte hâlâ zorlandıklarını öne sürdü.
“ Öncelikle engellilerin gelirleri artırılmalı ve onlara yönelik daha çok iş yeri açılmalı” diyor Elena Sarıeva. Bu bize özgüven ve insana yaraşır hayat tarzı sağlayacak. Aksi halde engelliler dilenci hayatı yaşamaya devam edecek. Engelli olan neredeyse herkes parasının büyük bölümünü pahalı ilaçlara verir. 10 levalık sosyal katkı ile ne alabiliyorlar, belki de bir analgin”.
Asim Ademov’un sözlerine göre 2030 yılında AB ülkelerinde engelli olan herkes topluma kazandırılmış olacak, bütün yararlara serbest erişim imkandan faydalanacak ve ayrımcılığa maruz kalmayacak.”
Çeviri: Tanya Blagova
Fotoğraflar: BGNES, EPA
Boyana bataklığı, Sofya bölgesinde tek doğal sulak alandır ve halen koruma altındaki bir çok su bitkisi, amfibi ve sürüngen türüne ev sahipliği yapmaktadır. Ancak ülkemizdeki pek çok benzer alan gibi Boyana bataklığı da insan faaliyetleri nedeniyle..
N eredeyse iki ay dır devam eden sıcaklar, yıkıcı yangınlar ve hemen hemen tüm ülkeyi etkisi altına alan kuraklık , 2024 yazı na damgasını vurdu. Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi’nin uydu görüntülerine dayanan verilerine göre, 2024..
İş gücü yetersizliğinden dolayı üçüncü ülkelerden ithal edilen işçilerde sorun çıkıyor. Slınçev Bryag tatil köyünde üçüncü ülkelerden iş vizesiyle getirilen üçü Nepallı, biri Sri Lankalı dört işçi esrarengiz halde kayboldu. Nesebar polisine..
Sonbahar mevsimi Veliko Tırnovo’daki Samovodksa çarşısını gezmek için harika bir zaman. 19. yüzyılın ortalarında civar köylerinden çiftçilerin ürünlerini..
Avrupa'daki çiftçiler, hem piyasada hem de üretimi etkileyen olağanüstü olaylar nedeniyle büyük zorluklarla ve meydan okumalarla karşı..