Geçen yüzyılın ilk onyıllarından hızlı gelişme tarihçesine sahip fabrika, demiryolu tesisleri, mezbahalar şimdi ya yerle bir edilir, ya da ‘kendiliğinden tutuşup’ yıkılır. Bu kıymetli mimari örneklerin korunması amacıyla bir tarihçi ekibi topraklarımızdaki endüstri mirasını tanıtan bir dijital arşivle mobil uygulama hazırlama görevini üstlendi.
Bir zamanki sanayi binalarının görkemli cepheleri ilginç öyküler anlatabilir, işlevselliği sayesinde modern meslekleri, meslek tutkusu olan veya kamusal görevler yerine getirecek insanların geçici bir ikametgahına çevrilebilir. Endüstri mirasının birçok uyarlanma ve sosyalleşme olanağı vardır. Dijital arşiv tasarımına önayak olan Bulgaristan Bilimler Akademisine bağlı Balkan Araştırmaları Enstitüsü’nden başasistan İvaylo Naçev bundan emindir. Şöyle konuştu:
“Diğer miras türleri gibi endüstri mirası şehrin tarihi ve hafızası ile ilintilidir. Nitekim bu kalıt bizde tamamiyle küçümsenir, biz kilise, manastır, 19. yüzyılın sonundan ve 20. yüzyılın başlarından şehir mimarisine önem vermeye alışmışızdır. Вu parametrelerin dışına çıkan herşey çok zor kabul edilir. Resmi kültür anıtı statüsü bile çok sayıda sanayi tesisini yıkımdan kurtaramadı.”
Tabiri caizse tamamen ‘dağılmakta’ olan Sofya’nın bir zamanki ‘Zaharna fabrika’ olayı (Şeker fabrikası) böyledir. Buna rağmen fabrika binasının kendi yazgısına terkedilme hali devam ediyor.
’Zaharna Fabrika’nın ismini çevresinde bulunan semt de aldı. Bu, bunun gibi tesislerin yalnız tek başına bir varlığı olmadığı, birçok yönüyle toplumsal hayatı da değiştirmiş olduğu gerçeğini ortaya koyuyor. Fabrikada çalışmak üzere çevresine yerleşenleri düşünelim. Fabrikadan ötürü yanından geçen demiryolu hattı da saptırılmıştır. Bu bağlamda belgelere dayanarak fabrikaların daha geniş bir çevre oluşturulması, şehrin büyük bir organizma olarak işlevliği için önemini göstermeye çalışıyoruz’ diyor İvaylo Naçev.
Tarihçiye göre her yapının kimliği belirlenmeli, değerlendirmesi yapılmalıdır. Ardından karakteristik özelliklerine göre muhafaza edilip belirlenmiş bir hedefe uyarlanmalıdır.
Epey bilgimiz var, hatta ayrı fabrika ve tesislerin gelişme öyküsünü biliyoruz. Sofya’daki ‘Zemyata i Horata’ milli müzesini örnek vereyim. Tarihlenmesine göre müze 19. yüzyıldan kalma bir endüstri binasında bulunur. Ancak inşaat teknolojileri ve şehrin inşa edildiği usulleri gözönünde bulundurarak bunun sınırlı ihtimali olduğunu söyleyebilirim. Gerekli yazılı kaynakları karıştırdığımda bugünkü müze binasının muhtemelen geçen yüzyılın 20’li yıllarında inşa edildiği anlaşıldı. Ulusal kültür anıtları ilan edilen binalar hakkında bile bilgi eksikliği görüldüğü, anlatılan gerçeklerin doğru olmadığı ayan oluyor. Öyleyse daha az bilinen, önemsenmeyen sanayi binaları hakkında ne diyelim!’ diyor İvaylo Naçev.
Endüstri mirasıyla tanışma mekanizmalarından biri ilk önce başkent Sofya’da olmak üzere, bir mobil uygulamanın işlenmesidir. Bu uygulama aracılığıyla binalar temel işlevini gerçekleştirdikleri sıralarda otantik dış görünüşüyle karşımıza çıkacak.
“Bu tür faaliyetlerin eğitim hedefleri uğruna kullanılacağını umuyorum. Böylece ilham verici bazı örneklerle karşı karşıya gelebiliriz. Sanayi bina örneklerinin yolu sıklıkla bazı yenileşimci girişimcilere uzanır. Onlar ise günümüz girişimcilerine esin kaynağı olup üretim ve satım biçimlerinin zamanla nasıl değişmek zorunda kaldığını gösterebilir’ diyor tarihçi İvaylo Naçev.
Derleyen: Diana Tsankova ( Tanya Dimova’nın BNR’nin ‘Hristo Botev’ programınca yayınlanmış röportajı kullanılmıştır)
Çeviri: Neli Dimitrova
105 yıl önce 27 Kasım 1919 tarihinde Paris kenarlarında yer alan Neuilly-sur-Seine’de Bulgaristan’ın I. Dünya savaşına (1914-1918) katılımına son veren antlaşma imzalandı. Tarihçilere göre, öz toprak kaybına yol açan bu antlaşma Bulgaristan..
25 Kasım’da Bulgar Ortodoks Kilisesi Aziz Kliment Ohridski’yi anıyor . Kiril ve Metodiy Kardeşlerin yedi öğrencisinden biri olan Kliment Ohridski, tanınmış başpiskopos, öğretmen ve kitap yazarıydı. Aziz Metodiy’in ölümünden..
“Aziz Aleksandar Nevski” katedrali bugün isim gününü kutluyor. Başkent Sofya’nın sembolü olan katedral, 1878’de Bulgaristan’ın Osmanlı egemenliğinden kurtuluşundan dolayı Rus halkına duyulan minnettarlığın göstergesi olarak inşa edildi. Bu..
105 yıl önce 27 Kasım 1919 tarihinde Paris kenarlarında yer alan Neuilly-sur-Seine’de Bulgaristan’ın I. Dünya savaşına (1914-1918) katılımına son..