Bir cezaevinin umut ruhunu, diğer insanlara kavuşturulan özgürlüğün bedelini, hepimizden bir parçayı oluşturan tarihi taşıması mümkün müdür?
Veliko Tarnovo’nun müzeye çevrilmiş mahpushanesinden bahsederken bu sorunun cevabı kesinlikle ‘evet’ olacak. 1854 yılında Osmanlı makamlarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere ülkemizde inşa edilen bu ilk oryantal tipi cezaevi mahkeme duruşmalarına katılmak üzere Ruse veya Sofya’ya götürülmeden önce kısa süreliğine hücrelerine kapatılan yüzlerce Bulgar devrimcisinin anısını korumakta. Sofya’ya götürülüp darağacına çekilmeden önce 27- 31 Aralık 1872 tarihleri arasında Vasil Levski de bu hapishanenin tek kişilik bir hücresinde tutuluyor. Levski’nin bulundurulduğu hücredeki durum olduğu gibi korunmakta.
Tırnovo hapishanesinden kaçmayı başaran tek Bulgar devrimcisi kim, bunu nasıl başarıyor ve bu yere ilişkin ilgi oluşturan diğer tarihsel gelişmeleri öğrenmek istiyorsanız, Bulgaristan Radyosu koleksiyonundan "Veliko Tarnovo Cezaevi Müzesi yüzlerce devrimcinin anısını koruyor" yazısını okuyabilirsiniz.
Editör: Vesela Krasteva
2006 yılının Ocak ayından bu yana BNR Şumen Radyosunda çalışan Ayşe Latif “ O dönemde Türkçe program ve haberlerin sunulması fikri vardı. Sesimin radyo için uygun olduğunu ve Türkçe konuşan insanlar aradıklarını söylediler. Ben de bu meydan..
Ortodoks Kilisesi, 27 Aralık’ta Hıristiyanlığın ilk şehidi kabul edilen Aziz Stefan’ı anıyor. Hz. İsa gibi Aziz Stefan hastaları elleriyle iyileştirerek mucizeler yaratıyor. Yaşamı hakkında çok fazla bilgilerin olmamasına rağmen ülkemizde azize büyük..
Ortodoks dünyasında, Noel gecesinde aile içinde paylaşılan umut ve sevgi anlarına götüren en güzel Aralık ayı yortuları başlıyor. "Varvara kaynatıyor, Sava pişiriyor, Nikola misafirleri ağırlıyor" - Bulgar halkı, yılın son ayının başındaki üç..