Üç ayları ayrıcalıklı kılan feyiz ve bereketli saçan bir zaman dilimlerinden biri mübarek Şaban ayının 15. gecesi olan Beraat Gecesi’dir. Peygamber Efendimiz, Şaban ayını kendi ayı olarak niteleyerek ayrı bir önem verdiği gibi, bu ayın 15. gecesinin maneviyatını da şu sözleriyle dile getirmiştir: “Allah Teâlâ Şaban ayının 15. gecesinde dünya semasında rahmetiyle tecellî eder ve Kelb kabilesi koyunlarının kılları sayısından daha fazla kişiyi bağışlar.” Bu hadiste Peygamber Efendimiz (s.a.s.) o devrin en kıllı koyunları ile çok güzel bir benzetme yaparak affedilecek ve bağışlanılacalık kişilerin çokluğunu ifade etmiş ve Müslümanlara bu geceye özel bir önem vermeleri yönünde işarette bulunmuştur.
Türkçede de kullanılan Arapça kökenli “berâat” kelimesi, bağışlanma, kurtulma anlamına gelmektedir. Buradan hareketle Beraat Gecesinin günahlardan kurtulup bağışlanma gecesi olduğu ifade edilmiştir. Müslüman-Türk kültür ve geleneğinde özel bir yeri olan Beraat Gecesinin anlamı, hikmetleri nelerdir? Bu gecede neler yaşanmıştır? Bu gece kader gecesi midir gerçekten? Önümüzdeki bir yılda yaşayacaklarımızın planı bu gecede mi onaylanıyor? Bu gece nasıl geçirilmelidir ki, onda gizlenen sırları keşfedilsin, feyiz ve bereketi üzerimize dökülsün? Bu sorulara ve benzeri başka sorulara 27 Mart 2021 tarihinde idrak edeceğimiz Beraat Gecesi münasebetiyle Peygamber Efendimizin yaşadıkları ve bize aktardıkları doğrultusunda cevap arıyoruz.
İnsan, Cenab-ı Allah tarafından yaratılmıştır. Bu yaratılışın ilk faslı ruhlar aleminde, elest bezminde gerçekleşmiş, ikinci faslı cennette yaşanmıştır. Devamı ise dünyada yaşanmaktadır. Varlığını yeryüzünde sürdüren insanın genetiğinde yaratılış..
İslâm dini insanın bütün hayatını kuşatan itikadî, fıkhî ve ahlâkî normlar bütünüdür. Hatta İslâm dinî sadece dünya hayatıyla sınırlı olmayıp dünya ötesi, ahiret hayatı ile ilgili konulara da taalluk etmektedir. İnsan, ömrü boyunca her an bir şeyler..
Şükür, insanın fıtratından gelen, yani doğal özelliklerinden biridir. Yapılan iyiliğe, verilen nimete değer vermek, kadirşinaslık göstermek ve bunu bir şekilde şükran ve teşekkür ile dile getirmek anlamına gelen şükür, nankörlüğün zıddıdır. Zira nankörlük,..